4🍂

124 31 12
                                    

"Geçmişten bir parça"

Haruchiyo alışveriş poşetleriyle dolu elleri arasında anahtarlarını zar zor tutarak Rindou ile ortak dairelerinin kapısını tek seferde açmayı başardı. Yorgunlukla kendisini dairelerine atıp mutfağa geçerek bütün poşetleri tezgah üzerine bıraktı. Biraz uzanmak için oturma odasına geçtiğinde Rindou'yu evde bulmayı beklemiyordu.

"Annene gideceksin sanıyordum?" Bayan Haitani ailecek bir akşam yemeği için bütün çocuklarını kendi evine çağırmıştı ve Rindou'nun gideceği kesindi. Akşam yemeği için Sanzu'nun kendisini beklememesini daha dün geceden söylemişti.

"Vazgeçtim." Rindou yorgun bir surat ifadesiyle kollarını açarak Sanzu'yu kucağına çekti. Sevgilisi kedi gibi kucağına sokularak küçülürken uzun zamandır birbirlerine vakit ayırmadıklarını fark ettiler.

"Canını sıkan bir şey mi oldu?" Sanzu başını koyduğu omzundan Rindou'nun yanağını okşayarak yüzünü izledi. Yorgunum cevabını alırsa yalan söylediğini çok çabuk anlardı.

"Ran'la tartıştık biraz. O yüzden gitmek istemedim."

"Çok fazla kavga etmeye başladınız."

"Beni hala dünkü çocuk sanıyor. Bu onun suçu."

"Neden kavga ettiniz?"

"Shuji'yi araştırmak istediğimi söyledim. O da anında köpürdü."

"Shuji ölmemiş miydi?" Rindou annesinin zamanında kendisine söylediği yalana inanmak istemiyordu. Bir umut Shuji'nin hala hayatta olduğunu düşünerek ona ulaşmak istiyordu. Daha çok vicdanını susturmak istiyordu aslında.

"Annem öyle olduğunu söyledi. Ama ben öldüğüne inanmıyorum."

"Öyle olsa bile onu nasıl bulmayı düşünüyorsun? Aradan 16 yıl geçmiş."

"Bilmiyorum." Rindou çaresizce derin bir nefes soluyarak, bir kaç saniye gözlerini dinlendirmek için yumdu. Bir çıkmaza düştüğünün farkındaydı ve işe nereden başlayacağını bilmiyordu. Bu yüzden abisini dinleyerek vazgeçmeyi bir kaç kere düşünmüştü.

"Ben her zaman senin yanındayım. Ve ne gerekiyorsa yapmaya hazırım Rindou."

"Teşekkür ederim." Rindou gözlerini açarak erkek arkadaşını görüş açısına soktu. Kendisiyle birlikte Sanzu'yu da yıprattığını fark ederek şimdilik bu konuyu üst raflara kaldırdı. İyi bir sevgili olarak vaktini Sanzu'ya ayıracak ve o ne istiyorsa ona göre hareket edecekti.

"Sen neler yaptın bakalım?"

"Kazutora'ya uğrayıp bir kahve içtik. Sonra alışverişe çıktım işte. Heyecanlı hiçbir şey yoktu."

"Heyecanlı bir şeyler mi istiyorsun?" Rindou'nun hınzır gülüşü Sanzu'nun utançtan kıpkırmızı kesilmesine neden olsa da en son ne zaman baş başa kalıp bir şeyler yaptıklarını hatırlamıyordu.

"Belki."

"Odamıza gidelim hadi." Sanzu kucağından inip elinden tuttuğu sevgilisini odalarına çekiştirdi.


* * * * *

Yorgun ve ter içinde kalan bedenleri Rindou'nun son vuruşuyla tatlı bir rahatlığa dökülürken, Sanzu nefes nefese kendisini sakinleştirmeye çalışıyordu. Rindou üzerinden inmeden önce dudaklarına sulu bir öpücük kondurup yanına uzandı.

"Özür dilerim Haruchiyo." Sanzu'nun yaşlardan ıslanmış gözleri kendisini bulurken parmaklarını yüzünde gezdirdi.

"Kafamı başka şeylerle meşgul ettiğim için seni sürekli geri plana attım."

"Yapmadın. Öyle olsaydı şuan benim yatağımda olmazdın."

"Çünkü başka yatağımız yok." Sanzu sorgulayıcı bir ifadeyle tek kaşını kaldırarak bakışlarını yanında uzanan sevgilisinin üzerinde gezdirdi. Rindou her ne kadar şaka bile olsa sevgilisini üzmeye gelemediği için yüzünü öpücük yağmuruna tuttu.

"Bana katlandığın için teşekkür ederim." Sanzu yorgun bir gülümseme sunarak Rindou'nun kucağına çekildi. Yıkanması gerektiğini bilse de uyku daha ağır basıyordu. Üstüne Rindou saçlarıyla oynamaya başlayınca uykunun tatlı kolları kaçınılmaz bir son olmuştu.

Odayı dolduran zil sesi Rindou'nun küçük çekmece üzerine bıraktığı telefonuna aitti. Aile yemeğine gitmediği için annesi ve abileri tarafından en az on kere aranmıştı. Onlarla bir araya gelemeyeceğini yazan bir mesaj yazıp annesine gönderdi. Şuan kimseyle uğraşmak istemiyordu ya da bir açıklama yapmak.

"Eve gitmek istiyorum."

"Zaten evindesin Shuji."

Zihnine hücum eden anılar bir anlık boşluğunu yakalayarak bütün düşüncelerini kaplamaya başlamıştı. Daha neler olduğunu anlayamadan yeniden Shuji hakkında düşünürken bulmuştu kendisini. Ve garip bir şekilde onunla ilgili çoğu şeyi hatırlamaya başlamıştı.

Mesela Shuji hiçbir zaman dilsiz değildi. Yalnızca güvendiği kişilere açıyordu kendisini. Ve herkes onu öyle bilirken Rindou her zaman onunla konuşan tek kişiydi. Fakat bu aralarında bir sır olarak kalmalıydı. Çünkü Shuji öyle istemişti.

Belki de hala onu hatırlayanın yalnızca kendisi olma sebebi buydu. Abisi olarak en çok zaman geçirdiği kişi Rindou'ydu. Ve eğer yaşıyorsa Shuji'nin de kendisini unutmadığına emindi.













Fazla uzatıp can sıkmaya gerek yok

腹違いの兄弟 | Haitani Brothers/Hanma ShujiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin