Kaçış

*6*

                  1 HAFTA SONRA

Sabah erkenden uyanıp duşa girdim. Akşam Enes ile yemek yiyecektik. Öncesinde şirkete uğrayacağım için resmi bir kıyafet giydim.

1 hafta içerisinde Mert ve diğerleriyle anlaşabilmiştik. Yarın da önemli bir toplantımız vardı. İçimde bir sıkıntı vardı ama umursamamaya çalışıyordum. Tam evden çıkarken arkamdan Tekin bağırdı.

"YAWRUUUUUMM"

"Allahım yaa *gülümser* efendim Tekin olmayan Tekin"

*Bekle beni ben bırakam abimden azar yemiyim bir de" *gülümser*

"TEKİİİN, BEN KIRMIZI LAMBORGİNİ'YE  BİNİOOOM!"

"Tamam güzelim yeter ki sen iste"

Tekin'in bana karşı rahat olması abla gibi görmesinden dolayı, Enes'de asla Tekin'e karışmaz. Biz sohbet ederken yol hızlıca bitmişti.

"Ee yakışıklı kalıcı mısın artık?"

"Evet ya sıkıldım ben Londra'da"

"Biz Ankara'da İstanbul'da sıkılırız, bebe Londra'da" *gülerler*

Şirkete girdiğimde Görkem hemen yanıma geldi.

"Elif Hanım Enes Bey odasında sizi bekliyormuş"

"Beyim bir de ayağına mı çağırıyor Görkem, söyle ona beni çok görmek istiyorsa akşamı beklesin."

"Elif Hanım size sürprizi varmış ama-"

"Hediye deyince bir düşünesim geldi." *gülümser*

Kapıyı tıklamadan direk odaya daldım.

"Akif dingonun ahırı mı bura, kapıyı tıklasana!"

"TAMAM ENES bEy"

"Elif hoşgeldin, bende seni Akif sandım."

"Hm hm. Sürprizin varmış bana."

"Bekle -3'e incez şimdi"

"Otoparkta ne yapcaz."

İşini bitirmiş olacak ki yanıma geldi ve elimi tutup asansöre yöneltti. Otoparka indiğimizde bir arabanın hediye paketi ile kaplı olduğunu farkettim. Arabanın önünde durduk ve Enes bana bir anahtar uzattı.

"Bir kuş bana siyah Maseratti'ye bayıldığını söyledi."

"Ya Eneeeess, niye o kadar para harcadın." 

"Hayalin olduğunu biliyorum." *gülümser*

Hemen boynuna sarıldım. Ve paketleri açmaya başladım. Bittiğinde bende bitmiş bir halde kendimi içine attım ve Enes'i de yanıma çağırdım. Arabayı çalıştırdım ve otoparktan çıkıp birkaç tur attık. Daha sonra Enes ile odalarımıza çıkıp işlerimizi hallettik ve hazırlanmak üzere arabama inip eve sürdüm. Hazırlanırken gizli numaradan bir mesaj geldi.

Eğer abinin katilini görmek istiyorsan '...............'  adrese gel.

Enes'e gecikeceğime dair kısa bir mesaj attım ve adrese doğru yola çıktım. İlk önce depodan silah ve özel bıçaklarımı alıp adrese geçtim. Bıçağı, silahımı beni tutarlarsa diye almıştım. Aslında bir kolye gibi duruyordu ama aslında bıçaktı. Aynısının yüzüklü hali de vardı, düğmesine basınca bıçak çıkıyordu.

Depo gibi bir yerin önüne gelmiştim. Temkinli bir şekilde içeriye girdim, tam ortada arkası dönük sandalyede bir adam vardı. Yavaşca yanına gittim. Çevirdiğimde karşımda abim duruyordu. Hayal gördüğümü düşünüyordum. Hemen telefonumu aldım ve titreyen ellerimle Enes'i aradım.