Issız John

Elena'yı Kaçırmak Mı?

Aslında bu bence iyi bir avantaj. William'ı kızdırmak için mükemmel bir yol. O'ndan kız kardeşini isteyerek bana sataşmasını sağlayacaktım ve onunla her hangi bir münakaşaya girdiğimde suçlu duruma düşmeyecektim. Çünkü evlenmek her gencin hayalidir...Deivid ile bu planı enine boyuna tartıştık ve karara bağladık. Plan belli idi;
Kasap William'ın Kız Kardeşi Elena'yı istemek...

********************************

Bu plandan hemen sonra Çaylak Deivid ile yola koyulduk. Kasap William'ım evine doğru ilerlemeye başladık. Önceden haber göndermiştik. Mâlum istemeye gelen bir damat adayına hiç bir zaman saygısızlık yapılmaz. Onlarda hazırlıklarını yapmışlar zaten. Uzun bir yolun ardından Kasap William'ın Willinghton Kasabası ' nda bulunan ormanlık bir arazideki tenha villasına geldik. Uzun bir patika yolun ardından o şehvetli villaya varabilmiştik en sonunda. Burası adeta ceset kokuyordu. İçeriye girdiğimiz andan itibaren nedenini bilemediğim bir şekilde içimde enteresan bir heyecan hakimdi. Villada çalışan hizmetli kız bizi oturma odasına götürdü. Kapıdan girdiğimizde Kasap William ve ailesi koltuklara sıra ile dizilmiş öylece Çaylak Deivid'le bana bakıyorlardı. Biz de bize ayrılan koltuğa oturduk. Çok geçmeden konuya girdim ve Elena'yı istedim. Ve Kasap William adeta beni kovarcasına tersledi;
- Sana kız falan yok Issız John. Hemen bu evi terk et ve çıktığın deliğe geri gir. Git bu Kasabadan pislik herif. Defol.

Oldukça sakin bir tavırla cevapladım;
+ Peki ya gitmezsem William. O zaman ne yaparsın?
- O zaman senin başını itina ile bedeninden ayırıp köpeklere atarım...

Nedenini bilmiyorum ama aniden içimi bir panik kapladı. Normalde başıboş gezen bir Kaplan görsem bile korkmayacakken Kasap William'dan tırsmam bana adeta kısa süreli bir şok yaşattı kendi içimde. Sonra o villadan yavaş yavaş ayrıldım. Ama aklımda bir yandan da Elena'yı kaçırma planları yapmaya başladım. Bu planları yaparken etrafımada bakınıyordum. Kaç tane koruma var,kaç adet kapı girişi var,nerelerden gizlice girebilirim,Elena'nın odası nerede gibi sorularla karşı karşıyaydım. Hemen kafamda bir strateji yaratmaya başladım. Galiba Elena'yı kaçıracaktım. Çünkü William'ı sinirden kudurtmak istiyordum. Saat gece yarısına ulaştığında villanın bahçesinin kör noktasından içeri girmeye çalıştım. Lakin oldukça yüksek bir duvar beni karşıladı. İçeri girmek buradan imkansız görünüyordu. Ama villanın tek kör noktası burasıydı. Diğer her yerde korumalar ve av köpekleri vardı. Kısacası en ufak bir hatamda av köpeklerine yem olabilirdim. Her adımımı itina ile atmak zorunda idim.

Çaylak Deivid'i getirmemiştim çünkü oldukça tehlikeli bir şeydi bu. Ama şu anda O'na çok ihtiyacım vardı. Bu planı bu gece gerçekleştiremeyeceğimi düşünürken aniden bir ses duydum. Elinde uzun bir şeyle bir adam üzerime doğru geliyordu. Oldukça korktum. Çünkü adam uzaktan çok değişik görünüyordu. Ay ışığının yansımasında görebildiğim kadarıyla adam çok kalıplı bir adamdı. Oldukça uzun saçları ve uzun sakalları vardı. Daha da yaklaşmaya başladı. Ama O'nun her adımında ben biraz daha tırsıyordum. Hemen herkesi düşünmeye,aklımda canlandırmaya başladım acaba tanıyor muyum diye. Ama bu her kimse tanıdığım kimseye benzemiyordu. Çaylak Deivid değildi. Çünkü çok kalıplıydı bu kişi. Aklıma bu gelen adama çok benzeyen tek bir kişi geliyordu: Muhteşem Robert.

Ama o çoktan ölmüştü. Ben bunları düşünürken o adam bana çok yaklaşmıştı ve elindeki merdiveni gördüm. Her kimse bana yardım etmek için geliyordu. Daha da yaklaştı ve ne göreyim,karşımdaki Muhteşem Robert 'dı. Evet evet, Muhteşem Robert...

Ben şaşkınlığımı gizleyemezken o merdiveni duvara dayadı ve;
- Hadi John, hadi bitir şu işi ve Elena'yı al ve gel...

Arkama Muhteşem Robert'ında desteğini aldıktan sonra adeta daha da istekli bir şekilde girdim içeriye. Duvarı aştıktan sonra karşıma bir adam çıktı. Beni görmemesi için duvara doğru adeta tırmanmış olan sarmaşıklara sarıldım ve sarmaşıkların arasına girdim. Tahmin ettiğim gibi beni görmedi. Adam gözden kaybolduktan sonra bende çıktım sarmaşıkların arasından. Elena'nın odasına doğru yöneldim. Odası 2. katta idi. Oraya çıkmak biraz zor olacaktı. Ama tam odaya doğru uzanan bir ağaç gördüm. Bu ağaca tırmanarak kaçırabilirdim Elena'yı. Aynen düşündüğüm gibi yaptım. Tırmandım pencereye kadar. Elena içeride uyuyordu. Hemen camı hafif bir şekilde çatlattım ve camın en hassas noktasını kırıp içeri girdim ve Elena'nın yatağının yanına geldim. Ağzını kapatarak O'na konuyu anlatmaya başladım ve beni sakince dinledi. Gözleriyle bana "ağzımdan elini çek" şeklinde bi hareket yaptı. Ve hemen konuşmaya başladı;
- Geldiğin için çok teşekkür ederim John. Abim bana aşırı şekilde eziyet ediyordu. Beni odamdan çıkarmıyordu. Bana zulüm ediyordu. Gerçekten gelmen çok iyi oldu.

Bu sözler üzerine daha da hırslandım ve Elena'ya nasıl kaçacağımızı anlattım. Ağaçtan aşağı doğru inerek duvarın dibine yaklaştık. Robert'a seslendim;
- Robert! Merdiveni uzat buraya merdiveni..!

Robert hemen uzattı merdiveni ve çıktık duvarın üstüne. Ve merdiveni alıp duvarın diğer kısmına dayayarak indik aşağıya. Robert bekliyordu aşağıda. Ve hemen koşarak uzaklaştık...