2. Bölüm "Burada yatabilirsin."

840 115 118
                                    

Fiziği sikim amınakoyduğumun dersi ya
Bölümü fizikten yanmış beynimle yazıyorum

Yorum sınırı:100

Jimin kollarını gevşetti. Motorlara gerçekten ilgisi vardı. Daha önce hiç bu kadar iyi bir motora binmemişti. Halasının bu motoru alabilecek paraya sahip olduğunu bile bilmiyordu. Jungkook belinden uzaklaşan ellerle motoru yavaşlattı. Jimin ellerini iki yana açıp vücuduna rüzgarın çarpmasına izin verdi.

Jungkook'un hızı git gide düştüğünde yüksek sesle "Az önceki gibi sür!" Dedi. Jungkook bunun üzerine gülümsedi ve eski hızında sürmeye başladı. Jimin arkaya baktığında Taehyung'u epey gerilerinde gördü. O Jungkook'a göre daha yavaş sürüyordu. Jungkook Taehyung'un bahsettiği yoldan dönecekken hızını kesmedi ama elleri arkaya doğru gitti ve Jimin in elini beline sardı.

Taehyung hemen arkalarındayken Jimin yeniden ellerini onun üzerinden çekip ona el salladı. Taehyung bunun üstüne gülüp ona karşılık verdi. Jungkook elini kaldırıp işaret ve orta parmağını birleştirip solu gösterdiğinde Taehyung'un bakışları ona döndü. Hızlanıp Jungkook'un sol tarafına geçtiğinde Jungkook hızını düşünmüştü. Jimin onun beline sarıldı.

"Garaja geç. Jimin'i bırakıp döneceğim." Bağırarak sesini ona duyurmaya çalışıyordu. "Yavaşla amına koyayım duyuyor muyum sence böyle?!" Jungkook boynunu büküp göz devirdi ve hızını iyice düşürdü.

"Garaja git. Jimin'i bırakıp geleceğim dedim mal!" Taehyung Jimin'e baktı. "Vakit yok gibi. O da gelsin. Ne olacak ki?" Jungkook yeniden hızlanırken "Dediğimi uygula Taehyung." Demekle yetindi.

——-

Jimin eve yaklaştıkça hızı düşen motorla etrafta gözünü gezdirdi. Jungkook beyaz evin önünde durduğunda "İnebilecek misin? İndireyim mi?" Dedi. Jimin olduğu yere bakıp inebilir miyim diye düşünmeye başladı. Jungkook gittikçe daralan vakitle motordan indi ve ona bakan bedeni kucağından tuttuğu gibi motorundan indirdi.

Başını eğip kaskı çıkarırken Jimin'in gözleri üzerindeydi. Kaskı çıkardığında Jimin'in saçları dağılmıştı. Bu dağınıklık bile çok güzel duruyordu sarışın bedende. Jungkook'un bakışları saniyelik olarak sarışının dudaklarına gitti. Ufak bir nefes verdi ve yutkunup uzaklaştı.

"Görüşürüz sonradan." Diyecek bir şey bulamayan Jungkook konuştu. Jungkook motoruna binerken "Tamam görüşürüz." Diye mırıldandı Jimin. Unutmadan aklına gelen şeyle çabucak ekledi. "Çantam Taehyung'ta kaldı. Gelirken alır mısın?" Jungkook başını salladı ve beklemeden çok hızlı bir şekilde yanından ayrıldı.

——

Saat 02.34

Jimin halasıyla güzelce sohbet etmiş yılların hasretini az çok dindirmişti. Jungkook'un da dediği gibi evin her tarafında mutlaka bir fotoğrafı vardı. Halasının tek yiğeni olduğu için olmuştu bu düşkünlük belki de... Saat epey geçti ama normalde de erkenden uyumadığı için uykusu yoktu.

Jungkook ise hala gelmemişti. Çantası ondaydı haliyle bütün kıyafetleri de ondaydı. Bu rahatsız kıyafetlerle durmaktan gerçekten bunalmıştı ama onu beklemek dışında bir seçeneği yoktu. Saat git gide ilerlerken neredeyse üç olmak üzereydi. Kapısı yavaşça açıldığında gözleri oraya döndü.

Jungkook.

Jungkook elinde çantasıyla yorgun gözlerle kendisine bakıyordu. "Çantanı getirdim." Diyip çantayı göz hizasına kaldırıp Jimin'in görmesini sağladı. Jimin yattığı yerden doğruldu ve ayağa kalktı. "Teşekkür ederim." Sonra odaya baktı. "Burası senin odanmış. Nerede yatacaksın?" Jungkook gülümsedi. "Önemli değil Taehyungları ararım. Eminim benim için bir yatağı vardır." Cebinden telefonunu çıkarıp son aradığı numarayı bir kez daha aradı.

Hide - Jikook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin