Changbin ölesiye öpüyordu, nefesi bitinceye kadar öpüşüyordu.
Jeongin bundan memnun olmasa da biraz azmıştı.
Changbin: "zevk alıyor musun?"
Jeongin: "hm?"
Changbin: "ahh, umrumda değil, bu çok eğlenceli."
Jeongin: "sonunda yapıyorsun istediğini."
Changbin yavaşça karşısında ki bedenin pantolonuna daha sonra boxer'ına elini geçirdi.
Jeongin: "hey dur..! Bunu yapma."
Changbin: "hm?"
Changbin iki parmağını birleştirdi ve Jeongin'in sıkı deliğine yaklaştırdı.
Changbin: "BUNUN İÇİN CAN ATIYORUM."
Changbin anında elini dar bir deliğe sokmaya başladı. Elini derine indirdikçe Jeongin'in hafif inleyişi güçleniyordu.
Jeongin: "mhh ahh, d-dur."
Changbin: "off, böyle olmuyorr."
Changbin yavaşça elini çıkardı.
Changbin: "ama ilk başta bu eli temizlemen gerekiyor."
İki parmağını Jeongin'in ağzına yaklaştırdı.
Jeongin: "bunu istemiyorum."
Changbin: "söylenmeyi bırak, kaderin benim elimde."
Jeongin minik minik Changbin'inin iki parmağını yalamaya başladı.
Changbin: "Jeongin, tanrım.. çok iyisin."
Bir süre sonra Changbin'in eli Jeongin tarafından temizlenmişti.
Chnagbin Jeongin'in kucağından kalktı, ve;
Changbin: "şimdi soyun."
Jeongin: "anlamadım?"
Changbin: "soyun dedim."
Jeongin: "soyunayım mı..?"
Jeongin: "seçeneğim var mı?"
Changbin: "sabrımı zorlama Jeongin."
Jeongin kıyafetlerini çıkarıyordu. Kıpkırmızı olmuştu.
Jeongin: "utanıyorum.."
Changbin: "devam et."
Changbin'in gözleri Jeongin'in bedenini izliyordu. Bu ise Jeongin'in tedirgin olmasında sebep açıyordu.
Jeongin: "ayağa kalkamıyorum yardım eder misin?"
Changbin Jeongin'in omuzlarının altından tutarak ayağa kaldırdı.
Changbin: "acele ett, ağırsın."
Jeongin altındaki pantolonu çıkardı.