jealousy

65 6 6
                                    

     Chaeyoung, o günün tüm kalanında Mina'nın onu yanlış anlayıp anlamadığını düşünmüştü. Yani, kendisini onun yerine koyuyor, ve "ben olsam yanlış anlardım" diyordu. Özür dileyip dilememesi gerektiğini de bilmiyordu. Dilerken ne diyecekti? "Şey ben senden hoşlanıyorum da, arkadaşlarım anlamasın diye öyle dedim." mi diyecekti? Kafasındaki bütün bu sorulara cevap bulmaya çalışırken günü öylece sırasında somurtarak geçirmişti. Sana, her ne kadar onu neşelendirmeye çalışsa da, başarılı olamayınca kulaklığını takıp şarkı dinlemeye başlamıştı. Chaeyoung da arada Mina'ya bakıyor, hâl ve tavırlarından üzgün olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Ama ne zaman o tarafa baksa tek gördüğü kendi arasında konuşan 4 kız, ve kollarını masaya, kafasında koluna koyan Mina'ydı. Bütün gün yatmış, sadece derslerde kafasını kaldırmıştı. Hocalar kızmasa onu da yapacağı şüpheli, ama her neyse. Chaeyoung içten içe "Kaldır be kafanı artık kadın" dese de, tabii ki Mina onu duymadığı için nefes bile almıyormuş gibi hareketsiz bir şekilde yatmaya devam ediyordu.

     Chaeyoung bunun kendisi yüzünden olup olmadığı şüphesi ile deliriyordu. Özür dilemek istese dileyemezdi de, ne yapacaktı? Ama, ya da sadece uykusu vardı. Hemen kötü düşünmemek lazım...

    Chaeyoung, gene Mina'yı izlerken, Nayeon'un Mina'nın yanına gittiğini gördü. Önündeki sıraya oturdu ve bir şeyler söyledi. Mina da kafasını kaldırıp yanıt verdi. Daha sonrasında Nayeon Mina'nın elini tuttu ve ayağa kaldırıp sarıldı. Sarıldı? Daha Chaeyoung Mina'nın eline bile dokunamazken, başka biri ona sarılıyordu. Chaeyoung kıskanıyor muydu? Daha doğrusu neyi kıskanıyordu ki? Nayeon onun en yakınıydı. Zaten, belki de bunu kıskanıyordur. Gerçi, Chaeyoung daha Mina ile konuşmaya cesaret bile edemiyordu ki. Şimdi "Neden ben değil de Nayeon?" Demeye hakkı var mıydı?

     Ne ara bu kadar sevmişti ki?

real you // michaengHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin