BEKLENEN SON

2. Bölüm

- Ben Kıvanç , dedi elini uzatarak.

- Ben de Berfu memnun olmadım diyerek yanından uzaklaştım.

Uçaktan indiğimde Selen ve Irmak beni bekliyorlardı. Benim yüzümde zafer gülümsemesi vardı. Salak ya bir de gelip elini uzatıyor heh kalırsın öyle mal gibi.

- Oo anlaşılan yolculuk iyi geçti, dedi Irmak.

- Yaa tabi önce bir sapık tarafından tacize uğrayayım bir de o yetmiyormuş gibi Kıvanç bey çıksın başıma dedim.

İkisi de şaşkın gözlerle bana bakıyordu.

- Anlat çabuk ne oldu, dedi Selen ve başımdan geçen bütün olayları eksiksiz bir şekilde anlattım. Tabi fotoğraf olayını da. Fotoğrafını gösterdiğimde 'Oha taş'

'İnsan mı bu' gibi yorumlarda bulundular. Üçümüz bavulları beklerken Irmağın kolumu cimciklemesiye ona döndüm

- Manyak mısın kızım ne cimcikliyorsun !?

- Sus da şu karşıda ki Kıvanç değil mi ? dedi.

Gösterdiği yere baktığımda Kıvançla karşılaştım. Hiç bir şey demedim sadece başımla onayladım..

Bavulları aldıktan sonra nereye gittiğimizi bilmediğimden Selen nereye gidiyorsa ona uyuyordum. Bende o sırada annemi arayarak geldiğimi haber verip kısa bir konuşma yaptım. Selen durduğunda Irmakla birlikte

- Ne oldu? dedik.

- Geldiler, dedi. Biz anlamayan gözlerle Selene bakarken yanına 2 tane çocuk geldi. Selen söze girerek,

- Bu benim kuzenim Ege dedi ve yanındaki kumral çocuğu gösterdi. Ege elini uzatarak ( Bugün de herkes elini uzatıyor ),

- Merhaba ee..

- Berfu dedim sözünü keserek

- Merhaba Berfu dedi.

İyi birisine benziyordu. Irmakla da tanıştıktan sonra Selen diğer çocuğu tanıttı. O da Ege'nin en yakın arkadaşı Ardaymış. Tanışma faslı bittikten sonra arabaya doğru ilerledik. Arabayı Ege kiralamış 20 yaşında olduğu için yaşı yetiyordu. Herkes kendi arasında konuşurken ben camdan dışarıyı izlemeyi tercih ettim. Yazlıklar genellikle 2 katlı bahçeli tarzlarındaydı, sıcaktan bunalmış insanlar, plaja gidenler vardı. Burası gerçekten çok güzeldi...

Arabanın durmasıyla etrafı incelemeyi bırakıp aşağı indim. Seleni takip ederek kalacağımız evi gördüm. İki katlı bahçeli bir evdi. Dışarıdan görüntüsü çok güzeldi eminim içeriside dışarısı gibi güzeldir.

İçeri girdiğimizde düşündüklerim de haklı çıktım. Eşyaların geneli beyazdı. Odalara daha aydınlık ve bu sıcağa rağmen ferahlık sağlıyordu. Selen bize odalarımızı gösterdiğinde herkes odalarına gitti. Ege ile Arda aşağıda oyalanıyorlardı. Odama geldiğimde gördüğüm görüntüyle şok oldum. Tam istediğim gibi beyaz ve sade . Çok eşya yoktu yatak çalışma masası ve dolap. Eşyalar salondaki gibi beyazdı. Camın önünde de bir sehpa ve koltuk vardı. Orada eminim kitap okuyarak çok vakit geçirecektim. Odamın manzarası sahile bakıyordu. Denize giren insanlar... sevgililer... ve daha bir sürü güzel şeyler.

Bavulumu açıp hemen kıyafetlerimi dolaba yerleştirdim.Üzerime siyah diz kapağımda olan taytımı giyip üzerime de gri askılı tuniğimi giydim. Baya yorulmuştum.

Yatağıma uzanıp bugün olanları düşündüm. Olanlar yüzümde üzüntü , mutluluk, gibi mimikler aldı. Bir anda telefonumu alıp Kıvanç'ın fotoğrafını açtım. Gerçekten yakışıklıydı. Uyurken ne kadar masum gözükse de dışarıdan tam bir sinir bozucu egoistti. Ama ona bu hareketleri yakışıyordu. Kıvanç'ı yılışık her şeyi alttan alan sevgi sözcükleri kullanan biri olarak hayal edemiyorum. Aman Berfu sanane ondan hayal etmene gerek yok zaten. Alt tarafı uçakta tanıştığın birisi.

Arda ve Ege aklıma geldiği gibi hemen yataktan kalktım. Sıcaktan çok bunaldım için hemen saçımı topuz yapıp aşağı indim. Aşağı indiğimde Irmak ve Selen Ege ve Arda' yı kapıya kadar geçiriyorlardı. Yanlarına gittiğimde ,

- Gidiyor musunuz ? dedim . Ege,

- Bizim biraz işimiz var sizde dinlenin yeni geldiniz, dedi tebessüm ederek.

- Görüşürüz diyerek onları uğurladık. Kapıyı kapatır kapatmaz Irmak hemen,

- Ege senden hoşlandı bence , dedi.

- Oha Irmak yuh yani başka bir şey demiyorum ne alakası var ?

- Görürsün bak buraya yazıyorum bakışlarından anlarım ben insanı

- Bak bakayım bana benim bakışımdan ne anlıyorsun ? deyip sinirli bir şekilde bakıp cevabını beklemede evin bahçesine çıktım.

Bahçemiz yola çıkıyordu. Caddede yürüyenleri görebiliyorduk. Bahçede bir kaç tane puf, ahşap yemek masası ve sandalyeler bir de salıncak vardı. Çok güzel bir ortamdı iyi ki gelmişiz. Puflardan birine gidip oturdum ve etrafı incelemeye başladım. Kızlar geldiği için bu güzelim keyfimden mahrum kaldım.

- Egeyi şu kadarcık tanıyorsam sana karşı bir şeyler hissediyor diyerek yanımdaki pufa oturdu Selen.

- Of ne Egeymiş ya dedim dalgaya alarak. Bir süre bugün olanlardan, Ege, Kıvanç ve tabi Arda'dan da . Irmak hanımın yeni aşkı Arda. Bu kız tam bir erkek avcısı resmen. Ben artık bir erkeğe aşık olmak sevmek ya da güvenmek istemiyorum. Çünkü bütün hepsi aynı . Ya da belkide yaşadığım şeyler yüzünden böyle düşünüyorumdur. Herkes bir şeylerle ilgilenirken bende etrafı incelemeye başladım. Hava yavaş yavaş kararmaya başlıyordu. Etrafta birisi dikkatimi çekti . Çok tanıdık geliyordu . Bir dakka bir dakka bu Burak değil miydi?

Ege'nin Ağzından

Biz Arda ile dışarıda gezerken telefonuma gelen mesajı açtım. Mesaj Selen'dendi.

" Biz geldik kızlarla beraber Anka kafenin önünde seni bekliyoruz gelmemezlik yapma sakın! "

Bende Selene geleceğimize dair mesajına cevap verdim ve Arda'ya

- Anka kafeye gidiyoruz dedim.

- Abi ya oraya nasıl gidecez ters tarafta orası

- Ben şimdi arabayı alıp geliyorum hemen gitmemiz lazım Selenler gelmiş onları alıcaz.

- Selen bilmiyor mu yolu gelsinler işte ne güzel kız kesecektim.

- Olum uzatma işte hem sende Selenin arkadaşlarını kesersin dedim ve arabaya doğru gittik...

Anka kafenin önüne geldiğimizde Selenleri gördüm.

- Abi şu kumral olan benim, dedi Arda .

Gülerek arabadan inip kızlara doğru gittik. Selenin arkadaşlarıyla tanıştık . Berfu ve Irmak. Irmak Arda' nınkiydi. Kumral ve fiziği iyiydi. Gerçekten göz alıcı bir güzelliği vardı. Ama Berfu benim ilgimi daha çok çekmişti. Sarışın, fiziği ve özellikle de masmavi gözleri onu çok çekici yapıyordu. Üstelik onu diğer kızlardan ayıran bir şey vardı. Gözlerinde masumluk ve saflık vardı. Diğer kızlar gibi erkek avcısına benzemiyordu. Bu yaz gerçekten güzel geçeceğe benziyordu.