final

963 78 38
                                    

•  •  •  •  •  •

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

•  •  •  •  •  •

"hazır mısın arda?" babasının içeriden ona seslenmesi ile elinde tuttuğu arkadaşları ile olan  fotoğrafına bakarak "hayır, daha değil!" diye cevap yolladı.

hiçbir şeye hazır değildi arda. hiçbir şeye alışamamıştı. tek kaçış yolunu üniversiteye gitmeyi seçerek buldu. kazımcanla olan son görüşmesinden sonra etrafındaki herkesle iletişimini koparmış, liseyi açıktan okumuş, üniversite sınavına hazırlanmıştı.

miha ve ismail çok kez ona ulaşmaya çalışmıştı. kazımcan dayanamamış birkaç kez nasıl olduğunu sorduğu mesajlar yollamıştı ama arda'dan dönüş alamayınca tamamen ilişkisini kesmişti.

birkaç kez ferdi'yle karşılaşmıştı apartman içinde, tanımamazlıktan gelip evine girmişti.

kerem birkaç kez altay'ın yanına, onlara gelmişti ama arda odasından çıkmamıştı. tabii bir süre sonra altayla olan iletişimini de koparmıştı kerem. çünkü altay kerem'i değil, kerem'in ona olan sevgisini sevmişti.

barış artık nereye kadar saklanacağız düşüncesiyle mert'e ismail'i itiraf etmişti. birkaç dayak ve birkaç triple paçayı kurtarmışlardı. miha ve mert çok yavaştan alıyorlardı, daha sevgililiklerinin başındalar diyebilirlerdi.

pilotaj bölümünü kazandığını duyunca mutluluktan gözyaşlarını tutamamıştı, arda. bu bölümü hedeflemesinde arkadaşlarının çok payı vardı. yerleştirmeler açıklandığında telefonunu eline almış arkadaşlarını aramak için rehbere girmişti. aklına dolanlarla gülümsemesi yüzünde donarak telefonu kenardan kapatıp masasına geri koymuştu.

elindeki fotoğrafları valizine koyarak kapattı. son kez odasında gözleri turladı, çok özleyecekti. odasının küçük camından dışarıya baktı. ileride hep oturdukları parkı görünce gözlerinin dolmasını durduramadı. burnunu çekerek arkasını döndüğünde kollarını önünde bağlayarak omzunu kapıya yaslamış abisini görünce gözlerinden düşen yaşları bu kez tutamadı.

abisi kollarını açarak ona yaklaşınca beline sarılıp kafasını göğsüne gömdü. altay, arda'nın kafasına öpücük bıraktı. "üzülme bir tanem, her şey güzel olacak. iyi olacaksın." iç çeke çeke ağlayan arda, "keşke böyle olmasaydı, çok pişmanım." diye mırıldandı. "böyle olması gerekti böyle oldu." nasıl teselli vereceğini bilemeyen altay bir yandan kardeşinin saçını okşuyordu.

"böyle olmasını istemiyorum, düzeltmek istiyorum. arkadaşlarımı özledim, onlara sataşmayı özledim, miha ve ismail'in sürekli tartışmasını ama sonunda birbirlerine sahip çıkmalarını özledim, kazımcan'ın bizi bir arada tutmasını özledim, kerem'e senin hakkında takılmayı özledim. içimde burukluk var.." kendini sıkarak, ağlaması dinene kadar olduğu yerden ayrılmadı.

ağlayan arda yavaşça kendini geri çekip avucunun içiyle gözlerini sildi. "uçak kaçacak, artık gitmeliyim." diye mırıldanarak yatağın üzerine bıraktığı ince hırkasını koluna attı. daha zaman olduğunun ikiside farkındaydı. valizine yönelince altay, "sen git, ben alırım onu." diyerek durdurdu. telefonunu alıp ayakkabılarını giymeye gitti.

geçmişin yükü, arferHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin