1.BÖLÜM:İLK KANLI AY

217 29 27
                                    

Uyarı: Bu kurgudaki kurum kuruluş ve kişiler tamamen hayal ürünüdür ve herhangi bir gerçeklik payı yoktur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uyarı: Bu kurgudaki kurum kuruluş ve kişiler tamamen hayal ürünüdür ve herhangi bir gerçeklik payı yoktur.

Her canlı bir gün ölümü tadacaktır. Ne şekilde olduğu farketmeksizin. Acılı ya da acısız sevdiklerimizle veya yalnız bir köşede ölüp gideceğiz. Biz bu dünyadan göçüp gittiğimizde diğerleri için değişen hiç bir şey olmayacak. Yer yüzünde işlediğimiz günahları bir gün ödeyeceğiz. İşte bende günahkarları hak ettiği o ölümü toplumun adalet anlayışına göre sağlamakla yükümlüyüm. Kendimce.

Elimdeki kitaba kendimi o kadar çok kaptırmışım ki beni kendime getiren dışardaki köpeklerin ulumaları oldu. Bu demek oluyor ki ay doğuyordu ve benim mesaim başlamıştı. Bu gün kanlı ay var ve bu Ay'ın en sevdiğim evresiydi, daha çok kan daha çok zevk demekti.

Bana verilen işim buydu benim, insanları kendi adaletime göre cezalandırmak. Hak ettiği sonu alamayanlara kolayca vermekti.

Ne kadar doğru olduğu tartışılsa da bu uzun zamandır benim yaşam stilimdi.

Her zaman olduğu gibi bu gece de birileri hak ettiği muameleyi görecekti  ama önce Anıl'ın gelmesini beklemeliydim çünkü bu günki kurbanımızın bilgileri ondaydı. Özrl birini seçtiğini söylemişti ve kim olduğunu bilmiyordum ama ona güvenmekten başka çarem yoktu.

Birden telefonum çalmaya başlayınca irkildim, bu aralar nedense baya dalgınım. İşime olabildiğince dikkatimi vermeliydim yoksa başarısızlıkla sonuçlanan bir gece ikimizin de sonu olurdu ve ben her zaman kazanırdım.

Çalan telefonu vakit kaybetmeden açtım, arayan Anıl'dı. "Nerdesin Dora?"

"Asıl sen nerdesin, evde seni bekliyorum bir saattir." Kolumdaki saate baktım zamanı gelmiş geçiyordu da.

"Sana doğru geliyorum hazır mısın? Hemen çıkalım bu gece çok eğleneceğiz."

'Hazırım' diyerek telefonu kapattım ve oturduğum berjerden kalktım, çantamı aldığım gibi tüm ışıkları da kapatarak yavaş yavaş apartmanın merdivenlerinden inip kapının önünde Anıl'ı beklemeye başladım. Biraz sonra altında siyah filmli Mercedes arabasıyla geldiğinde, hiç vakit kaybetmeden bindim.

"Neden bu kadar geç kaldın evin yolunu mu unuttun?" Anlaştığımız saatten 32 Dakika sonra gelmişti.

"Hah çok komik belgeleri kaybettiğimiz sanıp onları aramakla uğraştım ama sonra arabadan hiç indirmediğimi fark edip tekrar burayı aradım. Senin ne bu acele bi sorun mu var?"

İçimde yeni yeni oluşan kötü bir his vardı ve tarigi imkandızdı. Sadece güvende değilmişiz gibi geliyordu, sanki bir şey olacaktı. "Bilmiyorum ki sanki içimde bir his var ve bu gece ava çıkmamamız gerektiğini söylüyor. Bir şey olacakmış gibi geliyor."

KANLI AY SAATİ (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin