3.

11.2K 153 4
                                    

"Abla, tamam anladım, densizin biri sana laf söyledi" dedi. Ne cüretle böyle bir şey söyleyebilir doğru ama artık her şeyin üstünde bu kadar durmaman gerektiğini anlaman gerekiyor. O sana o şekilde dedi diye sadece bunu düşünerek kendini zehir ediyorsun zamanını. Değer mi hiç?" diye olgun bir kadın edasıyla bana tavsiye veren kardeşime baktım.

"Sus kız sen de!"güldü.

O iki yüzlü, ucube adamın arkamdan konuşmasının üzerinden iki gün geçmişti ve iki gündür sadece bunu düşünüp sinirleniyordum. Demek ki her şey yakışıklılıkla olmuyormuş, Allah bunu yaratırken karakter eklemeyi unutmuş, diye kendi kendime söylenmeye devam ediyordum. Benim de sınavım buydu. Bir insan arkamdan kötü konuşsa ya da onun kötü bir davranışını görsem, ona sanki baş düşmanım gibi kin besliyordum ve bundan kendimi alıkoyamıyordum.

Bu adam arkamdan bunu demeseydi, ona son derece cana yakın davranıp onu kendime aşık etmeye çabalayabilirdim ama şu an bunun benim için çok zor bir süreç olacağını hissediyordum.

"Neyse kardelen, ben uyuyorum. Sen de ilaçlarını aksatma. Sabah işe gideceğim. Beraber kahvaltı yaparız, sonra ben çıkarım. İyi geceler aşkım, öpüyorum seni."diyerek oturduğum balkondan kalkıp odama doğru ilerledim.

Son zamanlarda gece 2'den önce uyuyamıyordum zaten. Yorgun olduğumu hissettiğim için hiç kafamı başka şeyle meşgul etmemeye çalışarak gözlerimi kapattım.

                          {}{}{}{}{}{}{}

Alarmın çalan sesiyle gözlerimi aralayıp ayaklarımı yataktan sarkıttım. Saat 10 olmuştu. 11'de iş başı yapmam gerekiyordu. Neyse ki hızlı hazırlanabilen bir insan olduğum için hızlıca bir duş alıp üstüme kıyafetlerimi geçirdim.

Her zaman şık giyinmeye özen gösterirdim, markete giderken bile. Bu yüzden kıyafetlerimle ilgili bir sorun yaşayacağımı düşünmüyordum. Aynada kendime son bir kez bakıp öpücük attıktan sonra, kahvaltıyı hazırlayan kardeşimin yanına geçtim.

"Ablacığım, günaydın. Uyandırmak istemedim, uyanırsın diye. Çok güzel olmuşsun, her zamanki gibi. Bir şeyler atıştır öyle git, olur mu?" dedi, bana çay doldururken.

Gülümseyerek, "Yavaş konuş yavaş."dedim ve sofraya oturdum.Kurt gibi açtım.Her zaman hızlı yemek yerdim.

Ağzıma birkaç bir şey tıkıştırdıktan sonra sandalyeden kalkıp kardelenin başını öptüm."Ben kaçtım görüşürüz."

Yine taksiyle gidecektim.Ben bir taksi bağımlısıydım.Bu zamana kadar taksiye verdiğim parayı kenara atsaydım araba sahibi olmuştum çoktan.

Yine bir taksi çevirip iş yerinin adresini verdim.Hala o adama kin doluydum.Onu düşünürken cevap vermediğim Çetin bey aklıma geldi.

Elimle alnıma vurup hemen telefonumu elime alıp mesaj yazdım.'İşe alındım Çetin bey.'Saniyesinde cevap geldi.

'Yeni mi haber veriyorsun?'

'Kusura bakmayın cevap verecekken aklımdan çıkmış.Bir daha olmayacak'

'İstiyorsan olsun Mizgin.Gözünün yaşına bakmam.Bu mesajları kimse görmesin.Elini de çabuk tut.Artık vücudunu mu sergiliyorsun yoksa aklını mı ona sen karar ver.'

Yazdığı mesajla midem bulanmıştı.Cevap vermedim.Ne aşağılık bir adamdı ya bu?

Niye böyle saçma salak bir plan kurmuştu inanılmaz merak ediyordum.Sürekli imalı bir şekilde tehdit etmesi beni canımdan bezdiriyordu.Mevzu kardeşim olmasa çoktan ümüğünü sıkmıştım da.. neyse.

"Abla geldik."taksicinin sesiyle parayı uzatıp taksiden indim.

Büyük adımlarla şirkete doğru ilerledim. Geçen günkü danışma arkadaş, kocaman bir gülümsemeyle yanıma geldi, "Hoşgeldiniz, size ben eşlik edeceğim," diyerek eliyle gösterdiği yere doğru yürümeye başladı. Ben de peşinden onu takip ettim. Modellik yapmanın en sevdiğim yanı, çalışma saatlerimin düzenli ve uyumlu olmasıydı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 07 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AHDE VEFAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin