⁴'

105 12 0
                                    

Oy ve yorum atmayı unutmayın 🎀🥹🫶

"Ananı sikeyim öyle yakaladı
diyorum." Kenarda bana öldürücü bakışlarla bakan Jeongin'e dönüp ellerini tutmuştum. "Cidden, cidden ve yine söylüyorum cidden hoşlandığın çocukta gözüm yok. Yanlış anlama lütfen." Aslında vardı. İçimde ona karşı bilmediğim bir his taşıyordum.

"Tamam, tamam anladık." Jeongin bir elimi bırakmış ve saçlarıma fiske atmıştı. Gülümsediğinde bende karşılık olarak gülümsemiştim.

"Öyle üstüme saldırınca bilemedim ne yapsam diye, büyükbaba da içeri girince her şey boka sardı amınakoyayım."

"Okuldan da atıldın, sıçtın oğlum büyük sıçtın."

"Evet. Ne yapalım artık, neyse siktir edin gidip özür dileyeceğim." Ellerimi vurarak masadan kalkmıştım. "Kaçtım ben!" Arkamı dönüp hızlı adımlarla buluştuğumuz yerden uzaklaşmıştım. Arkamdan küfür ettiklerini duysam da bir şey dememiştim. Sonuçta olayın üstünden bir gün geçmişti, olan dünde kaldı.

Kapının önüne geldiğimde içerideki hizmetçi beni kapıda karşılamıştı. Söylemek istediklerimi o adama söylemiş ve sonrasında arkamı dönüp hızlı adımlarla okula yürümeye koyulmuştum. Okula gittiğimde okulun içinde biraz gezinip büyükbabanın odasına gitmiştim.

İçeriye seslenerek girdiğimde  yerde yatan büyükbabanın bedenini görmüştüm. Acı içinde kıvranışı.. Elim ayağım birbirine dolanmıştı. Elimi telefonuma attığım gibi okula bir ambulans istemiştim. O sırada yanında telaş içinde bekliyordum, benim yapabileceğim bir şey yoktu. Sonuçta salağın teki sayılırdım.

-


"Değerleri yarına çıkar, fakat durumunu izlemek zorundayız bu yüzden hastanede kalmalı."

"Tamam. Ben yanında kalacağım." Kimseye haber vermeden büyükbaba ile hastanede tek başımaydım. Lee Know'a yolda haber vermiştim, ama hala gelmemişti. Hava almak için odadan ayrılarak hastanenin çatı katına çıkmayı düşünüyordum. Giderken elime bir tane kutu kahve alıp asansörle çatı katına çıkmıştım. Orda duran bank'a oturup biraz gökyüzünü izlerken kahvemi bitirmiştim. Nedense çok yormuştu son zamanlarda olan şeyler. Çünkü hiç böyle şeyler yaşamamıştım daha öncesinde.

Kahveyi bitirdiğimde ayağa kalkıp kutuyu çöpe atmak için arkamı döndüğümde beni izleyen Lee Know ile göz göze gelmiştim.

"Ne zamandır buradasın?"

"Bir zamandır, seni izliyordum."

"Niye beni izledin gelseydin yanıma."

"Boş ver geçti bile."

"Geç kaldın, daha önce aramıştım."

"Aslında ben geldiğimde odadan çıkmıştın. Ne kadardır burada oturduğunun farkında mısın? Saate baktın mı?"

"Hiç farkında değilim, her neyse bir şey olmaz."

"Teşekkür ederim." Yanıma gelip kollarımın altına girmiş ve bana sıkıca sarılmıştı. Kollarımı birleştirip bende ona sarıldım. Sanırım abi sevgisi istiyordu, zaten benden de küçüktü ay olarak.

"Rica ederim." Birbirimizden ayrıldığımızda gülümseyip tek elimle önümde duran Lee Know'un saçlarını karıştırmıştım. "Aşağı inelim, soğudu burası." Kafasını sadece onaylar şekilde sallamış ve her zamanki suratsız ifadesiyle önümden yürümüştü. Ben ise arkasından giderek önümdeki çocuğu takip etmiştim. Oda'nın önüne geldiğimizde onu durdurup konuşmuştum.

kiss | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin