Yazarın Anlatımıyla
Hala bitmek bilmeyen olan dosya işlerinden başını yorgun bir şekilde kaldırdı Defne kaç saatir bu müvekkil dosyaları ile uğraşıyordu bilmiyordu. Bildiği tek şey kendini odaya kapatmış saatlerce bu dosyalara vermeseydi.
Gözündeki gözlüğü gözünden çıkartıp masaya bıraktı elini ağrıyan başına getirdi. Bu dosya işleri onu epey yoruyordu gerçekten. Yerinden kalktı telefonunu da alıp hava almak için odadan çıktı Defne ona şu an iyi gelecek şey sert bir kahveydi.
Bürodan çıktı kendini büronun yanındaki kahveciye attı bir yandan sıra bekliyor, bir yandan da telefonu ile ilgileniyordu. Saatlerdir çalıştığı için telefonunu kontrol edememişti. Gördüğü bildirim ile kalbi hızlanmış eli ayağına dolaşmıştı çoktan. Ömer mesaj atmıştı ona.
Gönderen Ömer
Benim işim bitti kaç gibi alayım seni?
Gönderilen Ömer
İşin bittiyse gelebilirsin benimde işim bitti.
Anında gelen bildirimle içindeki heyecan arttı Defne'nin. Ömer'den gelen cevaba odaklandı.
Gönderen Ömer
Tamam yoldayım geliyorum o zaman.
Gönderilen Ömer
Tamam dikkatli ol, görüşürüz.
Gönderen Ömer
Görüşürüz.
Telefonu çantaya koydu önce kendine kahve sipariş etti ardından Ömer'in en sevdiği kahveden sipariş etti. Her ne kadar araları kötü olsa bile onunla geçirdiği en ufak bir vakitten mutlu oluyordu Defne. Biliyordu bu kahve ile sorunları düzelmeyecekti birden bire ama en azından tartışmayacaklardı birbirlerini kutlayacaktı. Onun içinde önemli olan oydu zaten.
Sabah ufak bir tartışma yaşayıp gerilmişlerdi bu kahveyle en azından o gerginlik ortadan kalkacaktı. Yani kendisi öyle umuyordu.
İsmi söyledikten sonra beklediği yerden çıkıp kahveleri aldı, hızlı ama temkinli adımlarla dükkandan çıktı büroya geçti aceleyle eşyalarını almayı unutmuştu. Büroya girdiğinde karşılaştığı kişi ile içindeki son mutlulukta gitti.
Kaan'ı görmüştü yine her ne kadar onunla aynı ortamda olmak kendisini gerse de mecburen katlanıyordu ona. Kaan yüzünden işinden olacak değildi işi şu an ondan önemliydi buraya kolay kolay gelmemişti Defne onun için sabrediyordu.
Onu görmemiş gibi yapıp gelecekken Kaan'ın seslenmesi ile mecburen durdu Defne.
"Hayırdır selamı sabahı da kestik Defne?"
"Evet mümkünse o bile fazla. Beni oyalama senden daha önemli işim var."
"Kahveler kime?"
"Sana olmadığı kesin. Hatta şöyle söyleyeyim sen haricinde herkese olabilir, ama çok merak ediyorsan söyleyeyim Ömer'e aldım onunla içeceğim yeterli mi şimdi izininle."
Kaan'ın konuşmasına müsaade etmeden odasına gitti önce kahve kutusunu masaya koydu, ceketini giydi saçlarını açtı çantasını aldı omzuna geçirdi kahve kutusunda alıp önce odadan sonra bürodan çıktı Defne. Bir süre Ömer'i bekledikten sonra Ömer'in arabasının yaklaşması ile içinde oluşan heyecana engel olmadı Defne.
Ömer onu işten almayalı uzun zaman okuyordu istemsizce heyecanlanmıştı. Arabaya geçti Ömer'in yanına oturdu.
Kısa süren sessizliği bozarak konuşmaya başladı Defne.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Yabancı
FanficKarşısında duran fotoğrafa baktı genç adam ve kadın ikisininde en mutlu günü olan düğün günlerinden kalan o fotoğrafa baktılar. O gün ne kadar mutlularsa şimdi bir o kadar mutsuzdular. Fotoğrafı bırakıp aşık olduğu kadına baktı Ömer bir karar vermed...