4. Bölüm- Yalın

140 13 20
                                    


Bölüm Şarkısı- Michl - Kill Our Way To
Heaven

Lütfen bölüm aralarını yorumlarınız ile doldurun şimdiden teşekkürler 🌸

Lütfen bölüm aralarını yorumlarınız ile doldurun şimdiden teşekkürler 🌸

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Yalın Kerim)

4.Bölüm- Yalın

O kadar aptaldım ki. Birinin elinde kolayca oynatılacak kadar aptaldım ve o kadar sıkıştırılmıştım ki ne doğruyu söyleyebiliyordum ne de yalanı.

Yirmi dakikadır yerdeki oldukça lüks zemine bakarken soğuktan sesimin kısıldığını hissettim. Boğazım ağrıyordu. İlk defa birinin bana inanmaması canımı sıkmıştı.

Hayır.

İlk defa inanılmamak beni güçsüz hissettirmişti.

Kant bana inanmamıştı. Ta ki Doğu kameraları kontrol ettirene dek.

Sırtımdaki battaniyeyi kendime daha çok çektim. Tıkılıp kalmıştım burada.

Tanımadığım o adam benimle çok güzel oynarken, şu an evime onun yüzünden gidemediğim için de kendime kızıyordum.

Onun yüzünden bu geceyi bu evde geçirmek zorundaydım.

Ben biliyordum. O silahı doğrultan kişi bana mesaj atan kişi ile aynıydı. Beni korkutmuştu. Belki de ne kadar ileri gidebileceğini göstermek istemişti.

Eğer amacı beni korkutmak iseydi. Bunu başarmıştı.

Düşüncelerimden sıyrılmama neden olan Kant'ın koluma dokunan eliydi. Kolumu irkilerek ondan çektim. "Mersa. Sesini neden çıkarmıyorsun?" Bakışlarımı ona değdirmeden koltuğun en ucuna gittim. Sol kolumdaki saate baktım. Gece yarısı üç'ü geçiyordu.

Bana neden konuşmadığımı mı soruyordu cidden? Bana inanmak yerime bir psikolojik rahatsızlığımın olduğunu söylemişti!

"Konuşmak istemiyorum...Ama.."Diye fısıldayıp başımı ona çevirdim.. "Beni tanımıyorsun bile. Sana yalan söylediğimi nereden çıkarabildim?" Diye konuştum.
"Tekin bir kız değilsin. Bunun farkındayım." Başımı belli belirsiz sallarken ağzımdan yarım yamalak bir 'hah' sesi çıkmıştı.

"Hareketlerinde bir garip." Diye devam etti. elindeki havluyla saçlarını kurutmayı bırakarak. "Hareketlerimin garip olması yalancı olduğum anlamına mı geliy.." başını iki yana sallayıp, lafımı böldü.

"Hayır. Bir şeyler sakladığın anlamına geliyor." Dudaklarım yavaşça aralandı. "Ne saklayabilirim ben senden?" Evet şimdi yalan söylüyordum ama bu farklıydı.

Cevap vermedi. Ben de önüme döndüm. Sabah olduğunda bir magazin sayfasında kardeşine benim de içinde olduğum bir arabayla, çarptığımızı öğrendiğinde de suratına bu şekilde cesaretle bakabilecek miydim bilmiyordum. "Sen benim yalancı olduğumu düşüneceğine, evinin etrafında silahla dolaşan adamı b.." elini bir anda koluma atarak kendine yavaşça çektiğinde, bakışları gözlerime çıktığında korktum. Neyden korktuğumu bile bilmeden korktum.

Şeytan TüyüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin