Bölüm 3

48 10 29
                                    

Yemeğin ardından konuklar, ev sahiplerinin yasına saygılarından olsa gerek ya evden ayrıldılar ya da odalarına çekildiklerinde üç adam eşlerini oturma odasında yalnız bırakarak evin eski Lordu'nun bir zamanlar çalışma odası olan geniş ve kütüphaneye çekildiler.

Lord Loghan Reece'in kendisine ikram ettiği içki bardağını reddeden Tarner "Artık kullanmıyorum," diye açıkladı.

Lord Ralnor Bardalph siyah kaşlarını alayla kaldırdı. "Duydun mu Loghan tütünü de terk etmiş?"

Loghan bardağı kendine alarak geniş maun masanın önünde karşılıklı yerleştirilmiş, iki kişilik koltuklardan birine oturdu. "İşte buna inanmam," dedi. "Ne zamandan beridir?" 

Tarner bir yıl önceyi hatırlayınca "Bir süredir," diyerek sadece gülümsemekle yetindi . Dibe vurduğu zamanları konuşmaktan hoşlanmıyordu. Kız kardeşinin bile haberinin olmadığı o dönemlerde sağlığı, çok çalışmaktan ve geri kalan zamanlarda tütün ve içkiden tehlikeye girdiğinde haftalarca yataktan çıkamayacak hale gelmek hayatında bazı şeyleri değiştirmesi gerektiğini ona aleni bir şekilde göstermişti.

Çalışma zamanını azaltmak yerine yalnızca sigarayı ve alkolü bırakmış, geriye kalan boş zamanı için kendine yeni bir uğraş bulmuştu. Eton'ın en güzel şarkıcısına bir ev dayayıp döşemişti, kesinlikle daha sağlıklı bir meşgaleydi.

"Arkasında başka şeyler olduğuna eminim lakin…" dedi Loghan. "Anlatmak istemediğine göre ben de kurcalamayacağım. Kendini toparladığını duymak güzel."

O dönemdeki halini sadece Bardalph ile paylaşmıştı ve o kadar fiziken ve ruhen o kadar zayıf hissetmekten hiç hoşlanmamıştı. Başkalarının bu halini görmesini, duymasını ya da bilmesini kesinlikle istemiyordu. Sevdiklerini üzmenin, düşmanlarını da sevindirmenin ona bir faydası yoktu.

Kendisine doldurduğu brendyi alarak Loghan'ın yanına, Tarner'ın karşısına oturan Bardalph aralarında uzayan sessizlikte merak edilen o soruyu ortaya attı. 

"Eton'a ne zaman dönmeyi planlıyorsun?"

Tarner kaşlarının altından kız kardeşinin eşine bir süre baktı. Neyi ima ettiğini çok iyi biliyordu. "Veraset işleri ne zaman biterse," dedi sonunda.

"Bay Simith iki güne Caswell'e gelebileceğini yazmıştı, muhtemelen yarın burada olur. Halamın vasiyeti açıklanıp resmi işlemler biter bitmez bu evi kapatıp Eton'a dönmem lazım. Ne kadar çabuk o kadar iyi."

"Bize çok kalmayın, gidin diyorsun anlaşıldı," dedi Loghan.

"Sheran ile bu ev için yaptığın planları konuştun mu?"

Bardalph eşinin bunu onaylamayacağına dair hislerinde yanılmıyordu. Sheran Caswell'e fazlasıyla bağlıydı ve bu evde kimsenin yaşamayacağı fikrinden hoşlanmayacaktı.Çocukluklarının tüm anıları neredeyse buraya aitti.

"Evle ilgilenmesi için Somenleri ve birkaç çalışanı bırakacağım elbette. Bahçenin ormana karışmasına izin verecek değilim."

"Peki ya karın?" diye sordu Bardalph. Korumacı bir tavırla kaşları çatılmıştı."Miranda'ya ne olacak?"

"Öncelikle o benim karım değil ve hiçbir zaman da olmadı," dedi Tarner.

Bardalph "Yasaların ve toplumun gözünde o kadın senin ismini taşıyor ve senin koruman altında. Bana laf cambazlığı yapma Tarner," diyerek arkadaşını uyardı.

"Ben de bu sorunu en kısa zamanda çözeceğim ki onun isminin yanında benim ki anılmayacak. En kısa zamanda hiç olmaması gereken bu evliliği fes edeceğim." Tarner adamların ifadelerinden rahatsız olarak susmuştu. "Neden bana o şekilde bakıyorsunuz?"

GÜZ SANCISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin