Bölüm 5

54 12 36
                                    

Az önce ben ne yaşadım, diye düşünen Miranda, Tarner'ın arkasından baka kaldı. Adamın paltosu yürüdükçe kuzgun kanatları gibi rüzgarda açılıyordu. Sarı kısa saçları havanın griliği yüzünden,  solgun başaklar gibi hareket ediyordu. Sheran bir kadına göre uzun boyluydu, Tarner ise kız kardeşinden belki bir baş kadar uzundu. Son gördüğünden beri, yani dört yıl önceye göre daha zayıftı, lakin masa başı işlerin yerine sanki açık havada çalışıyormuş gibi zinde görünüyordu.

Onu abisine ulaşabilmek için kaçırdığında aynı arabanın içinde yalnız kaldıklarında Tarner'ın öfkesinden korkmuştu. Şimdi ise buzdan sessizliğinin ardında o öfkenin sinsice beklediğini hissediyordu. Kesinlikle Tarner'dan tek bir penny dahi istemiyordu. Mektubu göndermekten vaz geçmişti. Onun yerine kendisi gidip annesinin kuzenini bulacaktı ve bir daha asla bu adamı görmeyecekti.

Evin önündeki mermer basamakları çıkarken yabancı ve arması olmayan bir at arabasının ahırlara doğru götürüldüğünü fark etti. Eve yeni girmişti ki Beth'in aceleyle ona doğru geldiğini gördü.

"Lord Adlar'in uşağı sizi bulmam için gönderdi," dedi Beth nefes nefese. 

Omuzlarındaki şalı ve kitabını hizmetçisine verirken "Kendisi nerede?" diye sordu. Bahçede konuştuklarının bir şaka olduğunu anlayan sevgili kocasından azar mı işitecekti? 'Kocalarla dalga geçmemelisin,' diyen Leydi Satya'nın sesi zihninde yankılandı.

"Oturma odasındalar Leydim," dedi Beth.

"Kapıdaki araba kimin biliyor musun? Avukat mı geldi?"

"Evet Leydim."

Miranda "Bu bir aile meselesi beni neden çağırıyorlar ki?" diye söylenerek oturma odasına girdi.

Avukat Bay Smith'i birkaç kere Leydi Satya ile görüşmek için Caswell'e geldiğinden dolayı tanıyordu. Orta yaşın sonlarında olan adamın saçları kar kadar beyaz lakin gürdü. Adamın bakışları onu bulduğunda selam vermek için ayağa kalktığında odadaki tüm beyler de onu takip ettiler. Miranda Bardalph'ın destekleyici ifadesinden sonra Tarner'ın ne düşündüğü kesinlikle anlaşılabilen karanlık bakışları kısa bir süre onun üzerinde gezindikten sonra tekrar oturmak yerine pencere tarafına çekildiğini gördü.

Sheran avukatın karşısındaki kanepede Miranda'yı yanına oturması için çağırdığında arkadaşının gülümsemesine karşılık verdi. Bardalph kanepenin arkasına geçip karısının omzuna hafifçe dokunda. Bir mıknatısa tutulmuş gibi Sheran'da dalgınlıkla adamın elini kavradı. Böyle bir yakınlığa ve kocası ya da sevgilisi, abisi ya da babasının hep arkasında olduğunu koşulsuz güvenmeye imrendiğini fark ettiğinde sarsıldı. Böyle bir ihtiyaç ancak zayıflık getirirdi. 

Bakışları Tarner'a kaydı. Adamı ilk anda fark edemedi. Güneye bakan pencerenin perdeleri koyu ve yerlere kadar uzanıyordu, lakin şu anda açıktı ve arkasından vuran ışıkla kocasının yüzünü görmesi imkansızdı. Göremese kaşlarının çatılı olduğuna ve o yönden soğuk bir esintinin geldiğine  Miranda yemin edebilirdi ama ispatlayamazdı.

Başını Sheran'a doğru eğen Miranda "Neler oluyor?" diye fısıldadı.

"Şişşş!" Cevap olarak güzel kadının mavi gözlerinde yanıp sönen anlaşılmaz bir pırıltıyla karşılaştı.

"Herkes burada olduğuna göre…" dedi Bay Smith Tarner'dan tarafa hızlı bir bakış atarak. "Başlayabiliriz."

Yanındaki deri evrak çantasından iki kapalı zarf ile deri bir dosyalık çıkartıp kucağına yerleştirdi. Ceketinin ön cebinden çıkardığı yarım ay gözlüklerini taktığında herkesin nefes almadan onu beklediğini fak edince öksürdü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 24, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÜZ SANCISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin