SEVECEK SANDIM||hyunlix

yalnız ve bitik

Felix: bir gün biriyle evlenirsem bu kişi sen olacaksın demişti...

Jisung: Felix

Felix: yalanmıydı yani, beni hiç sevmedimi

Chan: Felix lütfen sakin ol gel otur

Felix: Chan benim sevdiğim adam gerçekten başkasının mı olacak bunu bana nasıl yapar, eğer beni bırakıp gedecektiyse neden bana umut verdi neden bana dokundu herşey çok gerçekçiydi hepsi oyunmuydu yani yalanmıydı

Chan: bilmiyorum güzelim, inan bende ne yalan ne gerçek bilmiyorum...

~~~

Minho şirkete gelmiş ve etrafına bakınarak ilerliyordu yeji ve gereksiz takımının bir işler çevirdiğine emindi. Ne yapıp edip öğrenmeliydi, hyunjine yaşattıklarından sonra bu kadarını borçluydu ona, karşı taraftan gelen changbini görünce yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirip ona doğru ilerlemeye başladı

Changbin: minho napıyorsun burda boş boş dolaşmada çalış biraz sana boşunamı maaş veriyoruz

Minho: birincisi şu an işim yok ikincisi maaşımı sen vermiyorsun

Changbin: neyse işim var sonra görüşürüz yada görüşmeyelim

Minho: hey dur neler oluyor hyunjin rose' ile evlenmeyi kabul etmiş duyduğuma göre bu nasıl oldu, yani hyunjin ve rose ile evlenmek, onu birazcık tanıyorsam bunu isteyerek yapmıyordur

Changbin: isteyerek yada başka türlü nasıl olduğunun bir önemi yok önemli olan sonuç evet evleniyor zenginlik fahişe sevgilisinden daha tatlı geldi sanırım

Minho: yeme beni changbin ikimizde biliyoruz ki bu işte parmağınız var

Changbin: çok konuşuyorsun know seni ilgilendirmeyen işlere burnunu sokmamanı öneririm

Minho: hım öyle olsun

Minho changbin'den birşey öğrenemeyeceğini anlayınca arkasını dönerek uzaklaşmıştı yanından, konuşturabileceği tek kişi varsa onunda rose olacağını biliyordu yakışıklı erkeklere zaafı vardı ağzından laf almak için kendini kullanabilirdi

Rose aranıyor...

Rose: bebeğim selam

Minho: güzelim nerdesin birşeyler içelimmi diyecektim sonrada belki sana geçeriz

Rose: hmm bu bi sex teklifimi

Minho: bilmem nasıl istiyorsan öyle düşün

Rose: ah isterdim ama bugün çok doluyum önümüzdeki günlerde belki

Minho: beni red mi ediyorsun yani