"Yok anasını, böyle de olmuyor." Karan sıkıntıyla nefes verdi. Her zamanki gibi odanın içinde dört dönüyordu.
"Valla ben bu sefer olur diyordum."
"Kıza ne teklif etsem hayır diyor. Başka bir şey düşünmemiz lazım."
"Buluruz ya. Limonata almaya gidiyorum, istiyor musun?" Ege oturduğu yerden kalkıp kapıya doğru ilerledi. Bu sefer Ege'nin evinde buluşmuşlardı. Karan başını 'istemiyorum' dercesine sallayarak cama doğru ilerledi. Planları basitti aslında, iki hafta sonra yapılacak olan büyük yarış için Karmen'in aklını kurcalayarak kendisini yenmesini engelleyecekti. Ama Karmen hiç bir şekilde Karan'a yüz vermediği için başka bir plana geçeceklerdi. En son ki büyük yarışta herkesin önünde ilk defa yenilmek Karan'a fena koymuştu, bir tanesini daha kaldıramazdı.
Karmen ise her zamanki rutinindeydi. Arabasını stüdyonun otoparkına park ederek, dikiz aynasında glossunu yeniledi. Bu sefer farklılık yaparak motor değil araba tercih etmişti.
Elbisesini düzelterek stüdyoya girdi. Tam zamanında geldiği için hızlıca çekimlere başlanmıştı, koyu makyajı ve kahverengi dar elbisesi ile Karmen her zamanki gibi kameraların parlayan yıldızıydı.
Hızla geçen iki saat sonunda molaya girmişlerdi. Kafeteryaya giderek filtre kahvesini sipariş verdi. Siparişini beklerken yanına gelen kızı fark edince hafifçe kenara çekildi, kız da Karmen'i fark edince gülümsedi.
"Merhaba, az önce çekimlerini izleme şansım oldu. Denildiği kadar başarılısın."
"Teşekkür ederim." Kız heyecanla Karmen'e bakarken, Karmen yine ifadesizdi.
"Vaktin varsa kahveyi beraber içelim mi? Seninle konuşma şansını bulmuşken kaçırmak istemiyorum doğrusu."
"Çekimlerim var. Başka bir zaman."
"Öğle arasındayız ama?"
"Peki, içelim." Kaçacak yer kalmayınca mecbur kabul etti.
Filtre kahvesi hazır olunca kafeteryanın en köşe masasına ilerledi Karmen, arkasından da ice caramel macchiatosu ile kız geliyordu. İkisi de masaya yerleştiğinde kahvesinden bir yudum aldı Karmen.
"Bu arada ben Yaren Akın, heyecandan söylemeyi unuttum üzgünüm." Kahvesini masaya koyarak Yaren'in uzattığı ele baktı.
"Memnun oldum." Eli sıkmak yerine zoraki bir tebessüm yerleştirdi yüzüne. Bu Akınlarda çok konuşkanlık genetik herhalde diye düşündü.
"Modellik kariyerin nasıl başladı? Bende senin gibi olmak istiyorum. Gerçekten her konuda çok başarılısın."
Bu soruya nasıl cevap vereceğini bilmiyordu, omuz silkti sadece.
"Kendinden emin olmana hayranım en çok. Çok iyisin ya."
Şu ortamdan kurtulmak istiyordu artık Karmen.
"Teşekkür ederim."
Kahvesinden bir yudum daha alırken kafeteryada beliren Karan ile kaşlarını çattı. Etrafa bakınıyordu, en sonunda gözleri kesiştiğinde Karan'ın da kaşları çatılmıştı ancak hızla kendini toparlayıp yanlarına geldi.
"Abi!"
Karan masanın karşısındaki sandalyeye oturmuş, güler yüzle kardeşine bakıyordu.
"Naber, her şey yolunda mı? Konum atmışsın geldim hemen."
"Evet evet. Bak Karmen abla ile tanıştım bugün."
Abla demesine şaşırmıştı Karmen ancak belli etmeden ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ VE KÜL
ActionMotorun direksiyonunu sıkıca kavradı, son turdaydı ve kaybetmek gibi bir şansı yoktu. Hoş, o hiç bir zaman kaybetmemişti. O kim mi? İşte o pistlerde rüzgar gibi esen Karan Akın. Ama bugün ilk kez kaybetmişti. Bitiş çizgisine az kala arkadan bir anda...