68. Bölüm

847 92 66
                                    

Yazım hataları varsa affola. İyi okumalar.


Bir Hafta Sonra

(Ecem'den)


Yarım saattir nereye gideceğimizi kararlaştırmaya çalışıyorduk. Vizelerin de bitmesinin etkisiyle bünyenin eğlenmeye, kafa dağıtmaya ihtiyacı vardı. Ben de arkadaşlarıma ayak uyduracaktım. Evde oturmak istemiyordum. 

Okan dakikalardır sessiz olduğu için onun fikrini almak diğerlerinin aklına gelmiyordu sanırım. Genel olarak sessiz bir insandı zaten. Ellerimi omuz hizamda kaldırdım. Dilara sustu ve gözlerini bana çevirdi. Bir şey diyeceğimi anlamıştı. Alpay, onunla özellikle zıtlaşıyor gibi görünüyordu. Dilara'yı öfkelendirmekten keyif aldığına neredeyse emindim. Konuşmaya devam ettiği için gözlerini devirdi Dilara. Elini Alpay'ın yüzüne kapattı.

"Alpay bir sus!" dedi şikayetçi yüz ifadesiyle. En nihayetinde Alpay sustu. Benim konuşmak için beklediğimi görünce gözlerini irice açtı. Mahcubiyetle bana baktı.

"Pardon Ecem ya, seni dinliyoruz."

"Mesele beni dinlemenizden ziyade, Okan'ın fikrini almamanız."

Masadaki herkes şaşırdı. Öyle şaşırılacak bir tepki de vermedim aslında ama neyse. Çaydan bir yudum içtim ve konuşmayı sürdürdüm.

"Farkındaysanız arkadaşımız dakikalardır sessiz. Dilara ve Alpay kendi fikirlerini söyledi, Aysun söyledi, Murat söyledi. Sıra Okan'a geçse mi artık?"

Omzumda bir el hissettim. Soluma doğru bakınca elin sahibinin Okan olduğunu gördüm. Elini geri çekti, yüzündeki samimi ifadeyle "Teşekkürler Ecem," dedi. Ben de gülümseyerek karşılık verdim. Diğerlerine döndü. Duruşunu dikleştirdi.

"Aslında ben de birazdan konuşacaktım ama..."

Bu kez yüzüme bakarak sesli güldü.

"Herkes fikir sunabilir zaten, anlamadım tepkini," dedi Alpay. Kollarını göğüs hizasında birleştirip bakınca biraz sorgulayıcı bir görüntü oluşturdu.

"Ben de bundan bahsediyorum," dedim.

Derdim iğnelemek değildi ama ortamda en çok Dilara ve Alpay'ın hatta direkt Alpay'ın sesi çıktığı için dile getirme gereği duydum. Kötü niyetli olduklarını asla düşünmüyordum ama yaptıkları bir noktadan sonra kendini ön plana çıkarmak gibi oluyordu. Elbette bu benim fikrimdi, başkası bana katılmayabilirdi.

"Benim aklımda başka bir yer vardı. Geçen gün keşfettim. Kulüp tarzı bir yere gitmekten daha cazip diye düşünüyorum. Ayrıca çok güzel atıştırmalıklar, mezeler falan yapıyorlar. Orada canlı müzik dinleme şansımız da olacak."

Telefonunu açtı. Hızlıca arama motoruna girdi. Mekanın fotoğrafını görmemiz için telefonu ortaya koydu. Başımı yaklaştırıp baktım. Dilara işaret parmağını ekrana yaklaştırdı. Diğer fotoğraflara geçiş yapmaya başladı.

"Okancığım senin zevkine güveniyorum," dedi Aysun. Telefona bakmadı bile. Dakikalardır sırtını sandalyeye yaslamış keyif kahvesini yudumluyordu. Duyduğu cümlenin keyfiyle sırıttı Okan. 

Alpay telefonunu ona geri uzattı. Yüzü sirke satıyordu. Bu çocuğun sıkıntısı ne acaba? Hayır kötü bir şey de söylemedik. Niye bozuldu?

Ama şimdi kasıtlı laf sokacağım, olmayacak. Neyse, sen sakin ol Ecem.

"Telefonun çalıyor Ecem," dedi Aysun. Ben dibimde olduğu halde duymadım, Aysun nasıl duydu?

Göz kırparak teşekkür ettim. Atilla'nın aradığını görünce yüzüm yine güldü.

BAMBAŞKA (G&G)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin