Hatalar varsa affola. Keyifli okumalar.
(Yazardan)
Telefon çalınca ekranına baktı. Kayıtlı olmayan bir numaranın aradığını görünce kaşlarını çattı. İçindeki sesi dinleyip aramayı cevapladı.
"Alo?"
Karşı taraftan gelen tanıdık ses sinirlerini hoplattı. Öfkeyle soludu.
"Yine ne var Mahir?"
"Tutku yapma böyle. Nasılsın diye sormak için aradım."
Midesi ekşidi sanki. Yüzünde hoşnutsuzluğun bile ötesinde bir ifade oluştu. Bu çocuğun hayal dünyasında neler var, diye düşündü.
"Benim gibi sen de eski günleri unutmadın, biliyorum."
İşte bu cümle az önceki sorusunu bir kez daha yineletti ona. Dişlerini sıkarken elini yumruk yaptı. Sakin bir insan olmasına rağmen böyle sinirlendirildiği zaman deliriyor gibi hissediyordu.
Bu çocuk kabus olmalıydı. Onunla arkadaşlık ettiği günlere yanmak istemiyordu Tutku. İçinde bir yerde iyi olarak adlandırabileceği arkadaşlıklarına saygı duymaya devam ediyordu. Mahir şansını fazla zorladığı için yakında bu saygıyı da kaybedebilirdi.
"Güzelim arkadaşlığımızın içine egonu koydun. İçine sıçtın yani kaba tabirle. Beni rahat bırak. Her şeye rağmen, tüm takıntılı hallerine rağmen saygılı biçimde yaklaşmaya çalışıyorum. Beni insanlıktan çıkarma! Seninle görüşmek istemiyorum. Bir daha arkadaş olmayacağız. Yeter artık!"
"Özür dilerim."
"Dileme! Senden özür bekleyen kim?"
Yeni bir şey söyleyeceği sırada Tutku lafı ağzına tıktı.
"Beni aramanı istemiyorum. Beni rahatsız ettiğinin farkında mısın sen?"
"Sade-"
"Seninle konuşmak istemiyorum. Sen benim için artık bir yabancı bile değilsin. Bak tekrar söylüyorum, rahatsız oluyorum arama artık!"
Mahir kendi yaptığının farkında değildi. Ona göre bu yanlış değildi fakat yanılıyordu. Kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yoktu, hiçbir zaman da olmayacaktı.
"Hayatta başarılar dilerim. Benden uzak ol, arama!"
Telefonu kapatıp sinirle yatağın üstüne attı. Gözleri yuvalarından çıkacak kadar açık, kaşları alnının üstünde çizgi oluşturacak kadar çatıktı.
Elini yan çevirip sanki karşısında oturan birine durumu tarif eder gibi konuştu.
"Arsızlık bu ya! Düpedüz arsızlık yani."
3 Yıl Önce
"Tutku sana bir şey söyleyeceğim ama kızmak yok."
"Dinliyorum," dedi. Kantinden çıktılar. Yakınlarında başka kimsenin olmadığına emin olduktan sonra konuya girdi Esra.
"Ben lafı dolaştırmaktan hoşlanmıyorum. Direkt söyleyeceğim."
"Hayrola?"
Devamında gelecek cümleleri hiç sevmeyeceğini hissetmişti. Tahmin edemeyeceği şeyi arkadaşından duymadan önce onun derin bir nefes aldığını gördü.
"Mahir senin ondan hoşlandığını ve aranızda bir şey olduğunu ima ediyor."
Tutku kaşlarını kaldırarak şaşkınca "Ondan hoşlandığımı mı düşünüyor?" diye sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAMBAŞKA (G&G)
Romance"Önceden böyle olacağımızı söyleseler güler geçerdim. Bu noktaya geleceğimizi bilemezdim. Desen ki pişman mısın? Değilim derim."