Evin deposunda bulunan bahçe temizliği için gerekli eşyaları arıyordum.Her yer tozla kaplıydı ve lamba neredeyse sönmek üzereydi onu da değişsem iyi olurdu.
Tırmık ve budama makasını buldum buralarda bir yerde çim biçme makinesi olmalıydı hala çalışıyor olduğundan şüpheliydim tabi.
Önce bahçedeki yaprakları temizleyip sonra da makineyi bulabilirdim.
Bahçeye çıktım ve yokluğumdan fırsat bilenlerin çöplerini attığı bahçeme baktım. Çok olmasada anılarım vardı.
Özlemiştim...dolan gözlerimi kırpıştırıp bahçedeki çöpleri toplayıp bir kenara yığdım. Hepsini olabildiğince az poşetlere koyup evin 5, 6 metre uzağındaki çöp konteynırına atmaya gittim.
Evden çıktığımdan beri izledindiğimi hissetmeye başladım. Giderek paranoyak olduğumu düşünüp çöpleri hemen atıp eve dönmeye karar verdim.
Arkamı döndüğüm zaman siyah bir silüetin hızla kaybolduğunu gördüm.
Yani umarım ben öyle sanmışımdır. Hızla çarpan kalbimi aldırış etmeden hızla eve ulaştım. Bahçe kapısını iyice kilitdeğimden emin olduktan sonra elimi kalbimin üstüne koydum ve derin nefesler almaya başladım.
Kafayı yiyordum sanırım. Bahçedeki çeşmeye gidip yüzüme soğuk su vurup kendime gelmeye çalıştım. Hepsi bir göz yanılmasıydı... umarım.....
Kafamı dağıtmak için bahçedeki işime geri döndüm.
.......
Sonunda bitmişti neyseki buradaki otlar o kadar çok uzamıyordu yoksa bir günde bu kadar iş yapmam imkansızdı.
Bu sadece benim bahçemde oluyordu. Garip...çim biçme makinesini bulmuştum ama çalıştırmak baya uzun sürmüştü. Bütün bahçedeki otları temizledikten sonra depo kapısının yakınlarında makine bir şeye takılmış ve birden durmuştu.
Makinenin eski oluşuna vermiştim. Şimdi ise evde duşumu almış yatağımda uzanıyordum.
Yavaş yavaş hava kararıyordu. Çok sıkılıyordum. Gözlerimi dinlendirmek adına kapattım. Yüzüme vuran soğuk havayla gözlerimi araladım.
Pencere açılmış içeriyi soğuk hava kaplamıştı. Ben yatmadan önce kapalıydı. Yavaşça yatakta doğruldum ve pencerenin yanına gittim.
Fısıltı sesleri gelmeye başlamıştı. Açıkçası bu biraz korkunçtu.
? : Buraya gel..
Huh? Bu ses nereden ve neden bu kadar tanıdık geliyordu. Ayaklarım benden izinsiz sesin geldiği yöne gitmeye başladı.
Merakımdan dolayı bunu garipsemedim. Ses gittikçe yakınlaşıyordu.
? : Beni buradan çıkar lütfen...
Odadan çıkmış koridorda yürüyordum eskisinden daha uzun gözüküyordu. Birden arkamdan birinin elini ağızıma kapatmasıyla yataktan sıçrayarak kalktım.
Rüyaydı... bu kadar gerçekçi olmak zorunda mıydı. Üşümemle birlikte gerçekten pencerenin açık olduğunu fark ettim.
Şaka gibi. Hızla pencereyi kapattım ve üstümü değiştirip evdeki eksikleri almak için yakınlardaki markete gittim.
Kafam allak bullak oluyor bu ev beni çıldırtıyordu....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun ~JJK~
FantasyBilmediği bir oyunun sonucunda gerçek yaşamını öğrenen bir kız ve kızı kullanmaya çalışırken aşık olan genç bir tanrı...