Oyun ~JJK~

Rüya

Sabah kalkar kalmaz küçük bir kahvaltı yaptım ve işe koyuldum.

Bu eve yıllardır kimse gelmediği için fena halde pislenmişti. Önce üst katlardan başlasam iyi olacak.
Koridorun sonundaki Anne ve babamın odasına girdim.

Hiçbir şey hissetmiyorum artık. Ne özlem ne öfke onların beni sildiği gibi bende onları sildim. Neyse..

İlk önce evdeki perdeleri çıkardım ve hepsini karışmayacak şekilde bir kenara koydum. Duvarlardaki ve tavanlardaki pislikleri temizledim. Evdeki bütün nevresimleri çıkardım ve makinanın yanına attım.
Mobilyaların altını üstünü süpürdüm.

Evin boyası iyiydi bazı yerler aşınmıştı o kadar onları da yeniledikten sonra perdeleri yıkatmaya gittim. Sırayla herşeyi aynı odalarda tekrarladıktan sonra koridoru baştan aşağı silip süpürdüm.

Üst kat eskisinden daha temiz olmuştu. Sıra alt kattaydı.

Sanırım beni en çok mutfak zorlayacak gibiydi. Alt katı da temizledikten sonra boyaların iyice kuruduğundan emin olmak için perdeleri şimdi yıkatmaya başladım.

Onlar yıkanırken bende nevresim takımlarını değiştirdim. Geriye sadece perdeler kalmıştı. Onları da astıkdan sonra yatmaya çıkacaktım çünkü fark etmesem de işler bayağı uzun sürmüş akşam olmuştu.

Perdelerde yıkandıktan sonra hepsi astım. Mutfakta biraz bir şeyler atıştırıp odama çıktım banyo yaptım ve pijamalarımı giyip yatağıma girdim.

Temizlik yapmayı seviyorum içimin ferahlamasını sağlıyor. Daha fazla dayanamadım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

~
Mısırın sıcak kumlarında nereye gittiğimi bilmeden yürüyordum. Burada ne işim vardı.

Biraz daha bu sıcağın altında kalırsam bayılıcağımı düşünüyorum. Bir tepeye geldiğimde ilerde bir pramit gördüm umarım orası serindir ve su vardır.

O an ki sevinçle birlikte tepeden aşağı koşup pramide ulaştım. Kapının yanında garip giyinimli ellerinde mızrak olan iki kişi duruyordu.

Açıkçası bu beni biraz korkutmuştu. Buraya nerden ve nasıl gelmiştim. Başka bir girişi olması umuduyla piramidin etrafını dolaştım başka bir kapı vardı. Ayrıca pramidin arkasında kocaman bir kasaba duruyordu.

Ön kapının aksine bu daha küçük ve ahşaptı. Ön kapı daha büyüktü. İçeriye girdiğimde buranın bir kiler olduğunu fark ettim.

Odanın ortasındaki masada su testisi duruyordu.
Bunların hepsi çok eski çağdan kalma şeylerdi benim burda ne işim vardı.

Çok susadığım için suyu içmeye başladım. Rahatlamıştım Mısır'da yaşayan insanlar nasıl dayanıyordu anlamıyorum.

Odaya aniden kapının önünde duran askerlere nazaran daha değişik iki kişi girdi ve bana bakıp bağırmaya başladı.

A1: Sonunda seni yakaladık. Artık kaçacak yerin yok daha fazla direnme ve bizimle gel.

Ani bağırmasından dolayı irkilmiştim bunlar kimdi ve beni neden götürmeye çalışıyorlardı yanımda duran masanın üstünden toz biber vardı.

Ani bir hızla toz biberi gözlerine attım ve odanın içindeki diğer kapıdan kaçmaya başladım. Burası dışarıdan gözüktüğünün aksine fazla büyüktü.

Askerler git gide çoğlamaya başlamıştı. Var gücümle koşup hepsini bir şekilde alt ediyordum.

Buranın bu kadar büyük olması bana yaramıştı. Koridorun sonundan sola dönersem kurtulabilirdim sanırım.

Sola dönmemle bir başka askere çarpmam bir oldu. Diğer askerle yavaş yavaş yanımıza doluşmaya başladı çarptığım asker üstüme yürüyor kaçacak yerin kalmadı diyordu. Tam o sırada yanımda olduğunu fark etmediğim kapı açıldı ve içeri çekildim.

~

Yataktan sıçrayarak kalktım bu nasıl saçma bir rüyaydı.
Yıllar önce aynı rüyayı gördüğümü hatırladım. Burda yaşadığım süre boyunca çoğu gece aynı rüyayı görür bir türlü beni kimin çektiğine bakamazdım.

Gene başlamıştı. Amerika'ya taşındığımda bu rüyayı artık görmemeye başlamıştım. Komidinin üstünde duran suyumdan içtim ve saate baktım.

Saat 03:03'tü tekrar yatağa uzandım ve bu sefer güzel bir rüya görme umuduyla gözlerimi kapattım.