Prens Jeon

16 5 3
                                    


İliklerime kadar üşümemle birlikte yavaşça gözlerimi araladım. Sabah olmuştu kafamı cama çeviridiğimde bugün dünün aksine kapalı ve kasvetli bir havası olduğunu gördüm. Yataktan kalkıp pencereye ilerledim.

İçerisi çok tozluydu biraz temiz havaya ihtiyacım vardı. Burdan saray gözüküyordu. Sadece küçük bir kısmı görebiliyordum. Aniden camın önünden hızla bir şeyin uçmasıyla korkup geriye çekildim.

İğrenç bir kokusu vardı ve getirdiği rüzgar çok şiddetliydi. Tekrar cama yaklaştım ve yukarıya doğru baktım. Hava da gördüğüm uçan şeyle az kalsın küçük dilimi yutuyordum.

Sanırım yavaş yavaş akli dengemi kaybediyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sanırım yavaş yavaş akli dengemi kaybediyordum. Bunlar imkansız şeylerdi çok korkunç gözüküyordu. Beni göreceğinden korkup içeri girdim ve pencereyi kapatıp perdeyi çektim.

Yaşlı amcayı bulsam iyi olurdu odadaki dolaba ilerleyip giyebileceğim bir şeyler bulup hızla üstümü değiştirdim.

Şuanda giyebileceğim en iyi elbise buydu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şuanda giyebileceğim en iyi elbise buydu. Odadan çıkıp pek de küçük olmayan salonda yaşlı amcayı aramaya başladım. Evde olmadığını anladığımda dışarıya bakmaya karar verdim.

Umarım o koca yaratık beni görmezdi. Dışarı çıktığımda soğuk hava tenime çarpmış irkilmeme sebep olmuştu. Hava çok olmasada soğuktu.

Yavaş adımlarla bahçedeki korkuluğa ilerledim ve etrafa bakmaya başladım.

Biraz aşağıda sarayın önünde insanlar aceleyle bir şeyler yapıyordu. Birini karşıyalayacak gibiydiler.

X: Hey! Senin orda ne işin var evden çıkmaman gerekiyordu.

?: Amcayı arıyordum ayrıca bana bu olanları ne zaman anlatmayı düşünüyorsunuz? o havada uçan şeyde ne bunların hepsi gerçek mi!?

X: Cidden can sıkıcısın neyse bende seni çağırmaya gelmiştim zaten hazırlıklarımızı yaptık artık her şeyi öğrenebilirsin. Beni takip et.

Arkasını döndü ve eve doğru ilerlemeye başladı. Çok hızlı yürüyordu bu yüzden biraz koşmak zorunda kalıyordum. Eve geldiğinde bir duvarın önünde durdu ve bir şeyler fısıldadı. Duvar hafiften sallanıp aralandığında şaşırmamak elde değildi.

Gerçi bu kadar şey yaşadım daha başka ne olabilirdi ki??

Aşağıya doğru uzanan merdivenler ve duvarlarda meşaleler vardı. Duvarda sönük olan bir meşaleyi alıp diğerlerinden ateş alıp ilerlemeye başladı.

Sanırım aşağısı karanlıktı, hem onu takip ediyor hemde etrafı inceliyordum. Karanlık bir tünele benziyordu duvarlarda anlamadığım şekiller vardı. En sonunda ahşap bir kapının önüne geldiğimizde elini kaldırdı ve kapıdaki simgelerin üstüne koydu.

Tekrar bir şeyler fısıldadı ve kapının şekilleri aydınlanmaya başladı. Kapının açıldığına dair bir ses geldiğinde kapıyı ittirdi ve içeriye girdi. İçeri girip girmemek arasında kalmıştım.

Çünkü bana kötü bir şeyde yapabilirlerdi. Onları tanımıyordum ve korkuyordum. Ama herşeyi öğrenmek de istiyordum meraklı tarafım ağır bastığı için içeriye girdim.

İçerisi labaratuvara benziyordu bir sürü deney malzemeleri ve garip eşyalar vardı. Yaşlı amcanın arkası dönük bir şekilde bir şeyle uğraştığını gördüğümde hızla yanına adımladım.

Y.A: Sonunda geldiniz çok az bir zaman kaldı elimizi çabuk tutalım önce tanışmamız gerekiyor ben bu krallığın en yaşlı büyücüsü  Mark Michael. Bu Sarışın çocuk da Park Jimin benim yardımcım. Sende tahminlerimize göre Prenses Quintessa olmalısın. Yani bunu yapacağımız şeyden sonra öğreneceğiz aslında şimdi lütfen karşıma geçip oturur musun?

Qnt: Bir dakika nasıl size güvenmemi bekliyorsun? Ayrıca adımı nerden biliyorsun prenses olduğumu nerden çıkardın o kadar eskide değiliz herhalde hm? Dalga fln geçmiyorsunuz benimle değil mi?

Jm: Bize inanmaktan başka seçeneğin olduğunu sanmıyorum ayrıca senle dalga fln da geçmiyoruz yıllardır bugünü bekliyoruz lütfen fazla uzatma ve oraya otur sana herhangi bir şekilde zarar vermiyeceğiz bütün gerçekleri öğrenmek için son şansın...

Qnt: Pekala...

Çok güvenilir bir şekilde konuştuğu için dediklerini yapma gereği duymuştum. Ama hala gıcıktı...

Yapacak bir şeyim olmadığı için Michael amcanın önüne geçtim ve oturdum.

Ellerini tutmam için uzattığında biraz tereddütte kalsam da çekinerek ellerini tuttum.

Ellerimizin arasından ışıklar çıkmaya başladığında bir kaç gündür olduğu gibi tekrar şaşkınlığımı koruyamadım. Herşey çok saçma geliyordu. Umarım komaya girmişimdir de böyle şeyler görüyorumdur.

(Michael Amca)
M.A: Gözlerini kapat bu biraz başını ağrıtabilir..

Kafamı tamam anlamında salladım ve gözlerimi kapadım. Yavaş yavaş şakaklarımda hissettiğim ağrıyla ellerimi sıktım. Gözlerimin önüne bazı görüntüler gelmeye başlıyordu. Anladığım kadarıyla Michael amcada bunları görebiliyordu.

Çünkü bişeyler mırıldanmaya başlamıştı. Kafama giren keskin ağrıyla gözlerimin önünde beyaz bir ışık patladı ve bilincim yavaş yavaş kapanmaya başlarken son duyduğum şey Michael amcanın "o geri geldi..." demesiydi.

" demesiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





Oyun ~JJK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin