🦋BÖLÜM 3🦋

19 3 0
                                    

*Mete*Erdinç*

Başak'la konuştuğum aramayı bitirip telefonu arka cebime tıktım ve ara sokaklarda ilerlemeye devam ettim. Bu Dolunay Çetesi fena sinirlerimi bozuyordu, ciddiyet gittikçe artıyordu. 

Kulaklığımı takıp telefonumdan 'Shameless' açtım ve karanlık sokakta dolaşmaya başladım. Bu gün Başak'la izin günümüzdü ve biz ona rağmen davalar hakkında konuşmuş, kafa yormuştuk.

"Of ulan," diye mırıldandım önümdeki taşı tekmelerken. 

Şarkı 'Centuries'e dönerken derin bir nefes verdim.

"Bulacağım seni," diye mırıldandım Dolunay Çetesi'nin lideri olduğunu düşündüğümüz Uzay'ın yüzü gözlerim önündeyken. "Ve bulduğum yerde de bütün bunların intikamını alacağım!" 

Biraz sonra bir ara sokakta genç bir kızla baş başa kalmıştık, hava karanlıktı ve kız pijamalarıylaydı. Elinde telefonu vardı, adımlarımı yavaşlattım ve geride bıraktım kendimi. Korkması isteyeceğim son şey bile değildi. 

Ancak korktuğum şey olmuş olmalıydı ki kız kulaklığını kulağından boynuna indirdi ve telaşla telefonunda bir şeyler yaptı. Adımlarını hızlandırırken telefonunu aşağı indirmişti. Başımı uzatıp baktığımda telefonunda Kades açıktı, bu gördüğüm şey kalbime bir bıçak saplarken yutkundum. 

Ne hale gelmiştik biz?

Genç bir kız, abisi yaşında bir adamla gece vakti sokakta yalnız kaldığında bu kadar korkuyorsa bizim ülkemizin nasıl bir geleceği olabilirdi?

Sokağa benden de büyük bir adam girdiğinde direkt kıza döndü gözlerim, titriyordu. Eminim kalbi çok hızlı atıyordu ve o an çok korkmuştu, korkmakta bu sefer haklıydı. Çünkü sokağa giren adama bende pek güvenememiştim.

Adımlarımı hızlandırdım ve kıza doğru yaklaştım, ancak kız bundan korkmuş ve adeta koşmaya başlamıştı. Hızlıca gidip kolunu kavradığımda parmağı imdat tuşuna dokundu, ancak çağrıyı onaylayamadan durdurdum onu. 

"Bekle," dedim ve polis kimliğimi çıkarttım. "Benden korkmana gerek yok, ben polisim." Meraklı ve ürkmüş gözleri bana baktı. 

"Cinayet büro amirliğinden komiser Mete Erdinç, arkandaki adamdan korktuğunu biliyorum. Amacım seni korumak, sadece bana ayak uydur tamam mı? Seni güvenli bir şekilde evine ulaştıracağım." Başıyla onayladığında elim hala kolunda yürümeye devam etmiştik. 

"Adın ne?" dediğimde kısık sesi konuştu.

"Zeynep."

"Peki Zeynep," dedim etrafı gözlerimle tararken. "Kaç yaşındasın, okula gidiyor musun?" Amacım onu sakinleştirmekti.

"14 yaşındayım, 9.sınıf öğrencisiyim." 

"Güzel," dedim sevecen bir sesle. "Bende 29 yaşındayım, Meslek Lisesi mi Anadolu Lisesi mi?" Çekingenlikle konuştu.

"Meslek," ve elindeki poşeti sıkarken mırıldandı. "Moda bölümü öğrencisiyim." 

"Çok güzel," diye mırıldandım Zeynep ikimizi de bir ara sokağa sürüklerken. "Peki ne olmak istiyorsun, bu bölümden devam mı yoksa Üniversitede farklı bir bölüm mü okuyacaksın?" 

"Bilmiyorum," dedi gözlerini kaçırarak, adam hala arkamızdaydı. "Henüz o kadar ileriyi düşünmedim, şimdilik tek amacım liseden mezun olmak. Zaten bu ülkede gerçekten okuyup da bir işte çalışabilen doğru düzgün insan yok, benim de önemli yerlerde tanıdığım yok. O yüzden şimdilik kararsızım." 

"Böyle düşünme Zeynep," dedim. "Ben ve ortağım buralara okumadan mı geldik sanıyorsun? İkimizin de torpili ya da önemli yerlerde tanıdığı yoktu." Merakla bana baktı. 

GAREZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin