15

1.7K 251 134
                                        

Aptal balik
Ahjussi
Ne zaman donuyon ya
Offf
Sikildim bunaldim
BEN OLSAM BAKMAM BANA BI CORBA BILE YAPMAM BANA TUM BUNLARI BANA SEN OGRETTIN SEVGILIM
ayh sikildim
Ahjussi
Sana kusucem
Hak ettin
Nerdesin be adam
Bugun pazar
Hahahahhaha
Gelcen
Trip aticam sana
Ama hayir
Cok ozledim atamam
Ahjussi gel artik lutfen

(09:35)

Sapsal ahjussi
Özür dilerim bebeyim toplantıdaydım
Aptal balık bende seni özledim
Yarın geliyorum
Güzelim
Yine uyudun mu?
(11:16)

Güzelim
Küstün mü
Cevap verir misin?
Toplantıdaydım
Lütfen cevap ver
(12:17)

Jisung korkuyorum
Aramalarımı da açmıyorsun
Lütfen cevap ver
Bir şey mi oldu
Biri bir şey mi yaptı
Kafayı yiyeceğim lanet olsun
(15:45)

Geliyorum bir uçak ayarladım
(14:03)

Minho büyük bir telaş içerisinde havaalanından çıktı, onu hazırda bekleyen arabaya tek başına binip onlar için özel yere, onların yerine arabayı sürdü.

Minhonun ilk defa damarlarında korku dolaşıyordu, küçüğünün başına bir şey gelme olası kafayı yedirtecek kadar çıldırmasına neden oluyordu.

Elleri terliyordu gerginlikten, yolda o kadar hızlıydı ki kaza yapma olasılığı çoktu. Beyninde binlerce senaryo dönüyordu ve herşeyin en kötüsünü düşünüyordu. Yaklaşık bir saatlik mesafeyi yirmi dakikada gelmişti. Işıkların hiçbirini dikkate almamıştı şuan aklında sadece aptal balığı vardı.

Sonunda ulaştığında sert bir lastik sesi sessizliği bıçak gibi bölmüş ortalık toza dumana bürünmüştü. Minho arabadan telaşla indi etrafına baktı. Kimse yoktu, telefonu çıkarıp hemen güvenlik şefi Hyunjini aradı

"Bana çabuk onu bulun" sesindeki sert ton ve kaybetmişliğin verdiği o korku ile mahvolmuştu şuan küçük bir çocuk gibi çömerek ağlayabilirdi. Delirmiş gibi etrafa bakıyordu. Boynundaki kravatı söküp atmıştı nefes alış verişini zorlaştırdığı için ama onu asıl zorlayan güzeline bir şey olmuş olma olasılığıydı. 

Çıldırmış gibiydi derin bir nefes alıp düşünmeye başladı, Jisung kendi hakkında bilgi vermezdi. Minhoda onu zorlamak istememişti çünkü bu konuda hassas olduğunu biliyordu o ne zaman kendini Minhoya açmak isterse o zaman konuşurlardı bu hassas konuları onun dışımda Minho ona emrivaki yapmazdı. Çünkü onun duvarlarından yavaş yavaş içeri sızıyordu sabırla.

İlk önce duvarlarına çiçekler çizmişti Minho, onun sevmediği o duvara çiçekler çizmiş ardından oluşan çatlaktan usul usul ulaşıyordu ona. Acele edip onu korkutmak istemezdi çünkü Jisung narindi, korkardı. Minho bunu istemezdi.

Jisung çok hassastı, Minho bunu bilirdi. Onun kırık yanlarını görürdü. Yavaş yavaş iyileştirir yaralarını öperdi. Jisung ona bir adım atarsa Minho on adım atardı hatta Jisung yorulmasın diye onu sırtımda bile taşırdı.

Minhonun kalbinde altı ayda açan kocaman bir çiçek bahçesiydi Jisung, farkında değildi ama Minhoda etkisi büyüktü. Minho için Jisung demek vücudunun eksil parçası demekti.

Düşünceleri nefesini keserken ilk önce yarım yamalak adım sesleri duyuldu sonra kesik kesik nefesler Minho başını yasladığı yerden kaldırıp ona yavaşça gelen Jisunda baktı. Kan revan içindeki Jisunga.

Kaşından, saçlarının arasından ve dudağından boynuna akan kan, sol gözünün altındaki kan toplamış morluk vücudundaki kan toplamış kızarıklıklar yırtılmış tişörtü sağ bacağının üzerine doğru düzgün basamadığı için aksayarak ona doğru adımlayan Jisungu gördüğünde Minho taş kesildi. Vücudundaki bütün kanlarım çekildiğini hissetti. Buz gibi oldu aynı ölü gibi.

"A-Ahjussi" kesik kesik aldığı nefesin arasındam inleyerek çıkan tek kelime ile Minho nefss aldı

"Jisung" dudaklarının arasından fısıltıyla çıkan sesi kendi bile duymadı. Sadece gözlerine odaklandı küçüğünün ışıl ışıl olan gözleri kan çanağı olmuştu. Minhonun ışıldattığı gözler tekrar kararmıştı.

Jisung zorla bir iki adım attı acıyla daha fazla dayanamadı ve kendini güvenli yere Minhonun kollarına bıraktı. Sabahtan beri acının içinde kıvrılan  Jisung Minhoyu beklemişti. Onun güvenli kollarını beklemişti. Beklediği gelmişti ama Jisung bitmişti artık dayanacak gücü kalmamıştı ve o kollarda bayılmıştı. Minhoda bacaklarında güç kesilmiş gibi küçüğü ile birlikte yere düştü.

Minho donuk gözler ile kollarındaki ufacık, yara bere içindeki güzeline baktı. Canı o kader çok yanıyordu ki nefes almayı unutmuştu. Sıkı sıkı sarıldı yaralı bedenine.

Tek bir cümle düşmüştü kollarındaki bedenin zihni kapanmadan önce, Jisungun duyduğu son cümleydi.

"Bakışları yıldızlarla dolu çocuğumun bakışlarını çalmışlar"

———

Off aglicam ya

Off aglicam ya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hurt a little kid Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin