Hyunjin
Bu günde okula gelmedin ama en azından iyi olduğunu biliyorum bu yüzden içim biraz daha rahatFelix
İyi değilimHyunjin
Ne?
Ne oldu?Felix
Lütfen yanıma gelHyunjin
Siktir konum atFelix
Okulda değil misin?Hyunjin
KaçarımFelix
Devamsızlık hakkını doldurmuşsundur muhtemelen benim yüzümden başını belaya sokmaHyunjin
Felix konum at
HemenFelix
*Bir konum gönderdi*
Evim
Lütfen gelHyunjin mesaja cevap vermedi ve çantasını koluna takıp hızlıca sınıftan çıktı. Teneffüste olduğu için okuldan kaçması pek zor olmayacaktı.
Her zaman kullandığı ve tüm illegal işlerin yapıldığı arka duvarın köşesine geldi ve banka çıkıp kendini duvardan dışarıya attı. Telefonundan konumu açtı. Yürüyerek beş dakika sürüyordu. Hızlı hızlı Felix'in evine doğru yürümeye başladı.
🐣
Felix çalan kapıyla elindeki bıçağı kenara rastgele attı ve ayağa kalktı. Hyunjin'le konuştuğundan beri hareket dahi etmeden hipnoz olmuş gibi öylece oturmuştu.
Kapıyı açtı. Karşısında Hyunjin'i görünce gülümsedi.
"Hoşgeldin."
"Hassiktir Felix nasıl oldu bu!"
Hyunjin hızlıca içeriye girdi ve kapıyı arkasından kapatıp Felix'in kan içinde kalmış yüzünü kavradı.
"Kim yaptı bunu?"
Felix yüzündeki gülümsemeyi bozmadan cevapladı.
"Sen çillerimden nefret ediyorsun. Bende daha güzel gözükmek için onları kazıdım. Ama tahmin ettiğinden daha çok kan aktı. Şimdi beğendin mi? Güzel olmuş mu?"
Hyunjin titremeye başladı. Gerçekten neler yapmıştı bu çocuğa böyle?
Şuanda ağlayıp zırlamanın sırası değildi. Kendi yapmıştı, kendi düzeltecekti. Düzeltmek zorundaydı.
"Gel yüzünü yıkayalım."
Hyunjin Felix'i lavaboya doğru çevirdi ve onu yürüttü. Birlikte lavaboya girdiler. Felix ayna ile göz göze gelince gözleri doldu.
"Şimdi eskisinden de kötü görünüyor. Daha fazla zorbalayacaksın."
Hyunjin'in gözünden bir damla yaş düştü.
"Seni zorbalamayacağım Felix. Artık zorbalık yok, kalp kırmak yok, kötülük yok. Seni kendi ellerimle yıktım, şimdi kendi ellerimle tekrar inşa edeceğim."
Felix'i musluğun önüne getirdi ve suyu açtı. Elini ıslattı ve yüzüne akan kanları sildi. Sonra peçeteyi ıslattı ve kesiklerin üzerini bastırdı yavaşça. Yüzündeki tüm kanlar temizlenince Felix'i kendine çevirdi ve yüzünü inceledi.
Yanağının ve burnunun üstündeki tüm çilleri kazımıştı. Yüzü o kadar kötü gözüküyordu ki çilleri görünmüyordu artık.
Bunu neden kendine yaptığını sormaya yüzü de yoktu. Biliyordu çünkü, tüm suçlu sadece oydu.
"Utançtan yüzüne bakamayacak kadar nefret ediyorum kendimden Felix."
"Yüzüme bakmanı istemeyecek kadar nefret ediyorum senden Hyunjin. Ama yüzümdeki yaraları senin temizlemeni isteyecek kadar da aşığım sana."
"Özür dilerim. O kadar kuru ve o kadar yetersiz bir cümle ki... ama elimden fazlasını söylemek gelmiyor. Kendime olan nefretim ve sana olan utancım kelimelerle anlayamayacağım kadar büyük ve söylenecek o kadar çok şey varken elimden sadece özür dilemek geliyor."
"Boşver. Eğer bu kadar kusurlarla dolu birisi olmasaydım beni zorbalamazdın. Benim hatam."
Hyunjin Felix'in daha fazla konuşmaması için onun dudaklarına kapandı ve pişmanlığını bu öpücük ile anlatmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acıdı mı? | HYUNLİX
FanficHyunjin okulun en zorbasıydı. Tek bir kişi bile sevmezdi onu. O da tek bir kişiyi sevmezdi. Önüne gelen herkesi deli gibi zorbalar ve bazı kişilerin intiharı bile denemesine sebep olurdu. Felix ise çocuksu tatlı birisiydi ve okula yeni gelmişti. Ne...