Gel

195 11 2
                                    

Gelmesi yaklaştı, içim içime sığmıyor, evet cesaretimi topladım ve bir kez daha paramparça Olmayı Göze alarak atacağım o Mesajı, varsın bir kez daha kırsın, Sevdiğim adamdan gelen kırgınlıklar bile ayrı güzel, o kırgınlıkları bile ayrı seviyorum ben, artık yazmalıyım ne demeliyim ki, sadece tek bir kelime mi yazsam? Sadece beyaz yazıp yollayabilmiştim karşılığın da hiç bir Değeri olmayan bir soru işareti aldım, yine geri adım atmadan geliyormuşsun dedim ve görmek istediğimi söyledim, bunu kabul etmedi ve ben pes etmedim, hastalığım iyice ilerlemişti ve tek ilaç beyazdı, onu görmeliydim, bir sonra ki mesajım da bunu söyledim, Herşeyin daha da kötü Olmasından korkuyordu beyaz aslında, belki oda bağlanmaktan korkuyordu, ama kabul etti. Sadece bu umutla onu iki gün beklemek bile yetti bana, iki günün sonunda artık gelmişti, gelmeden bir önceki akşam geldim diye bana şaka yaptığı için oturup balkonda onu beklemiştim, onun gelmesini Ama şakaydı. Ertesi akşam oldu ve beyaz geldi, geldiği akşam saat geç olmuştu ve onu göremedim, ama o gece hep Rüyam da görmüştüm zaten, o kadar da gerçekciydi, bir sonra ki akşam Görüşmek için evden çıktım, hemen arka da ki sokakta beni bekliyordu, yanına gittim ve araya sanki o altı ay hiç girmemiş gibi davrandım, yürüdük yol nereye götürürse oraya yürüdük ve sonunda tüm güzelliklerin olduğu o parka geldik, daha önce hiç oturmadığımız bir banka oturduk, iki üç gündür çok yağmur yağıyor du, hava hafif serindi, aslında konuşacak o kadar şey vardı ki ama konuşamıyordum, dilim tutulmuştu, ellerim kadar yüreğim de soğuktu artık, seviyordum evet ama o eski yakınlık bir daha asla olmayacaktı, beyaz kısık sesle konuşmayacak mısın dedi, konuşacak ne var ki dedim, bir kaç dakika sonra bir telefon geldi. Yanımdan biraz uzaklaşarak telefonu açtı ve samimi bir konuşma ile bana hiç gülmediği kadar gülerek konuşuyordu, konuşması bittikten sonra Yanıma geldi ve söylediği bir cümle ardından, konuştuklarınla konuşabilirsin rahat rahat diyerek ayağa Kalktım ve hızlı adımlarla yürüdüm. Biraz yürüdükten sonra arkamdan gelerek kolumdan tuttu ve kendine çekti, o kadar yakınımdaydı ki nefes Alıp verişim zorlaştı, ne yapmaya çalışıyorsun dedi, ne yapabilirdim ki Sevdiğim adamın kaybolmasını izliyordum, bırak diyebildim sadece, kollarının arasına Aldı beni ve tekrar parka doğru yürüdük, biz her zaman her ne olursa olsun yaşanılanı yan yana geldiğimiz de unutabiliyorduk, bunu yine başarmıştık, kollarının arasında Gözlerimi kapatarak Öylece kaldığım beş dakika herşeye bedeldi, ele ele Yürüdük, defalarca sarıldık...

Sen benim sademsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin