Son bölümün hatırına sizden çokça yorum istiyorum. Swu benim için her zaman çok değerli bir hikâye olarak kalacak, güzel bir şekilde veda etmiş oluruz... Son kez, iyi okumalar <3
Philadelphia'da şiddetli bir fırtına hakimdi. Gök delinmişçesine yağmur yağıyor, yağmur damlaları güçlü bir şekilde cama vurduğunda, bu ses Taehyung'u ürkütmeye ve uykusundan uyandırmaya yetiyordu. Nehrin üzerine şimşekler çakıyor, gök gürültüsü hiddetli bir çığlığı, kuvvetli rüzgarlar ise ıslığı andırıyordu. Taehyung, gök gürültüsünden korkuyordu ve şu an yatakta iki büklüm bir şekilde yatarken, tek istediği bu şiddetli fırtına ve kasırganın bir an önce bitmesiydi.
Bu şekilde daha fazla bekleyemeyeceğini anladığında, eşini, Jungkook'u aramaya karar verdi. Kalbi de tıpkı nehir gibi çalkalanıyor ve köpürüyor, korkusunu bastıramadığı her an göğüs kafesinde şiddetli bir baskı hissediyordu. Komodinin üzerinde bulunan telefonu zorlukla eline aldı. Jungkook'u aradı ve telefonun eşi tarafından açılması için bekledi fakat telefon çalmadan, telesekretere düşmüştü. Jungkook'un telefonu kapalıydı.
Taehyung bu defa ayağa kalktı ve kapının yanında bulunan tuşlardan evin tüm panjurlarını kapattı. Ancak bu şekilde gözleri, boydan boya cam aracılığıyla dışarıyı görmez ve korkusuna engel olabilirdi. Panjurları kapattığında duyduğu tek şey, kulağına ıslığı ve çığlığı andıran sağlam sesler olarak kaldı. Daha fazlasını yapabilecek durumu olmadığı için, bir kez daha yatağa girdi. Yorganı başına kadar çekti ve yirmi bir yaşında, hala bir çocuk olduğunu gösterircesine, fırtınanın geçmesini tedirgin bir şekilde beklemeye başladı.
Taehyung ve Jungkook, Paris'ten döneli bir ayı geçiriyordu. Paris'e gittikleri ikinci günde, Jimin, Hoseok ve Yoongi yanlarındayken, konsolosluk binasında yarım saatlik bir işlemin ardından evlenmiş ve hayatlarını birleştirmişlerdi. Fevkalade sade bir evlilik töreniydi. Aslında ortada bir tören bile yok sayılırdı. Yalnızca resmi bir şekilde evlenmiş ve dönmüşlerdi. Yaptıkları tek eğlence, o gece üç arkadaşlarıyla birlikte, gönül rahatlığıyla parti yapmak olmuştu. O gece Jungkook dışında herkes içmiş, Taehyung kör kütük sarhoş olmuş ve hatta, gecenin sonunda Jungkook'un kucağına atlayarak, 'İlk gecemizi canlandırmayı ister misin?' tarzı sorular sormaktan çekinmemişti.
Bunun dışında ertesi sabah Jimin, Hoseok ve Taehyung'un yolları bir kez daha ayrılmıştı. Taehyung bu defa ağlamamış, Jungkook'un alyansla süslenen sağ elini sıkıca tutarken, kendisinden uzaklaşan arkadaşlarını el sallayarak uğurlamıştı. Onlara söz vermişti. Bir gün muhakkak Kore'ye geri dönecek, bir bebeği olduğunda bunun ilk Jimin ve Hoseok ile paylaşacak, son olarak ise ömrünün sonuna kadar ne olursa olsun iki arkadaşını unutmayacaktı. Jungkook ise, üç arkadaşa ufakta olsa bir jest yapmış ve artık, çok sık olmamak koşulu ile telefonla konuşabileceklerini söylemişti. Yine de bu sözü verdikten sonra, bir kere bile konuşma fırsatları olmamıştı.
Çünkü tüm bu yaşananlardan sonra Amerika'ya döndüklerinde, her şey Taehyung'un tahmin ettiğinden daha korkunç bir hal almıştı. Buraya geldikleri ilk gün Taehyung, Jungkook'un kısa süreliğine kendisiyle kalacağını ve küçük bir balayı yapacaklarını sanıyorken, Jungkook, Taehyung'u eve bırakmış ve içeri bile girmeden, gitmesi gerektiğini söyleyerek hızla uzaklaşmıştı. O günden sonra, bir aylık süreçte ise Taehyung'un Jungkook'u gördüğü günlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu.
Taehyung yalnızlığa o kadar alışmıştı ki artık Jihoon'a bile pek ihtiyaç duymuyordu. Evin bodrum katında kendisine küçük bir spor odası ve hobi odası kurdurmuştu. Gün içinde rutin haline getirdiği üzere erkenden kalkıyor, Jihoon ile küçük, dar bir alanda yürüyüş yapabiliyor, evine gelip kendisine kahvaltı hazırlıyor ve biraz dinlendikten sonra, belki film ve dizi izliyor, belki de resim yapmaya başlıyordu. Ardından akşam üstü tekrar spor yapıyor, Jungkook'un gelmeyeceğini bile bile her akşam kendisine ve eşine yemek hazırlıyor, Jungkook gelmediğinde ise o yemekleri öylece çöpe döküyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stuck With U | Taekook
FanfictionKim Taehyung, yaz tatili boyunca vakit geçirdiği Jeon Jungkook'un aslında kim olduğunu bilmiyordu. texting+düzyazı