-Sevgilin mi var?

155 16 101
                                    

Geç saate kadar kütüphanede oturup, eve gelip yatmıştım. Uyandığımda kahvaltı bile etmeden, çantamı alıp kütüphaneye koşarken, önümde duran bedene çarpmıştım.

Hwang Hyunjin

Allah'ın belası.

Yanından geçerken kolumdan tutmuş, beni durdurmuştu.

-Nereye?
-Sanane. İşim var.

Kolumu çekip yoluma devam ettiğimde, koşarak kütüphaneye varmıştım.

-Kang tontisim!

Başını önündeki telefondan kaldırıp bana bakmıştı. Bıyıkları çok düzgündü. Yeni taramış.

-Hoş geldin oğlum
-Hoş buldum hoş buldum
-Okulun yokmu senin?
-Yarım saat oturup gidicem. Sana anlatacak coookkk şey var

Odaya geçip oturduğumda, sıcacık simitlerle ve çayla gelmişti. Aslında anlatacak çok şey yoktu. Sadece az önce ne yaşadığımı anlatıcaktım.

-ismi neydi seninkinin?
-Hwang Hyunjin. Tanırmısın?
-Yok oğlum hiç duymadım

Ağzıma doldurduğum simitleri yutarken, bir yandanda odayı incelemeye devam ediyordum.

-Bu odanın bir ismi varmı?
-Yok, yani torunlarımdan sonra ilk gelen sensin

Hmm... Oda... Jisung... Jisungun odası.. Jioda.. odasung.. ODASUNG!

-Buldum! Odasung olsun!
-İyi hadi olsun olsun

Ayağa kalktığımda, tekrar romanları gezmeye başlamıştım. Saate baktığımda 5 dakka kalmıştı. NEY? 5 DAKKAMI? JİSUNG HARBİDEN TOPUKLA KOÇUM

-Tontisim ben kaçıyorum! Okuldan sonra uğrarım hemen!
-Tamam oğlum tamam

Okula doğru koşarken, son anda sınıfa girmiş. Hocaya bakmıştım.

-Ho.. hocam... ku..
-Nefeslen öyle konuş Jisung

Biraz nefeslendikten sonra konuşmuştum.

-Kusura bakmayın hocam biraz geç kaldım
-Geç hadi geç

Sırama geçtiğimde herkes bana şaşkın gözlerle bakıyordu. Yani ben genelde böyle olaylardan sonra 1-2 hafta depresyona girerimde. Kang amcamla tanıştım yavrularrrr

Hyunjinle göz göze geldiğimizde, suratımı asmış, tahtaya bakmıştım. Chan bu halimize sırıtmıştı.

...

Boş boş koridorda gezinirken, omzumu dürten el ile kafamı çevirmiştim. Eh yani tahminler doğru.

Yejinin abisi, Kkaminin babası ve başımın belası olan Hwang Hyunjin

-Hyunjin cidden sırası değil

Gidicekken önümde durmuş, sırıtmıştı. Ya ben niye gitme eylemini gerçekleştiremiyorum arkadaş.

-Sakın bana depo deme ağzının üstüne bı tane cakarım
-Bu sabah nereye gittin?

YA SİKERİM HA. sanane kardeş sananeeeyyyy

-Seni ilgilendiriyor mu?
-İnsan arkadaşının nereye gittiğini merak etmezmi?
-insan arkadaşını öldüresiye döver mi?

Ve evet. Yine gitmeye çalıştım ve o yine önümde durdu. Adımlar bir değilki zıplayıp kaçayım.

-Sorularıma sorularla cevap verme Ji. Söyle nerdeydin?
-Çok özel bir yerdeydim Hyun. Oldumu?

Yıldızların AltındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin