-13-

734 75 14
                                    

HELLO YOROBUN SIMDI BAKTIM BOLUMLER COK COK COK KISA DEDIM HEMEN BIR BOLUM YAZAYIM CITIRLARIMA (kipss)
Evet bebeisler olaylarin iyice patladigi yere geliyorux bi ogretmen ogrenci yaziyim dedim okul haeic her yerde geciyo hikaye amk siciyim bole ise.

Herneyse iyi okumalarrr!!!







Minho suçluluk dolu bakışlarıyla gözlerime bakmaya devam etti. Anlamıyordum neden böyle yapıyordu. Tam açıklamıyordu bir şeyleri. Sinirle, "Bana bak Minho. Şu olayı yarım yamalak anlatmayı kes. Baştan düzgünce anlat benim sinirlerimi bozma." Sinirlenmiştim, bir açıklama istiyordum sadece beni öpen dudakların neden başkasının teninde, dudaklarında gezmişti öğrenmek istiyordum.

Evet bir ilişkide olmasak bile en azından bir yatak arkadaşı bile partnerine sadık kalıyor, Minho bunu bile becerememişti. Evet ondan hoşlanıyordum deliler gibi, o da bunun farkındaydı ama hala bir korkak gibi bir adım ileri üç adım geri mantığında ilerliyordu. Gerçekten bıkmıştım artık.

Minho derin bir nefes alıp verdi. "Jisung." Duraksadı sanki kelimelerini özenle seçiyor gibiydi. "Sana... daha fazlasını söyleyemem. Özür dilerim." Eli yanağıma doğru gitti ama ben elini sertçe ittim. Çok sinirlenmiştim zaten sinirliydim bir de üstüne Minho'dan bu sözleri duymak, kırıcıydı.

"Minho neden yapıyorsun bunu! Neden?" Hızlıca kucağından kalktım. Gözlerim dolmuştu. "Neden biz olamıyoruz? Neden hiçbir şeyi beceremiyoruz!" Gözlerimden akan damlalarda kalmıştı Minho'nun gözü. Koltuktan ayağa kalktı. Beni göğsüne doğru çekti ve çenesini kafama koydu. Bende bir süre ellerimle göğsüne vurdum. "Neden Minho? Neden neden?" Yavaşça alçalan sesim ve hafifleyen yumruklarıma tezat şiddetlenen ağlamam işleri daha berbat hale getiriyordu.

Vücudumdaki son enerjilerimi ağlamaya kullanıyordum ve yakında bayılacağıma adım gibi emindim. Ama umursamadım. Çünkü Minho'ylaydım ve Minho benim evimdi. Minho'nun yanında bulamadığım o huzuru buluyordum. Yavaşça gözlerim kapanırken saçlarımda son hissettiğim öpücükler ve bir fısıldamaları vardı. En son duyduğun şey ise, "Özür dilerim güzelim." Cümlesiydi. Gözlerim kapanmıştı ve hafifleşmiş ağlamamla bayılmıştım.



Titreşen telefonumla gözlerimi açtım. Ellerim yatağımda telefonumu yoklarken, nasıl buraya geldiğimi düşünmeye başladım. Hayal meyal hatırlıyordum. Telefonumu elime aldığımda Felix'in aradığını gördüm. Gülümseyerek telefonu açtım.

-"Efendim Lix."
"Nerdesin Jisung ya!"
Sesi garip geliyordu çözememiştim. Elim saçıma gitti ve kaşıdı.
-"Nerdesiniz ki?"
Karşı taraftan sabır nidaları geldi.
"Okuldayız,aptal."
Şaşkındım, bu gün cumartesi değil miydi?
-"Bu gün günlerden ne?"
"PERŞEMBE!"
Artık dayanamayan lix bana bağırmıştı. Bağırmasıyla irkilmiş yerimden sıçramıştım.
-"Tamam giyineyim geliyorum."

Telefonu yüzüne kapattım ve yatağıma doğru fırlattım. Tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadım. Hemen odama geri dönüp üstüme formamı giydim. Saçlarıma dikkat etmeden ellerimle hızlıca şekil vermeye çalıştım fakat ne kadar başarılı olabildiğim şüpheliydi. Düzelmeyen saçıma sinirlenip mosmor olmuş göz altlarımı yeni farkettim. Daha da sinirlenip makyaj aynamdaki minik çekmeceyi açıp yoğun kapatıcılığa sahip olan bir kapatıcıyı elimin üstüne sıktım. Ordan bir adet de sünger alıp elimin üstündekini süngere sürüp ordan da gözümün altına yedirdim. 2. Katı geçtiğimde anca kapanan morluklar zaten bozuk olan sinirlerim iyice bozulmuş ve bir anda oturup ağlamaya başlamıştım.

Neden ağladığımı ben bile bilmezken kapatıcımın su geçirmez olduğuna şükrettim. Sinirlerim, psikolojim, duygularım, hislerim, düşüncelerim mahvolmuştu. Minho bana hem en güzel anlarımı yaşatmış ama üstüne bir yıkım bırakıp gitmişti. Anlamıyordum. Annem derken ne diyordu? Bir insan neden annesinin zoruyla ilişkiye girerdi ki? Annesinin elinde ne vardı? Nasıl bir anda Minho hayatıma girmiş ve aynı hızla çıkmıştı? Bunun gibi bir sürü soru dolanıyordu kafamın içinde. Hepsinin cevabı Minho'dayken o ağzını bile açmıyor, beni düşüncelerimle boğuşmaya terk ediyordu.

Düşüncelerimi kısa bir süreliğine boşverdim ve ne ara çöktüğümü anlamadığım zeminden kalkıp çantamı kontrol etmeden tek omzuma takıp elime gelen ilk ayakkabımı giyip evden çıktım. Okula yürürken kulaklığımın kumaş pantolonumun cebinde olmasına neredeyse ağlayacak kadar sevindim. Diğer cebimde olan lip balmımı ve telefonumu çıkardım ve kameradan kendime bakıp kurumuş dudaklarıma elmalı lip balmımı sürdüm. Dudaklarımı birbirine bastırıp yayarken kulaklığımın girişini telefonuma soktum ve rastgele playlistlerimden birini açtım. Kendimi müziğe yoğunlaştırmışken okula yürümeye devam ettim. Tek isteğim bugün bir daha ağlamamaktı.







Geciktirdiysem ozur dilerim yarin tarih ve matematik yazilim var az yazabildim, bu son iki yazilidan sonra biraz hafifliyor programim, persembe gunu TYT denemem oldugu icin ona da calismam lazim bu haftayi da atlatalim ara tatil sizi bolumlere bogacagim sizleri seviyorum🫶 😻

Fic yavas yavas tutuyor assiri mutluyum o yzuden emegimin karsiligini almasi beni yazmaya daha da motive ediyor sizlerfen tek istegim en azindan o gri yildizi turuncuya boyamaniz😽

Okuduysaniz tesekkurler yakinda gorusmek uzere!!

Fave|MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin