Felix:
O bölgeye giriş yaptığımızdan beri tüylerim diken diken olmuştu. Sürekli irkiliyordum. Adeta bütün hislerim ordan çıkmam gerektiğini söylüyordu bana.
Ama çıkmadım
Tacenda ilerliyordu. Bende ilerleyecektim. En sonunda bir balkona geldi. Balkona girmedi. Sadece bir kaç dakika baktı dikkatlice. Bende dikkatlice baktığımda siyah bir gölge gibi bir şey gördüm.
Ardından şiddetli bir rüzgar çıktı.
Sonra Tacenda arkasını dönüp koşmaya başladı tabiiki tam arkasında onu takip ettiğim için benide gördü ve kolumdan tutarak beni çekiştirmeye başladı. Çok hızlı koşuyorduk.
Göremiyordum ama arkamdan bir şey bizi takip ediyor gibi hissediyordum.
Sonunda aydınlık olan bölgeye geçtiğimizde bileğimi kurtarmaya çalıştım ama bırakmadı. Üstüne birde duvara değiyordu sırtım ve üstüme doğru eğilmişti.
Sen kim köpek bana böyle davranıyorsun?
Zihnini kontrol ederek onu kendimden uzaklaştırdım demeyi çok isterdim ama maalesef zihnine gönderdiğim komutlar bir işe yaramıyordu.
İki ihtimal vardı,
Birincisi, ya kararlı veya baskın bir kişiliğe sahipti.
İkincisi, diğer evrene aitti...
Tam 1 dakika 25 saniye geçmişti ve o sadece yüzüme bakmış ve ara sıra bir şeyler fısıldamıştı.
Ne yazıkki hiçbirini anlayamamıştım.
"Beni bırakacak mısın artık?" diye sordum.
Aniden bıraktı odun. Hızlı adımlar ile odaya çıktım. Evet gelecekti buraya biliyordum ama ben uyuduktan sonra gelse olmaz mıydı?
Odaya benden yaklaşık 5 dakika sonra girdi.
"Hey, kalk üstte yat orası benim yatağım." dedi.
Uyuyor taklidi yaptım. Konuşmak veya haraket ermek istemiyordum. Zaten kontrol edememiş olmam ve o varlık beni yeterince germişti. Üstte yatsa ölmezdi herhalde.
"Eğer 10 saniye içinde kalkmazsan yanına yatarım." dedi.
Muhtemelen blöf yapıyordu.
"9... 8...7.." diye saymaya başladı ama ben geri adım atmayacaktım.
Zaten kilitlenmiştim. Evren değiştiriyordum bu yüzden istesemde kalkamazdım.
"... 3...2..1.." dedi. Artık beni salardı herhalde..
"Pekala, istekli olduğunu var sayıyorum." dedi ve her ne kadar göremesemde sırıttığından emin olduğum bir şekilde yanıma uzandı.
Ve şuanda bana sarılmıştı.
Umarım benimle beraber evren değiştirmezdi..
~~~~~
Hyunjin:
Bileğinden tutmuş ve yüzünü inceliyordum.
"Kızları kıskandıracak bir güzelliğe sahipsin." diye fısıldadım. Muhtemelen duymamıştı.
Duysada pek bir şey değişmezdi. Düşüncelerini açıklamaktan çekinmeyen dobra bir yapım vardı.
"Sanki bu evrenden değil gibisin." diye fısıldadım bu seferde.
Normalde insanların kusur gibi gördüğü çiller onu kusursuz yapıyordu.
Sanki önceden tanıyordum onu.
Anlamadığım bir şekilde ona karşı sempati duyuyordum.
Ve hayatımdaki herkesten nefret ederek büyümüştüm.
Aslında bunu ben seçmedim. Sadece insanlarda sevilecek bir yön bulamıyordum.
Ama şuan karşımda duranın insan olduğunu sanmıyordum.
"Bırakır mısın artık?" diye sorduğunda kendime gelerek kolunu bıraktım. Koşarak üst kata gitti. Büyük ihtimalle odaya gidiyordu.
Tekrardan o varlıkla karşılaşmaya henüz hazır değildim. Bu yüzden bende ağır adımlar ile Felix'i takip ettim.
Odaya geldiğimde benim yatağıma yatmış olduğunu gördüm.
"10 saniyen var. Ya üst kata çıkarsın ya da yanına yatarım." dedim.
Blöf yaptığımı düşünüyordu.
Yapmıyordum. Hatta oan sarılmak istiyordum.
Evet, temastan nefret eden Hwang Hyunjin yani ben, daha bugün tanıdığım birine sarılarak uyumayı istiyordum.
10'dan geriye doğru saymaya başladım.
Kalkmayınca hafifçe sırıttım ve yanına yattım.
Kollarımı arkasından ona dolayarak uyumaya çalıştım.
Sadece çalıştım çünkü o kusursuz beden kollarımın arasındayken uyumak ve bu ana hızlıca son vermek istemiyordum..
Ama garip bir şey vardı.
Kulaklarım çınlıyordu ve sanki bir tünelden geçiyor gibiydim.
Yoksa... Yine mi?
Bazen rüyalarımda çok fazla düşündüğüm şeylerle ilgili cevapları bulurdum.
Ama daha uyumamıştım ki rüya göreyim?
❇❇❈❈
Sizce Felix zort olur mu olmaz mı?
Hayalet okuyucu olmamaya özen gösteriniz 🔪🤗
:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANOTHER UNIVERSE |Hyunlix|
RandomFelix sahip olmaması gereken şeylere sahipti. Herkes biliyordu. O çocuk normal değildi. Ama kimse şuana kadar bir şey kanıtlayamamıştı. Çünkü Felix istemiyordu. Özel güçleri vardı Felix'in. Bir gün bu güçleri birine devretmeliydi. Ama o istemiyordu...