Babam sorduğum sorudan sonra bir soluk çekip;
-Bak kızım aslında sen yalnız değilsin
-Biliyorum.Annem ve sen varsın baba.
-Hayır hayır değil.Tek annen ve ben yokuz.
Mezarlıkta bana bulmaca sorusumu soruyorduki anlamıyorum.
-Baba şu ağzındaki baklayı çıkarırmısın?
Babam elini cebine doğru götürdü.Bir kız resmi çıkardı cebinden.
-Bu kim?
-Ablan
-Baba şaka yapmanın sırası değil.Hemde mezarlıkta
-Şaka değil kızım ablan o senin.
-Peki nerede?
Bana mezarlığı işaret etti titreyen parmaklarıyla.
-Neden burada?
-Öldü.
Onu bende biliyordum.Ölmüş olmasaydı burada olmazdı.
-Neden öldü peki?
-Öldürdüm.
Nasıl bu kadar rahatça söyleyebiliyorduki.Sanki yaptığı bir marifetti.
-Baba nasıl böyle bişey yapabilirsin?
-Zorundaydım.
Babamın son cümlesini duyduktan sonra kaçmaya başladım.Arabaya binip,ilerledim.Araba sürmeyi bilmiyordum.Daha 16 yaşındaydım.
Hız kesmeden frene basıp ilerledim.Babamın arkadan bağırış seslerini duyuyordum.Adımı sayıklıyordu.