Zil çaldı.Yanımdaki adam kapıyı açtı buyur patron diyerek.İyice korkuyordum.Ya beni öldürürseler?
Adam patrona kapıyı açarken benim kaldığım odanın kapısını kilitlemeyi unutmuştu.Kaçabilirdim belki.Diye düşünürken yine o adam yanımda belirdi.Sırıtıyordu.
-Komik mi
-Sesini çıkarıp beni zor durumda bırakma.Patron duyarsa ağızını bantlarım ha.
-sendenmi korkcam ben be! İmdaaaat
-Sen istedin.
Artık sesde çıkaramıyordum.Çıkarsam ne olacaktıki?Kim duyacaktı sesimi?.Hep içimden kendi kendime konuşuyordum zaten.Şimdide değişen birşey olmayacaktı.Yine kendimle konuşacaktım.
-Önündeki yemeği yiyecekmisin? yoksa benmi yedirteyim sana ha?
Ayy valla delirmiş olmalı bu adam gerçekten.Hem soru soruyor hem cevaplamamı bekliyor.Ağzımda bant olduğunu görmüyomu.
-Dur yazık doğru konuşamıyorsun sen değilmiii.Çıkartayım bantını.
Kaçmak için planlar yapmam lazımdı.
-Iı şey lavobaya gitmem lazım.
-Tabi buyur.
Tıpkı kavalye gibi tuvalete kadar eşlik etti bana.Aslında kavalyemin böyle birisi olacağı aklıma bile gelmezdi.
-Lavoba burası.
Dedi.Ama benle lavobanın içine kadar girdi.
-Burda durmayı düşünmüyorsun herhalde.
-Ya kaçarsan?Bunun garantisi yok.Ondan başında bekleyeceğim.
-Saçmalama ne kaçması.Ben hemen işimi bitiririm.
-İyi bak çabuk ol.
Lavobada bir tane küçük cam vardı.Oraya sığamazdımki.Ama denemekten zarar gelmez.Iı hadi ha gayret sığdım.İnanamıyorum
Kaçmıştım.Hemen izimi kaybettirmem gerekiyordu.