Buradan kurtulmanın bir yolunu bulup,annemin yanına gitmem lazımdı.Ona o kadar çok ihtiyacım vardıki.Canım birşey yemek istemiyordu.Zaten yiyebileceğim tek önümde duran çorbaydı.Onların çorbasına muhtaç kalmamıştım ben.Acaba beni kim kaçırmıştı?
Benle ne dertleri olabilirdiki?
İçimi çeke çeke ağlamaya başladım.Sesimi duymuş olmalıki kaçıran adam odaya girdi.Ama bu farklı bir yüzdü.Bana daha demin çorba getiren adamla alakası bile yoktu.Yani beni birkaç kişi kaçırmıştı.Adam yanıma yönelerek;
-Ne ağlıyosun be!
Dedi.Bilemezdiki benim neler yaşadığımı.
-Ne olur bana birşey yapma yalvarırım.
-Haha sen kaçırdıklarımızın en minnağısın.
Kendince komik olduğunu sanıyordu.Zevkmi alıyordu insanları kaçırmaktan?.Hobi edinmişti herhalde.Ne geçiyorduki eline?.Ağlamaya başladım tekrar.
-Yeter be birşey yapmayacağız sana.
-O zaman niye buradayım?
-Patronun emri
Yok bide patronmu var?.Şirket kurmadıkları kalmıştı yüzsüzlerin.