-10-

130 18 46
                                    

|Riki's Pov|

Köşke varalı epey oldu. Telefonlar henüz teslim edilmedi. Şaşırtan diğer şeyde Eunchae'nin etrafta olmamasıydı. Bence şuan en iyisini yapıyor.

"Bayan Park telefonları alabilir miyiz artık?"
"Tamam Riki"

Telefon kutusu geldi. Herkes kendi telefonunu aldı. Uçak modundan çıkardım ve biraz video izledim. Ama gözüme birşey takıldı. Telefon kutusunda bir telefon vardı. Kimin olduğunu merak etmedim değil. Kutuya yaklaştım ve telefonu elime aldım. Siyah kılıfından birşey anlamadım diye kilit ekranını açtım. Eunchae'yi görünce merak ettim ve Hiyyih'lerin yanına gittim.

"Hiyyih Eun'u gördün mü?"
"Hayır. En son Gaeul ile oturuyordu otobüste"
"Tamam"

Siz nası arkadaşsınız? Daha birbirlerinden haberleri yok. Heesueng bana çarparak yanımdan hızla geçti. Bayan Park'a ilerliyordu. Tam kavga etme modumdayım. Heeseung'un peşine takıldım.

"Bayan Park Eunchae yok"
"Nasıl yok"
"Heryere baktım ama bulamadım"
"Emin misin telefonunu almıştır arayalım"
"Telefonu kutuda"

Heeseung bana döndü. Eunchae burda değilse neredeydi?

"Kahretsin onu gezi alanında unutmuş olabiliriz"

Bu nasıl sorumsuzluk. Koskoca kızı nasıl unuttunuz amk. Sinirlerim zirvesini yaşıyordu. Telefonumu alarak dışarı çıktım. Kapının önündeki servis aracına yaklaştım. Pencere tıklattım. Adam telefonunu bıraktı ve kapıyı açtı.

"Beni çabuk gölün oraya götür"
"Benimle uğraşma çocuk. Öğretmeninin yanına git"
"Sana beni gölün oraya götür dedim"
"Bi sikitrgit işine"

Şöför kapısına yaklaştım. Kapıyı açtım ve pekte güçlü olmayan adamı yakasından tutup dışarı çıkardım.

"Ne yapıyorsun lan sen?"
"Riki sakin ol. Sen de bizi gölün oraya götür"
"Tamam geçin arabaya"
"Sen gelmiyorsun Heeseung"
"Nedenmiş o?"
"Çünkü Eunchae'ye yaklaşmanı istemiyorum"
"Sırası değil Riki. Hava kararmadan gitmemiz gerek"
"Binin artık"
"Çocuklar buraya gelin biz Bay Choi ile gidiceğiz"

Bayan Park'ı siklemedim bile. Eunchae tek başına o ormanda kaybolur. Hem karanlıktan nefret eder. Çok çabuk orada olmam gerek.
Adam arabayı çalıştırdı.

"Daha hızlı git"
"Farkındaysan eğer yollar düzgün değil ve hava kararmak üzere"
"Zaten o yüzden söylüyorum gerizekalı. Beceremeyeceksek ben sürerim"
"Bu bir makam aracı sana veremem. Buna şükret"

Daha fazla dayanamaz hale geliyordum. Hava git gide kararmaya devam ediyordu. Etrafı kırmızı güneş ışıkları aydınlatıyordu. Ama hala korkunç bir yoldan başka bir şeye benzemiyordu.

"Riki sakin kalman gerek"
"Senden mi akıl alıcam amk gerzeği"
"Sana bir şey yapmadım. Sadece kendini düşünüyorsun"
"Eunchae'yi bulalım hatırlat sonra ağzını burnunu dağıtayım."
"Tamam"

Önüme geri döndüm. Bu sırada sürekli olarak ağaç aralarına bakındım. Gezi alanına yaklaşıyorduk. Işıklar mesaiyisini bitirdi. Sırada gölge vardı. Bulutlar güneşin önünü kapattı. Araba durduğunda hemen arabadan indim. Etrafa iyice bakındım. Bakmakla yetmedi. Sesimin çıktığı kadar bağırdım. Boğazım ağrıyana kadar. Yavaş yavaş etrafa baka baka gölete doğru ilerledim.

KARMA LOVE 'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin