-23-

63 9 3
                                    

*7 yıl sonra*

Elimdeki dava dosyalarını masamın hemen üzerine indirdim. Artık daha hafif davalarda yer almak istiyorum. Bu son ay beni cidden çok yordu. Yeniyim evet ama bu kadar da fazla. Kapım çaldı. Yorgun bir ses ile gel dediğimde elinde iki kupa kahveyle içeriye Danielle girdi.

"Bir kahveye de hayır demezsin dimi Chae!"
"Gel Dani gel"
"Ow. Çok yorulmuşsun."
"Sorma. İyi ki geldin."

Elindeki kupalardan birini bana uzattı. Gözü masamın üzerindeki birkaç dosyaya kaydı. Oda bu birikmiş dosya yığınından korkuyordu.

"Sanki bir tık üzerine geliyorlar."
"Bir tık? Yeniyim diye bu kadarı da yapılmaz."
"Chae kendine gel. Onlar yapmıyor. Sen reddedemiyorsun."
"Ama napabilirim ki? Zor durumda olan birilerini terk edemem. Bunun için avukat oldum."
"Evet de çok fazla davacın oluyor. Seviyen yüksek ve daha çok genç olduğun için büroda sadece sen mahkemelere çıkıyorsun. Bu diğer rakiplerini biraz sinirlendiriyor."
"Farkındayım."

Kahvemden bir yudum aldım. Danielle ile biraz sohbet ettik. Cidden iyi gelmişti. Birkaç gündür adam akıllı uyuyamıyorum. Onun kanıtı bunun davası derken kişisel bakımlarımı bile atlatmaya başladım. Üstüne üstelik artık günden 1,5 öğün yiyorum. Dani birden bir soru yöneltti.

"Bak istersen şöyle yapalım. Benim ufak bir davam var. Pek önemli değil. İki şirket arasından çıkan birkaç muhasebe dosyaları falan filan. Yormayan türden bir dosya. İstersen değişelim. Hem sen birkaç gün kafa dağıtırsın."
"Bilemedim ki. Tüm herşeyi sana yıkmak gibi olur. Hem ha diyince oluyor mu?"
"Bak senin kadar iyi olmasamda birçok zor dosyayı kazanarak salondan ayrıldım. Davacıları ikna ederim ben. Sen biraz kafa dinle."
"Çok teşekkürler Dani! Yardıma ihtiyacın olursa bana haber ver."
"Tamamdır."

Kafam dağılsın diye konudan konuya öylece atılıyordu. Sohbet koyulaşmaya devam ederken ben sadece birkaç hafta nasıl dinlenebilirim diye düşünüyordum.

/Riki's Pov/

"Sizden daha küçük olduğum için beni aptal filan mı sandınız?"
"O ne demek efendim."
"Birkaç gün kendimi saldım diye bir akıllı siz mi oldunuz? Benim şirketimdem mal sızdırıp para kazanmak nedir??!"
"Bize de bu söylendi efendim."
"İnanın bana sizinle uğraşıcak vaktim yok. Bay Choi!"
"Buyurun efendim."
"Şirketin avukatı ile konuş. Bunları hallet."
"Ama efendim avukat Seori yıllık iznini kullandı."
"Başka bir avukat bul ben mi söyliyim illa!"

Sinirlenmiştim. Üstelik gerilmiştim de. Neden bir tane akıllı insan yok şu şirkette. Koskaca bir bina. İçerisinden en az bine yakın çalışan var. Ama sorsan hepsi ayakta uyuyor. Cebimden çıkardığım sigara paketinden bir dal aldım. Dudaklarımın arasına kıstırdım. Arka cebimden çıkardığım çakmak ile tutuşturdum. Dumanı içime çektim. Liseden kalma bu alışkanlığım asla geçmedi.

Sigaram bittiğinde kültabağına bastım. Sönen izmaritin arkasından sandalyeye oturdum ve biraz olsun sakin kalabilmek adında geriye yaslanıp gözümü yumdum. Sessizlik huzur vericiydi. Babam tatilden tatile atlamak yerine bu yaşta şirket başında dursaydı ben şuanda yaşıtlarımla zaman öldürebilirdim. Bunu bile özlüyorum artık.

"Bay Riki misafiriniz var."
"Kimmiş?"
"Ben de bilmiyorum efendim."
"Asistanım değil misin? Al içeriye!"

Cidden bu şirketteki herkes maldı. Kimse kafasını kullanmayı bilmiyordu. İçeriye yaşlı bir adam girdi. Yüzünde sayılması güç gerektiren kırışıklıklar bulunuyordu. Onu ilkkez görüyordum. Burada ne işi vardı? Babamın mı arkadaşı acaba? Bu şirkete neden randevusuz insan alınıyorki. Gerildim durduk yere aq.

KARMA LOVE 'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin