Sonsuza

3 0 0
                                    

Jimin

Sabaha uyandığımda yağmur hala yağıyordu yatakdan inip lavaboya geçtiğimde işimi halledip yüzümü yıkamıştım daha sonra kirlideki çamışırları alıp makineye koymuştum.
İşimin bitişiyle aşağıya inmiş ve mutfağa girmiştim.
Kendime hızlıca bir kahve yapıp onu bitirmiştim

Güne böyle başladıktan sonra saatin ilerlemesiyle yağmur dinmiş bende alışverişe çıkmaya karar vermiştim.
Hızlıca üstüme siyah bir sweatshirt altınada bol eskitilmiş laciverte yakın bir pantolon geçirip masama geçmiştim.
Hafif kapatıcı sürüp kirazlı lipbam'da sürüp, saçlarımıda şekillendirip ne olur ne olmaz diye yanıma küçük bir sırt çantası alıp çıkmıştım.

Yolda giderken şemsiyemi açmış hala çişeleyen yağmurla bir yürüyordum öylece.
Hmmm hadi söyleyin hangi gerizekalı bu havada alışverişe çıkar ben!
Afferin bana oh mükemmel
Ama sorun yok ben yağmuru severim en olmadı zaten oraya taksi çağırır ordan eve geçerdim.

Yoongi

Gece sularına kadar hobi bende kalmış daha sonrada evine gitmişti.
Onunla konuşup iyi bir arkadaşlık kurmuştum bu gerçekten iyiydi ve evet ona jimini anlattım bana verdiği tavsiyelerle onun gönlünü alacaktım bide çıkma teklifi edecektim.
Bu konuda bana yardımcı olacağını söyledi ve evet bu çok hoştu.

Herneyse sabaha kalkıp üstümü hızlıca giyinip alışverişe çıktım.
Jimine alacak olduğum birkaç birşey vardı ve umarım beğenirdi.

Alışverişe merkezine gelmiş hoşuna gidebilecek şeyler almıştım.
Küçük kelebek şeklinde bir kolye ve bileklik almış birde ona güzel ve şık bir saat almıştım.
Daha alacak şeyler olduğunu düşünüp üst kata çıkmak için asansöre ilerledim.
Asansöre geldiğimde asansörü çağırmış ve beklemeye başlamıştım.
Asansör geldiğinde içerde arkası dönük birşeyle uğraşan biri vardı ve ona takmadan asansöre geçmiş ve üst kat için düğmelere basmıştım.

Asansör çıkarken bir anda elektiriklerin kesilmesi ile asansörün ışıkları gitmişti.
Düğmelere ve kapıya bakarak güçlü bi küfür savurmuş ardından bana garip bakan bakışları görmüştüm.
Ne diye bakıyordu ki
Hani birşeyde yo- jimin?
Karşımdaki kişi jimin miydi bana mı öyle gelmişti.
Hadi ordan ne jimini

'Pardon birşey mi diyecektiniz? ' dediğimle beraber önüne dönmüş ve bana bakmamıştı.peki jimin değildi herneyse.
Telefonumu çıkarıp yetkilileri aramaya başladım.
Telefon çaldı durdu çaldı durdu açanda olmadı ne sikime yetkili oluyorlarsa artık.

Bu sefer jimini aradım ve yanımdaki kişinin telefonu çalmaya başladı ve bu melodi jimin'in ki ile aynıydı.
Yanımdakine bakmış ve telefonu sessize atmıştı.
Aynı şekilde benim telefonumda sessize vermişti.

Bir tur daha aradığımda tekrar aynısı olmuştu.
Onun telefonuna bakıp hızlı bir şekilde arayıp kapatmıştım ve artık emin olmuştum.
'Gün güzeli? ' diyerek vücudumu ona çevirdiğimde yine bi tepki alamamıştım
'Güngüzeli konuş ' diyerek ona yaklaştığımda geriye adımlamıştı.

'Güngüzeli konuşmazsan seni öperim' diyerek iyice üstüne gittiğinde konuşmak zorunda kalmıştı.
'Noldu efendim? ' soğuk çıkarmaya çalıştığı sesiyle konuşmuş ve böyle bir komik durum ortaya atmıştı.
'Ne arıyorsun burda hm? ' yana kaymış ve bana bakmıştı
'Sen asıl ne arıyorsun burda' diyerek cevaplamıştı.
'Alışverişe sen? '
'Bende ondan'
Üstüne doğru biraz gelmiş ve çenesini tutmuştum.
'Güngüzeli beni ne zaman affedersin '
'Zaman' çenesini kurtarıp başka bir köşeye geçmişti.

Onu takip edip bende onun gibi diz çökmüştüm.
'Güngüzeli birşey deneyeceğim izin verir misin'
Söylediğim şeyle gözlerini hafif kısmış ve 'olur belki' demişti.
Ne kadar belli olmasada gülümsemiş ve dudaklarımı dudaklarına bastırmıştım.
Alt dudağını yumuşak bir şekilde öpmüş ve göz kapaklarımı kapatmıştım.
Hala tutkuyla öpüp dudadaklarının o tadını alıyordum ve evet lipbam sürmüştü.

Bana karşılık vermesiyle biraz şaşırmış ve daha sonra daha istekli bir şekilde öpmeye başlamıştım.
Ellerimi beline atıp kucağıma oturmasını sağladığımda elleri yerini biliyormuşçasına kafamın arkasına gitmiş ve oralarda oyalanmaya başlamıştı.
Tutkuyla öpüyor ve artık işin içine dillerimizide katmak istiyordum.

Tutkulu öpücüğümüzü biraz duraksatıp dilimide ağzının içine göndermiştim.
Dilimle ağzının içini gezmiş ve daha sonra dillerimizin dans etmesine izin vermiştim.
Nefes almak için ayrıldığımızda çok fazla beklemeyip tekrar birleştirmiştik dudaklarımızı ve bu sefer o daha istekli öpüyordu.
Alt dudağını tekrar emmeye başladığımda biraz sert asılmış ve inlemesine sebeb olmuştum.
Ne kadar o şekilde birbirimizle öpüştük bilinmez ama ışıkların gelmesiyle bir ikimizde birbirimize dehşetle bakmıştık.

Dudakları kırmızın hafif açık rengi olmuştu ve saçları karışmıştı bazılarıda terden yapışmıştı.

Kapıların açılacağını bilerekten ayağa kalkmış ve birbirimizi toparlamıştık hızla ben onu düzeltmiştim ve oda beni.
Kapıda görevliler bizi karşılayıp özürlerini dilediler ve dahasında jimin ilk ilerleyen oldu.
Arkasından bir ümit bakmış ve daha sonra kendim işime yönelmiştim.

Birkaç şey daha alıp arabama geçmiştim.
Eve geldikten sonra güzel bi duş almış hafif süslenmiş kendime bakmıştım daha sonra hobiyi aramıştım.
O gelmedende işleri halledip uzanmıştım.

Kapının defalarca çalınmasından sonra yattığım yerden kalkmış ve kapıya gitmiştim.
Hobiyi görünce anlamsızca bakmış sonradan jeton düşünce paketleri poşetleri alıp tekrar kapıya gelmiştim.
Halime gülümsemiş ve konuşmuştu.
'Uyuşuk günaydın atla arabayada gidelim'
Söylediğinde onaylamış.
Poşetleri paketleri alıp arabama binmiştim.

O önden giderken bende onu arkasınsan takip ediyordum.
Yarım saate oranla gelmiş ve evi bir güzel hazırlamıştık.
Zaten temizdi birkaç yerle ilgilenmiştik.
Hobi jimini almaya gitmiş benide burda bırakmıştı.




















































.
.
.
.
.
.
.

GüngüzelimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin