Jimin
Sabaha yoongi ile uyanmış ve beraber güzel bir kahvaltı yapmıştık.
Tabikide bu aşk konusunu da konuşmuştuk eksik olmazdı.
Kahvaltıdan kalan bulaşıkları yıkarken belime dolanan ellerle genişce gülümsemiştim.
'Sadece yanımda kal istiyorum güngüzelim'
Burnunu enseme sürttüğünde huylanmıştım.
Dudaklarını kulak arkama bastırmış sonrada kafasını omuz girintime bırakmıştı.
'Sen hep bana güngüzeli diyorsun bende sana birşey demek istiyorum' tabağa süngeri sürerken sakince söylemiş ve yeniden konuşmuştum.
'Ne demeliyim yoongi? ' diyerek soruyu ona yönelttiğimde histerik bir nefes almış kulağıma doğru konuşmuştu.
'Bana daddy de güngüzeli.' dediği şeyle nutkum tutulmuştu ne!^
'Daddy' sessizce konuştuğumda içimden demem gereken şeyi dışımdan dediğimiı anlamış sonrasında nefesimi yavaşca geri vermiştim.
Ellerini belimde hareket ettirmiş bel boşluğumu okşamaya başlamıştı.
'Birkaç güncük burda kalacağız' oh çok güzel burda da kalırız
'Olur bana uyar' diyerek geçiştirdiğim de nefeslerim daralmaya başlamıştı.
Yavaş hareketlerle üstümde oynamış ortamın havasını değiştirmişti.
Mutfakta şuan savaş haberlerini getiren bir hava vardı ve ben o savaşa birazdan girecektim sanırım.
Elleri kalçamı bulduğunda elinde yuvarlamış ve sıkmıştı buda benim açıkca gerilmemi sağlamıştı.
Tanrım bana ne yapıyordu öyle eriyordum resmen.
Bulaşıkları bitirip yerine koyana kadar altında erimiştim.
Sanki çöldeyim ve eriyorum bu naıl oluyorsa artık.
Ona tamamen vücudumu döndüğümde bana çapkınca sırıtıyordu.
Evet 4 haftadır konuşuyoruz falanda ilk tanıdığım yoongi mi değil mi bilemedim.
Öylece uzun uzun gözlerime bakmıştı daha sonra bedenini bedenime yapıştırıp ve ateşli bir öpüşmenin başlangıcını yapmıştı.
Dudaklarıyla alt dudağımı tamamen içine alıp dişleriyle eziyordu ve bu öyle bir muazzamlıktı ki düşünün!
Alt dudağıma işkence yaparken bende ona yetişmeye çalışıyordum deli rüzgar gibi çok hızlı ve şiddetli öpüyordu.
Öpüşleri biraz olsun yavaşladığında elleri kalçama gitmiş atik bir hamleyle kucağına almıştı.
Alt dudağımı serbest bırakmış ve üst dudağıma geçmişti o sıralar hem yürüyor hemde öpüşüyorduk.
Üst dudağımı dişleriyle sertçe asıldığında yüksek bir sesle inlemiş ve odayı saran ağzımızdan çıkan seslere bunuda eklemiştim.
Oda bundan zevk almışcasına dahada dert asılmaya başlamıştı.
Ara ara inliyor ve saçlarını çekiyordum.
Dudaklarım emin olun kıpkırmızı olmuştur.
Dehşetle birbirimizi yiyiyor ve delicesine inliyorduk.
Sırtımın buz gibi çarşafa değmesiyle titremiş ama bozuntuya vermemiştim.
Yoongi üzerime eğilmiş ve bacak arama girmişti.
Hala ordayken dudaklarımızı ayırmış yüzüme bakmıştı.
Evet dağılmıştım Yoongi'nin her defasında bu öpüşünde dağılıyordum bir insan bu kadar güzelken nasıl bu kadar tehlikeli ve acımasız oluyordu.
Gözlerime doğrudan bakmış ve sonrasında onu onaylar gibi mırıltılar bıraktıktan sonra direk boynuma geçmişti.
Ellerimde hızlıca ensesine gitmiş ve ordaki saçlarıyla oynamaya başlamıştım.
Boynumu baştan sona kadar yalamış sonrasında ısırmıştı.
Her ısırışı diğerinden daha fazla canımı yakıyordu ve buda inlememe sebeb oluyordu.
Altında resmen inliyordum.
Isırmaya devam ederken bir noktada durmuş ve orayı vakumlamaya başlamıştı.
O kadar canımı yakmıştı sırtına yumruklarımı indirmiştim.
Bu hareketime yönelik bıraktığında orayı öpmüş ve sızlamasına sebeb olmuştu.
Birkaç daha öpücük bıraktıkdan sonra bir tur daha yalamış ve üstümden kalkmıştı.
Onun ne yaptığına bakarken elinin kemerinin tokasını açtığını gördüğümde küçük bi nida bile olsa mutlu olmuştum.
Sonrasında kemerini çıkardığında bana bakmış ve fırsat istifade konuşmuştum.
'Imm onu indirmek zor olmaz mı? ' bana olan bakışları önüne indiğinde gülümsemiş ve konuşmuştu.
'Evet zor olacak gibi gözüküyor' diyerek yanıtladığında gecikmemiştim
'Rahatlatabilirim istersen'
Ona bir beklentiyle bakmış ve cevap vermesini beklemiştim usulca ve evet onunla ilgilenmek istiyordum.
'Rahatlamaya ihtiyacım var güngüzelim'
Dediğine gülümsemiş ve ayağa kalkıp yanına gitmiştim onun gözlerine bakmış ve elimi boxser'ın üzerinden penisine atmıştım.
'Bişi ol- OHAAAAA SİZ DEVAM EDİN BİZ YOKUZ!!'
Odaya jungkook ve taehyung girdiğinde utancımdan yoongiye gömmüştüm yüzümü oda beni sıkıcasına kollarıyla sarmalamıştı.
Saniyeler sonrasında odaya J-Hope girmiş ve herkesi toplayıp çıkmıştı.
Yoongi'nin yüzüne bakmak istemiyordum bakarsam zaten kırmızı kesildim çünkü yoongi ile böyle bi halde basılmak ne kadar iyi?
Allah aşkına ben ne yapıcam şimdi nasıl bakıcam yüzüne en iyisi bakmamak düşün jimin düşün ne yapabilirsin ne yapabilirsin buldum koşar adım aşağıya inmek?
Ne kadar mantıklı bu ya of boku yedim görecek of of sikeyim ya!
Kollarını hafif genişletmiş ve eliyle saçlarımı okşamış öpmüştü.
'Güngüzeli?? ' diyerek sorduğunda cevap bile vermemiştim yada vermeli miydim?
'Onlar büyük ihtimal gitmişlerdir?
Biz devam etsek?? ' diyerek sorduğunda beni kendisinden ayırmış ve yüzümü yüzüne doğru yaklaştırmıştı.
Yanaklarımı görür görmez gülümsemiş dudaklarıma öpücük kondurmuştu.
Bir ona bakmış bide şuanki ortama.
'Jimin üstümde zıplamak ister misin?? ' dediği şeyle doğrudan gözlerine bakmış ciddi mı değil mi onu sorgulamıştım
Ne yani üstünde zıplamak ah çılgınlık.
Evet onu rahatlat1abiliriz ama yani o biraz yüksek derece?
'Oh planların içinde yok ve şimdi rahatlatmamız gereken bir penis var orda değil mı? ' ellerimi göğüslerine koymuş ve onu yatağa doğru yönlendirmiştim.
Yatağa geçip oturduğunda bende diz çökmüş ve boxserını zorlayan penisine bakmıştım.
Peki sadece 1 saatlik işim olurdu değil mi??
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
