Hediye

136 9 4
                                    

Yattığı yerde bilinci aniden kendisine hücum eden He irkildi ve gözlerini açtı.
İlk bie kaç saniye ne olduğunu anlamay çalıştı sonrasındaysa yaşananlar teker teker gözünün önünde belirdi.
İçi bir garip olmuştu.
Neydi bu his?
Neydi bu yüzündeki gülümseme?
   Yüzündeki bu gülümseme Mo nun etrafta olmayışını farketmesiyle son buldu. Yan yatmış halindan düz yatma haline geçip yattığı yatakta dikeldi ve etrafa baktı.
Masada kek ve bir not vardı.
         "Çabucak iyileş gerizekalı, insanların benim yüzümden zarar görmesinden hoşlanmam."

Ve işte o sıcak gülümseme geri yerleşti yüzüne.
Bu çocuk neydi böyle. Eksikliğini hissettiği her şey gibi hissediyordu. Sadece zordu.
Ama He Tian zoru severdi.
Ve onu kazanmak için ne gerekiyorsa yapıcaktı. Ne gerekiyorsa!

~

Okul çıkışı herkes kendi yoluna giderken He nin gözleri yine o agrasif turunculuğu arıyordu. Ama bulamamıştı.

-"Mo abi bu gün neden erken çıktı ya? Hani bilgisayara gidicektik?!" He hemen kulağını kabartıp önünde yürüyen çocukları takip etmeye başladı.
-"Kes sesini Qi , Mo Abininbizden önemli işleri var. Şu an muhtemelen part time işindedir. Herkes senin gibi boş değil." diyip dil çıkaran çocuğu yüzünde haylaz bir gülümseyle izledi He. Ve anladı ki Mo ya yaklaşmanın anahtarı bu çocuklardı.

İçinde bir şeytan edasıyla kahkahalar atan He çocukların ona bakıyor olduğunu farkedince yüzündeki gülümsemeyi sildi ve hemen masum bir ifade takıldı:
-"Hey çocuklar bilgisayar oyunu oynamaya gideceğinizi kulak misafiri olarak duydum. Cömert bir oyuncu abiye ihtiyacınız var mı??"
-"Ooo sen mi ödeyeceksin hehehehehee?- AOW HEY!" yanındaki çocuğun karnına vurmasıyla Qi susmak zorunda kaldı.
-"Bizim bir abimiz var zaten. Kaybol yoksa ona söyleriz seni döver!"

Hohohooo He Tian küçük Mo larla çok eğleneceğe benziyordu

PortakalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin