Bulunduğun arkadaş grubundan atıldıktan sonra, konuşucak kimsen kalmayıp kendi aklının içinde yankılanan sesi dinlerken, aynı zamanda yaz sıcaklarından dolayı açtığın klimanın veya fanın havayı üfleme sesini iliğine kadar hissederken yaşadığın boşluk ve hayal gücünün çalışmadığı ve aslada ışığı tekrar göremiyeceğin bir yerde günlerce, haftalarca, aylarca kalıp, kurtulmanın mümkün olmadığı bir yer.
Tecrübem: Çok aevdiğim ve günlerimi geçirdiğim arkadşa grubum beni aralarından attıklarından sonra, yaz sıcakları yüzünden açtığım klimanın sesini beynimde yankılanırken dinliyordum ve yatağıma yattım. Sadece sessizlik. Yatağıma yattığımda 2 şey hissettim. Beynimdeki mutluluk hormanları kendini üretemediği için göğüsüme gelen ağrının acısı ve gözlerimden akan yaşların kullağıma içine akarken verdiği soğuk ve nemli his.
Yatağa yattığımda gözlerim hiç bir şeyi görmüyordu. Evet etrafımda bir oda vardı, duvarlar ama bilgisayarım... Ama gözlerim gördüğü tek şey karanlık ve boşluk. Bu hapis hissi eklemlerim ve iliklerime bir buz gibi yapıştı.
1 gün geçti yürüyorum hala yürüyorum ışığı görmek için 1 hafta sonra 1 ay, 6 ay, 1 yıl hayır 10 yıl, bu da değil 100 yıl? belki hayır değil. İkiye katla 200 yıl? yakın bile değil 2000 yıl? 10 katı yüksek hala yakın değil beşe katla 10000 yıl hala yeterli değil. Tekrar ikiye katla tekrar ve tekrar ve tekrar ve tekrar ve tekrar ebedi bir yolculuk şimdi bunu ikiye katla, iki ebediyet. beşe, ona, yirmiye, seksene , dokasana veya bine fark etmez buradan ayrılmak için mutlu olmam lazım ama mutluluk nedir?
Kolayca alınabilir mi?
Hayır.
Para satın alabilir mi?
Hayır.
Peki ne yapmalısın?
Savaş.
Mutluluk savaşmadan kazanılamaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Verdiği His.
No FicciónGeçmişte yaşadığım, etkilendiğim ve kendimi zihnime kapadığım zamanki anılarımı buraya aktarmak istedim. Not: Okurken arkaya gerici müzik veya önerim olarak Weirdcore playlist açabilirsiniz. Aynı zamanda buz gibi soğuk bir odada okumanızı tavsiye ed...