9

390 37 24
                                    

mark gördüğü yerden hızla kalktı. üzerini giyip alelacele evden çıktı. bisikleti çok hızlı gitmezdi bu yüzden taksi çağırmış bekliyordu. bir yandan da jaehyun'a mesaj atmıştı. başını iki yana salladı.

"hiç akıllanmayacaksın donghyuck."

kendi kendine mırıldanıp iç çekti. donghyuck, hendery, chenle ve jaehyun ile küçüklükten beri arkadaşlardı. jaehyun onlardan dört yaş büyüktü, donghyuck'un abisi doyoung ile yakınlardı. ama donghyuck'un abisi amerika'ya gitmişti okumak için. bu yüzden şuanlık yanlarında değildi. chenle ve hendery'de küçükken çinden kore'ye taşınmışlardı. aynı mahalle sıkı dostluk...

mark gelen taksiye binmişti. hastanenin yolunu tutarken çok korkmuştu. donghyuck'u önemsiyordu. diğerlerinin aksine mark ve donghyuck arası biraz farklıydı ikili biraz daha yakındı ama mark biraz panikliyordu. son 6 aydır bunu fark etmişti ve donghyuck'un en ufak hareketi onu düşündürüyordu.

hastaneye geldiğinde taksiciye parayı uzatıp arabadan hızlıca indi. jeno'nun numarasını çevirdi geçen sene aynı sınıfta oldukları için numarası mark'ta vardı.

"jeno, hangi odadasınız?."

"mark, sen misin?"

" evet jeno oda numarasını söyle hadi."

"834. oda."

"sağol."

telefonu kapatıp hastaneye girdi. ziyaretçi kartı almak için danışmana ulaşıp kimliğini çıkardı.

"lee donghyuck'un odası için kart istiyorum. buyrun kimliğim."

kadın karşısındaki genci süzüp kartı ona verdi.

"sekiz yüz otuz dör-"

kadın söyleyene kadar mark ortadan kaybolmuştu.

mark odalara bakarken en sonunda aradığı odayı bulmuştu. kapıyı çalıp içeri girdiğinde kollarını birbirine bağlamış, çatık kaşlı bir donghyuck ve bezmiş bir jeno görmeyi beklemiyordu.

"jeno ben mark'ı isti- MARK!"

kollarını düzeltmiş bu sefer de açmıştı.
mark ona yaklaşıp kollarını sararken mırıldandı.

"nasıl becerdin tanrı aşkına, çok korktum."

jeno konuşmaya başladığında mark başını ona çevirmişti.

" arkadaş arabanın tepesinden yere düştü"

mark şaşkınca donghyuck'a baktığında donghyuck gözlerini kaçırmıştı.

" şey, yani of." donghyuck diyecek hiçbir şey bulamamıştı. kendi de kabul ediyordu yaptığı saçmalığı.

" jeno olmasaydı kalmıştım öyle." donghyuck mırıldandı.

"kuzenimin her zaman yanındayım." mark şaşkınca bakarken inanamamıştı. o kadar zaman sonra ilk defa duymuştu. sonra bunu konuşacaktı donghyuck ile.

içeri gelen hemşir ile herkes ona bakmıştı.

" hasta dinlensin biraz, sizi dışarı alalım beyler." konuşurken gözleri jeno'daydı.

abusive :: markhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin