Telefonumunda cevapsız aramalar vardı.
" Cevapsız Aramalar ( 4 ) "
Kimin aradıgına baktığımda ise veteriner arkadaşım Sinem aramıştı. Merakla onun numarasını tusladim sonra da hemen acti merakla ne olduğunu sordum. Üzgün bir ses tonu vardı.
-Özür dilerim ama elimden hicbir şey gelmedi kedin öldü... Özür dilerim.
-........
-Bu hastalık teşhis edilemez bir hastalık daha once hic botle bir hastalik gormemistim.
- ........ Peki ....... canım ........ teşekkürler. Görüşürüz...
Telefonu kapadım. Kedimi düşünmeye ve ağlamaya tam başlayacakken polisler geldi hemen dışarıya çıktım. Olayı anlattım ve evi incelemeye geldiler. İçeride kedi olduğunu söylediler ve bana getirdiler. Amaa..... ama... o.... ölmüştü..... 5 dakikalık şok geçirdim. Ağızım açık kalmıştı. Ne olduğunu hic anlamamistim ben ona o da bana bakıyordu. Korkmustum. Polislerden birisi bana
-Hiç kimse yok parmak izi de bulamadık o yüzden hırsız felan yok ama birayı incelemek için dedektif ve polis ekipleri yollayacagiz o yüzden nedenini bulana kadar eve giremezsiniz... İyi günler.
-İyi günler...
Ben nerede kalacaktim ve nasıl kedim yaşıyor ya ama bana öldü dedi... Belki de o öyle zannetti ama ölmedi. Öyle olsa bile nasıl buraya gelebildi ? Veteriner buraya çok uzak... Her neyse ya ben böyle şeylere inanmak ki zaten. Ama ne okur ne olmaz diye annenin diğer evinde kalmayı düşündüm burayı hizmetçilerin bile çok zor toplar. Evet evet 3 tane hizmetcimiz var demeyi unutmuş olabilirim.
" - Polisin Ağzından - "
İhbar gelince hemen oraya gittik. Olayı araştırınca bir tane kedi bulup sahibine verdik. Ama ne bir parmak izi ne de bir ipucu vardı. Birden fazla parmak bulduk ama ayni kişinin bu da ev sahibinin birde pati izleri vardı kedinin yapabileceğini ben düşündüm aslında ama kedi bu kadar şeyi dağıtamaz bizde ev sahibine sorduk.- Bir şey çalındı mi ?
-Hayır.Galiba. Bilmiyorum. Ona bakamadim.
-Tamam.
Korktuğu çok belliydi. Bende korktum. Boyle olaylara alışık değildim. Çünkü daha yeni başladim işe...
" - Mira'nın Ağzından - "
Veteriner arkadaşımı aradım ve buluşmak istedim o da işlerini hallettikten sonra buluşabileceğini söyledi. Yeri ona mesaj attım o kabul edince hemen bi duşa girdim çünkü bu olanlardan sonra çok terlemiştim. Duştan çıkınca mini bir şort, kısa üst ve yuvarlak bir gözlük taktım. Hafif bir makyaj yaptım ve parfümümü sıktım.
" Offf !!!! Lanett olsunnn !!!! Parfümüm bitmiş !!! Hemde en sevdiğim parfümdü buuu !!!!! "
Diye son sesimle bağırdım. Resmen ev sallandı. Annem ve babam 3 aylığına Almanya'ya gitmişti ve bende kafama 1 hatta 2-3 tane daha olabilecek terliklerden kurtulmuş oldum diye sevinmeye başladım. Iphone 6 Plus'ıma baktım. 2 mesaj gelmişti ama ben saati öğrenmek için telefonuma bakmıştım. Saate bakınca buluşmak için daha 30 dakikam olduğunu anladım ama ayakkabilarimi bulamamistim. Kedime baktım yemeğini yiyordu... Heyy !! Bir dakika... o... amaaa yaaa... olamazzz !!!!! Kedim ayakabimi yemiş ve giyilmeyecek bir hâle getirmişti. Başka bir ayakkabı taktik ve mesajlara baktım. Birisi belediye başkanının Ramazan bayramını kutlama mesajı diğeri ise Genç Turkcell'den gelmişti. Direk telefonu kapattim. Zaten bana kim mesaj atardı ki ? Neyse ya hemen taksiye atladim ve oraya gittim. Sude orada oturmuş kahve içerek beni bekliyordu. Hemen yanina gittim ve sandalyeye oturdum. Herşeyi anlattım ve o da çok şaşırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil Kedi'm
HororKorkunç bir kediye sahip olduğumun farkında değildim ama sonradan anladım. İlk başta sevimli bir kediydi o yüzden anlamamış olabilirim.