𝗱𝗶𝗿𝗶𝗹𝗶𝘀̧ 𝗦𝗮𝘃𝗮𝘀̧𝗹𝗮𝗿ı

ilk görev

Tek sıra halinde 3 kişi labaratuvara doğru ilerliyordu.
Laboratuvarda onları bekleyen başkan, oldukça heyecanlı görünüyordu. Takım elbisesini giymiş kıravatını tutuyordu. tomris, alev ve kaya başkana yaklaştılar.
Ardından başkan:
-hazır mısınız? İlk tozu bulmak için gerekli tüm ekipmanlar hazır, mula adalarına gidiyoruz...
Odada bir sessizlik oluştu. Herkes şaşkın gözlerle başkana bakıyordu.
Başkan söze devam etti:
-evet doğru duydunuz beklenilen 10 yılın ardından herşey hazır hale geldi ve artık asıl maceraya giriyoruz.
Bahsettiğim tam 7 ayrı bölgeden 7 ayrı güç tozunu bulmak için her bir yerde ayrı maceralar yaşıyacağız! canımız pahasına!.
Ve söze devam etti:
-unutmayın asla yenilmeyeceğiz bu işi sadece dördümüz biliyoruz.
Alev dedesinin ölümünün ardından düştüğü boşlukta yıllarca dedesini geri getirmenin yollarını aradı fakat aradığı yerlerde bunun mümkün olmadığını duyucağını bildiği için basit arama yerleri yerine, yüzyıllarca eskiye ait büyülerin ve deneylerin bulunduğu kitapları araştırdı.
8 bine yakın eski kitap okudu ve birleştirdiği parçalarla bir kaç kitabı bir araya getirip şifreyi çözdü.
Alev böylece dedesini diriltecek deneyler üzerine çalışmaya başladı.
bunu gizli yaparken aynı sorunun cevabını arıyan üç kişilik bir ekiple yolları birleşmişti.
Tomris, kaya ve başkan...
Alevin cesareti ve kararlılığını görüp kendilerinden olduğunu anlayınca başkan alevi de ekibe aldı.
Ve yemin ettiler.
Ölümcül 7 alemden güç tozlarını toplayıp bir araya getirerek diriltme işlemini yapabiliceklerini düşünüyorlardı.
Bu alemlere gitmek için bir insanın aklının başında olmaması gerekiyordu. Her bir alemde savaşmaları gereken şeyler o denli vahşetti.
10 yıl boyunca insan üstü güçler edinmek için araştırma yapıp bu güçleri tekrar var etmişlerdi.
Canlarını ortaya koyup, tüm dünyayı tehlikeye atıp, mucizevi bir savaş vericeklerdi.
Hepsi her zaman hazırlardı, üzerinden 10 yıl da geçse daha bir adım bile atılmamış da olsa onlar hazırdı.
Başkanın bu sözleri üzerine Tomris:
"demek beklenen an geldi? " dedi.
Kaya'nın yüzünde zafer kazanmış gibi bir mutluluk vardı.
Alev ise soğukkanlı bakışlar ve emin adımlarla başkana doğru bir adım attı
"Hemen harita odasına götür bizi!" dedi.
Başkan: hayhay!!.
Başkan önde; alev, tomris ve kaya arkada olmak üzere laboratuvardan çıktılar. sanki sonsuzluğa uzanırmışçasına bir koridor vardı önlerinde, tüm bu yolun ardında ise harita odası...
Hemen sağ taraftaki ileri teknoloji bir asansöre binip saliseler içerisinde koridorun sonundaki kapıya ulaştılar.
Başkan kapının şifresini girdi ve odaya giriş yaptılar.
İçeride son teknoloji saydam bilgisayarlar vardı.
Başkan bir adım attı ve ayağının altına görünmez bir taban geldi, kare tabanın üzerinde kendiliğinden odanın yukarısına doğru çıktı. Ardından sırayla alev Tomris ve kaya da başka tabanlar ile başkana doğru ilerlediler.
Odanın bir ucundan bir ucuna başkan, havada asılı olan dokunmatik tuşlara basıyordu haritadan mula adalarıyla ilgili bilgileri tek tek gösterdi...
Normal bir insanın tüm bunları algılayıp alışabilmesi uzun zaman alırken bu ekipdeki hiç kimse en ufak bir şaşırma belirtisi göstermiyordu, evet onlar çok farklıydı.
Peki ya şimdi ne olucaktı?
Mula adasında onları kim bilir neler bekliyor?