AGAİNST THE GOD 9 (ATG)

Bölüm 1609: Ebedi Felaketin Orta Aşaması

İblis Yun Che'yi gizleyen, Ay Tanrı Alemi ve Ebedi Cennet Alemi tarafından cezalandırılan Sırlanmış Işık Alemi meselesi hızla yayıldı ve Doğu İlahi Bölgesi'nde uzun süren büyük bir kargaşaya neden oldu.

Ebedi Cennet Alemi'nde geçirilen üç bin yıl sonra, Sırlanmış Işık Alemi orta seviye İlahi Usta Alemi'ne yükselmiş Shui Yingyue ve Shui Meiyin'yi kazanmışlardı. Üzerlerindeki spot ışığı diğer tüm üst yıldız alemlerinden daha parlak parlıyordu ve birçok insanın gözünde, Sırlanmış Işık Alemi, üst yıldız alemlerinin başı olan Kutsal Saçak Alemi'nin yerini almıştı.

Ama bugün Sırlanmış Işık Alemi'nin çekirdeğini oluşturan iki kişi... Shui Qianheng sakatlanmıştı ve Shui Meiyin de hapsedilmişti. Buna ek olarak, üzerilerindeki suç paklayamayacakları bir düzeydeydi. Yanan bir öğlen güneşi gibi olan Sırlanmış Işık Alemi'nin itibarı, şüphesiz dibe inmişti.

Ayrıca, Ebedi Cennet Tanrı İmparatoru'nun merhameti olmasaydı, Shui Qianheng hayata bile tutunamazdı.

Dokuz gün sonra, Shui Qianheng sessizce Sırlanmış Işık Alemi'ndeki Alem Kralı pozisyonundan çekilmiş ve yerine büyük kızı, Shui Yingyue transfer edilmişti. Bunun tüm Doğu İlahi Bölgesi'ni sarsacak büyük bir olay olması gerekiyordu, tüm alemlerin kutlamaya geleceği bir olay. Ama şimdi, Sırlanmış Işık Alemi bunu tam bir sessizlik içerisinde yapmıştı. Ne büyük bir tören ne de herhangi bir misafir davet etmişlerdi.

Shui Meiyin'in kaderinin önümüzdeki bin yıl boyunca ne olacağına gelince, kimse bunu bilemez veya tahmin edemezdi.

…………

Tanrı Alemi'nin Mutlak Başlangıcı.

Soluk beyaz, sonsuza dek gri bir kül tabakasıyla kaplanmış gibi görünen bir dünyaydı.

Patlamalar ve yırtılma sesleri vardı... Ve sonunda, derin ve kederli umutsuzluk çığlıkları vardı.

Üç bin metreden daha büyük üç büyük canavar aynı anda çöktü ve zeminin sallanmasına, titremesine neden oldu. Qianye Ying'er'in figürü yere yavaşça indi. Esnek kılıcı, üç devasa canavarın bedenini parçalayarak elinden uçtu. Mükemmel sağlamlıkta kaynak çekirdeklerini aldı ve onları Yun Che'ye doğru attı.

Yun Che bazı kalıntıların ortasında bağdaş kurmuş bir halde duruyordu. Gözleri kapalı ve aurası son derece sakindi, çevresine karşı tam bir tepkisizlikle duruyordu.

Halihazırda yedi gündür bu haldeydi.

Tanrı Alemi'nin Mutlak Başlangıcı, İlkel Kaos'un başlangıcından bu yana kadar çökmeyen tek "küçük dünya" olduğu söyleniyordu. Dahası, bu “küçük dünya”nın aslında Tanrı Alemi'nden ya da İlkel Kaos Alemi'nin kendisinden daha geniş olduğunu söyleyen bir söylenti de vardı.

Aurası dış dünyadan tamamen farklıydı.

İçinde yaşayan tüm canlılar, çiçekler, bitki örtüsü, kuşlar, böcekler, balıklar ve hayvanlar olsun, hepsi dış dünyadan farklıydı.

Herkesin bilgisine göre, Tanrı Alemi'nin Mutlak Başlangıcı, İlkel Kaos Alemi'ne ait küçük bir dünyaydı. Ancak, bu yere giren herkes, aşina oldukları küçük dünyalarından tamamen farklı olduğunu keşfedecekti. Aksine burası, İlkel Kaos'tan bağımsız ve ayrı olan başka bir devasa dünyaya benziyordu.

Dahası, varlığı aslında İlkel Kaos Alemi'nden daha yüksek bir seviyede görünüyordu.

Bunun nedeni, Tanrı Alemi'nin Mutlak Başlangıcı'nın varlığını bilen kaynak gelişimcilerinin, bu yerin ne kadar tehlikeli olduğunu bilmesindendi. Üst limitleri Tanrı Alemi'nkiyle aynı olsa da, zirve İlahi Usta Alemi için dahi burası beraberinde pek çok tehlikeyi taşıyordu... Birisi, Tanrı Alemi'nin Mutlak Başlangıcı'nda hareket etmek istiyorsa, en azından İlahi Egemen Alemi'nde olmalıydı! Ve eğer bir İlahi Usta onun derinliklerine girecek olsaydı, onlar dahi büyük bir riski alırlardı.