~12 Ekim 2003
Ayağına batan camları umursamamıştı kadın. Şuan umursadığı tek şey kucağında taşıdığı 11 aylık sütten yeni kesilmiş bebeğiydi. Sıkı sıkı sarılmıştı bebeğine üşümesindi hasta olmasıdı tek teğmini buydu.
Fakat bardaktan boşalırcasına yağan yağmur hiç yardımcı olmuyordu. Üstelik göğü delen gök gürültülüleri bebeği bir hayli korkutuyordu.
Gök gürültüsünden korkan tek kişi bebek değildi.
Başak çocuk yetiştirme yurdu ve içindeki tüm çocuklar.
Buranın dört duvar bir hapisaneden farkı yoktu.
Katı ve sert kuralları vardı. kurallar büyüğünde cezalar ve herşeye ramen yaşamaya çalışan çocuklar.
Tek bir girişi vardı. Dış duvarlar 3 insan boyundaydı. Dört bina vardı içeride A,B,C blok ve hizmetlileri kaldığı bir daire. Yaş gruplarına göre dağılmıştı çocuklar.
A blokta genel olarak 4 ve 12 yaş aralıklı çocuklar kalıyordu ki hâliyle yağmur ve gök gürültülerinden korkmaları ve çığlık atmaları gayet normaldi.
B blokta ise 13 ve 17 yaş aralıklı çocuklar bulunmaktaydı.
C blokta ise 18 yaşından büyük ve gidicek bir yeri olmayan çocuklar kalıyordu.
Her bloktan korkan bir çok kişi vardı.
Fakat hiç biri A blok kadar şiddetli değildi.
A blokta ne kadar korksada ses çıkarmayan bir çocuk vardı. Camdan olan biteni izliyor ve etrafı gözetliyordu.
Kapıdan içeri giren kadına baktı elinde sıkı sıkı tutuğu bir şey vardı fakat çocuk bu mesafeden onu göremiyordu.
İlk soru kadın içeri nasıl girmişti?
İkinci soru elinde ne tutuyordu?
Üçüncü ve şayet en merak ettiği soru burada ne işi vardı?Kadına daha dikkatli baktı çocuk. Üstü başı kirli görünüyordu ıslanmışa benziyordu sanki birseylerden kaçmışcadına hızlı inip kalkan göğüsleri koştuğunu belli ediyordu. Daha dikkatli baktı çocuk kadına. Ürkekti adımları, korkuyordu Sanki birseylerden.
Yerine koymuş gibi çocuğu bulmuştu kadının gözleri. ürperdiğini hisseti ama kaçırmadı gözlerini. Kadının adımları durmuştu çocuğa baktı,baktı, baktı ve en sonundaki derince gülümsedi kadın. Elinde sıkı sıkı tutuğu bebeği tutan elleri gevşedi anlık hafifçe öne çekti çocuğa doğru döndürdü bebeği. Çocuk bebeğe uzun uzun ve Derince baktı. Şimdi anlamıştı.
Kadın bebeği geri çekti kendine doğru tutuşlarını gene sıkılaştırdı. Çok yağmur yağıyordu bebeği hasta olsun istemezdi. Başını önüne çevirdi ve adımları kaldığı yerden devam etti.
O gece başak yetiştirme yurduna yeni biri daha katılmıştı.
Hazal yıldırım 11 aylık bir bebekti. Onun artık doğduğu bir günü yoktu, Onu bilen tek kış ise onu bırakıp gitmişti.
Kadını gören çocuk o gün kimseye birşey demedi. Bebek ise hizmetlilerin kaldığı binada yaşamaya başlamıştı.
Orda kalan tek bebek değildi fakat Başak çocuk yetiştirme yurdu ilk defa bu kadar küçük bir çocuğa ev sahipliği yapıyordu.
1. Bölüm Son
Kelime hatası varsa kusura bakmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeyta'nın İni
General Fictioniçimde susmuş bir ruhum var benim neden konuşsun? yaralarını sarmış bir bedenim var benim neden kaybolsun? herşeyken hicbirsey olabilirmi insan. _______ Daha doğmadan lanetlenmiş ve hayatı mahvolmuş bir bebeğin çok küçük yaşta yetiştirme yurduna bır...