orphanage | namseok

IX • Yanlış Anlama

9|En son Namjoon hyunga kucak dansı yapıyordun..

Hoseok'tan

Sabah uyandığımda yatağımda oturur bir pozisyonda doğrulmuş ve bunu anlamlandırmaya çalışmıştım. Çalışmıştım, çalışmıştım ama bir türlü başaramamıştım. Zihnim benimle resmen oyun oynuyordu.

Başımdaki hafif ağrı ile odamdan çıkmış ve yanı başımdaki kurtarıcının odasının önünde durmuştum. Kapıyı çalmış ancak kimse beni cevaplamayınca rotamı banyoya çevirmiştim.

Elimi ve yüzümü yıkadıktan sonra aynada bir süre kendimi incelemiş ve aşağı kata inmeye karar vermiştim. Ancak merdivenleri indiğimde ve ardından salon kadraja girdiğinde adımlarım yavaşlamış ve şok olmuştum.

"Savaş mı çıktı burda?"

Evet. Burda savaş çıkmış gibiydi. Ne sikim dönüyordu bilmiyordum. Dün gece ilgili pek birşey hatırlamıyordum.

Salonun ortasında durdum ve görsel hafızamın işe yaramasını umarak gözlerimi kısa kısa her yeri incelemeye başladım. Etrafımda bir tur döndüm. İnanın bana ikinci turda Jungkook'u görmeyi bende hiç planlamıyordum.

"Jungkook? Senin ne işin var burada?"

Gözlerini ovuşturarak konuştu.

"Sana da günaydın hyung."

İç çektim.

"Tamam günaydın. Gerçekten neden burada olduğunu söyleyebilir misin?"

"Hatırlamıyor musun?"

"Hayır."

"Hyung, dün akşam senin doğum günü partin için mafya sevgilin-"

"Tefeci."

"Ne?"

"Mafya değil o tefeci."

"Ha sevgilin yanii."

"Off Jungo, anlatır mısın şunu düzgünce? Çakacağım şimdi bir tane."

"Peki, peki. Namjoon hyung, bize bir parti vereceğini söylemişti. Dün gecede bizi yetimhanede izinli olarak aldı ve buraya getirdi. Çok güzel bir geceydi. Çok eğlendik ama sonra siz.."

"Biz..?"

"Siz çok içtiniz hyung. Yarın yokmuşcasına içtiniz. Sonra sarhoş oldunuz."

"Sen içmedin değil mi?"

"Tabi ki içmedim."

"Dur tahmin edeyim. Bu işin altında Jimin var değil mi?"

Jungkook, gözlerini kocaman açarak devam etti.

"Evet hyung aynen öyle. Sadece o değil. Kediye benzeyen o korumayıda kolundan tutup zorla aramıza soktu!"

"Yuh. Jungkook.. peki ya ben..? Birşey yapmadım değil mi?"

"Hyung, en son Namjoon hyunga kucak dansı yapıyordun."

Jungkook'un dedikleri zihnimde yankılanmıştı. İki elimle yüzümü kapadım.

"Tanrım! Ciddi değilsin değil mi?!"

"Hyung, ciddiyim. Daha sonra ise ikiniz yukarı kata çıktınız. Ve sen baya kendinden geçmiş görünüyordun."

"Ne? Jungkook neden beni durdurmadın ki?!"

"Hyung ya, ne deseydim? Tutup kolundan bu sevişme yaşanamaz mı deseydim?"

"Of sus! Sonra ne oldu?"

Eliyle salonun köşesinde duran tekli koltuğu gösterdi.

"Siz gittikten sonra ben şurada oturmaya devam ettim."