Sen Azad'ın kolunu dürterken "Kal geldi kocama," diyorsun ve Alya'ya dönüyorsun "sana yan daire de oda hazırlatırım canım görümcem," diyorsun ve bahçeye çıkıyorsun.
Korumalardan ikisi sana eşlik ederken "Evin içinde bile peşimden dolaşacaksanız siz niye varsınız? Düşman içerde de bizim mi haberimiz yok?" Diyorsun.
Korumlar birbirine bakarken sen geniş ormanlık arazide dolaşıyordun.
Adamlardan birisi "Sistemimiz bu şekilde Hanımağam," diyor.
Sen "Iy o ne be öyle? Ne Hanımağası ya?" Diyorsun.
Adam "Efendim hu evin hanımı siz olduğunuz için öyle dedim," diyor.
Sen "Senin adın ne?" Diyorsun.
Adam "Bülent, efendim," diyor.
Sen "Aferin Bülent sevdim seni, bu evin hanımı olduğunu anlaman güzel bir şey," diyorsun.
Bülent hafifçe gülümserken "Sağolun efendim ama daha dün biber gazi sıktınız bana," diyor.
Sen "Ah vah tüh! Neyse ya bişey olmaz. Alışın bana," diyorsun.
Bülent "Canınız sağ olsun efendim," diyor.
Sen bir ağacın altına otururken "Gidin hadi," diyorsun.
Bülent "Efendim biraz uzağınızda sizi izliyor olacağız," diyor ve yanındaki adamla beraber 6 7 metre uzaklaşıyor.
Sen kafanı ağaca yaslayıp gözlerini kapatıyorsun. Aklıns eski sevgilin gelmişti. Onunla ilk kez bir ağacın altına oturup konuşmuştunuz. Sana olan hislerini anlatmıştı.
Yüzünde sevginin saf tebessümü oluşurken elinin altındaki taşı sıkıyordun. "Niye gittin lan şerefsiz!" Diyerek elinde ki taşı hırsla fırlattığında 'ahh!' Diye bir ses duyuyorsun.
Gözünü açtığında Azad'ı görüyorsun. Ayağa kalkıp hızla onun yanına gidiyorsun. Azad kafasını tutuyordu.
Sen "iyi misin ne oldu?" Diyorsun.
Azad "Gökten taş yağdı," diyor.
Sen onun elini tutup başından çektiğinde kanadığını görüyorsun. "Kanıyo bu, hastaneye gidelim," diyorsun.
Azad senin elini başından çekerken "Hallederim ben," diyor.
Sen "Olmaz, beyin kanaması falan geçirirsin Allah korusun," diyorsun.
Azad "Kendi doktorum var, halleder o," diyor...
¤
Azad başına pansuman yaptırdıktan sonra beraber oturmuştunuz bir süre sonra Alya yanınıza gelmişti ve tüm sakinliğini bozmuştu.
Abisinin kafasına taş attığın için sana bağırmıştı fakat Azad, o sana bağırdığında sinirle Alya'yı yanınızdan kovmuştu.
Hava karardığında siz sofrayı hazırlıyordunuz. Sen yemekleri, salatayı falan yapmıştın, Azad da tabakları falan taşımıştı.
Sen "Kardeşini çağır," diyorsun.
Azad başını sallarken bahçeye çıkıyor. Arazinin içinde misafirler için yapılmış ayrı bi ev vardı. Alya orada kalıyordu.
Onlar gelene kadar salona geçiyorsun ve televizyonu açıyorsun. Çizgi film çıktığında bağdaş kurarak büyük bir sevinçle izlemeye başlıyorsun.
Çizgi filmleri, dizi ve filmlerden daha çok seviyordun.
Çizgi filmde komik bir sahne çıktığında kahkha atıyorsun. Başın geri düşerken "Çocuk gibi Çizgi film izliyor," diyen sesi duyduğunda Alya'ya bakıyorsun.
Çizgi filmi kapatıp mutfağa gidiyorsun. Sakin kalmalıydın sonuçta.
Herkesin tabağına yemeğini doldurduktan sonra Azad'ın sol tarafına, Alya'nın karşısına oturuyorsun.
Alya yemeğini yerken "Abi," diyor.
Azad "Efendim Alya?" Diyor.
Alya "Yarın seninle yemeğe gidelim mi?" Diyor.
Azad "Tamam Hazal da müsaitse gidelim," diyor.
Alya "Abi ikimiz gidelim, karın kusura bakmasın ama seninle tek kalmak istiyorum," diyor.
Sen "Sorun yok, gidin siz. Normalde karşı çıkarım ama bu sefer haklı bu çıyan. Abisiyle tek kalmak en doğal hakkı," diyorsun.
Azad "Emin misin?" Diyor.
Sen "Evet Azad, gidin dedim işte," diyorsun.
Alya "Abi sen ki ananı babanı dinlemez adam şu küçücük kadını dinliyorsun ya, ben daha da bir şey demiyorum," diyor.
Sen "Hanımcılık her zaman kazanır tatlım," diyorsun.
Azad "didişmeyin," diyor.
Sessizce yemeğinizi yedikten sonra sen sofrayı topluyorsun. Alya da sana yardım ederken mutfağın kapısında çarpıyorsunuz ve onun elindeki bardaklar düşüp kırılıyor.
Sen "Dokunma sakın, ben süpürge getireyim," diyorsun ve mutfaktan çıkıyorsun.
Kürek ve süpürgeyle mutfağa girdiğinde Alya cam kırıklarını çöpe atıyordu. "Bak elini kesersin, bırak," diyorsun.
Alya "Bir şey olma... ah!" Diyor.
Sen "kestin demi? Salak, bi de bir şey olmaz diyor. Kalk suya tut," diyorsun.
Alya elini çeşmenin altına tutarken "Senin şom ağızlılığın," diyor.
Sen "Ben senin sakarlığına laf ettim mi?" Diyorsun ona peçete uzatırken.
Alya "Ben çok yoruldum," diyor.
Sen "git yat o zaman, elini kolunu tutan mı var?" Diyorsun.
Alya "Ondan değil salak! Seninle didişmekten yoruldum," diyor.
Sen "Eee?" Diyorsun.
Alya "Of! Ne köşeli bi kafan var senin ya! Beyaz bayrak uzatıyorum sana işte, bırakalım şu kavgayı. Ömür boyu yüz yüze bakacağız artık. Sürekli böyle kavga mı edeceğiz?" Diyor.
Sen "Evet?" Diyorsun.
Alya "İyi," diyor ve mutfaktan Çıkıyor.
Sen her yeri temizledikten sonra odana çıkıyorsun.
Yatağın üzerinde otururken Azad geliyor. Sen "Tabi kapım yok nasıl olsa, gir rahatça," diyorsun.
Azad "Gel benim odamda kal sen, salonda yatarım ben," diyor.
Sen "Alya'nın yanında bozuntuya vermedim ama sana hâlâ sinirliyim. Adamlarının yanında beni azarladığını unutmadım," diyorsun.
Azad "Biz terasta tartıştık Hazal. Adamlar yanımızda değildi," diyor.
Sen "Sorun kimin yanımızda olup olmadığı mı?" Diyorsun.
Azad "Özür dilerim Hazal," diyor.
Sen "Bir şeyleri yapıp yapıp Özür dileme, sen özür dileyince ben affetmiş olmuyorum. Özür benim için çok anlamsız bir şey, önemli olan özür dilenecek şeyler yapmamak," diyorsun.
Azad "Dedim sana, ben buyum. Kendimi değiştiremem Hazal. Neyse hadi geç benim odama, kapını kilitlersin," diyor.
Sen "İyiyim ben burada, iyi geceler sana," diyorsun.
Azad "Sana da iyi geceler, ben salonda olacağım." Diyor ve odadan çıkıyor.
Sen bir saat daha kendi odanda takıldıktan sonra aşağıya iniyorsun. Salona girdiğinde Azad'ın film izlediğini görüyorsun. Seni gördüğünde oturur konuka geçiyor.
Sen "Rahatsız olma, yat," diyorsun.
Azad oturmaya devam ederken "Çizgi film açayım mı sana?" Diyor.
Sen "Sıcak çikolata yaparsan izleriz," diyorsun.
Azad ayağa kalkerken "Tamam sen otur, hemen yapıp geliyorum," diyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir değil binlercesi
Fiksi Remajainstagram hesabımda yayınladığım kurguları artık burada yayınlayacağım, çünkü instagram hesabımı kapattım🙈