29.BÖLÜM

151 12 0
                                    

(Linda'nın sahilde sabahladığı sabahın gecesi)

Saat 12'yi çoktan geçmişti. Linda yatağında sağa sola dönerken helak olmuş,en sonunda oflayarak üstünden yorganı kaldırmıştı.
Doğrulduğunda masasındaki minik pembe not defteri dikkatini çekmişti.

Yatağından kalkarak çalışma masasına oturmuş ve defteri incelemeye başlamıştı.

Sayfaları karıştırıp gözüne çarpan ilk cümleyi okumaya başladığında içinde biryerlerde bir ışık yandığını hissetti.
Eline bir kalem alarak kendinden bir parça koymak istedi deftere

"Bazen o kadar farklısındır ki gerçek hayata uyum sağlamakta zorlanır ve içine kapanırsın.Çünkü senin ışığın başkalarına göz kamaştırıcı gelecektir. Önemli olan ışığını daima diri tutmaktır. "

Kalemi bıraktığı an kapısının tıklatılmasını duydu . Bu saatte kim diye düşünürken içeri Five'ın girmesiyle derin bir nefes aldı.

Five hiçbir şey demeden yatağın ucuna oturduğunda Linda masadan kalktı ve yatağın başına oturdu .
Meraklı bakışlarını Five'a döndürmüştü ve onun konuşmasını bekliyordu.
Konuşmak için ağzını açmış, fakat susmuştu.

"Gir biryerden, sonrası gelir"
Dedi Linda sessizliği bozarak.

Sokak ışığı yeşil gözlere yansıyordu. Pişmanlık görüyordu Linda gözlerde. Duyuyordu gözlerdeki çığlıkları. Hiseediyordu , bir şey vardı. Öğrendiğinde ne yapacağını tahmin edemediği bir şey .

"Anlatamam, ama izlemene izin verebilirim"

Sesinde kırgınlık vardı. Ama kırgınlık karşısındaki kıza değil,kendineydi çocuğun.
Yatakta kıpırdanıp Five'a yaklaştı Linda. Ellerini onun ellerini tuttuğunda korktuğunu farketti. Derin bir nefes aldı ve yeşil gözlere baktı. Önce karanlık, yavaş yavaş aydınlanmaya başlamıştı etraf. Salondaydı.

Çocuklar sessizce oturuyordu.

Linda salonun en uzak fakat hepsini görebildiği yere oturmuş,olan biteni anlamaya çalışıyordu. Five neden bu anıyı izlemesini istedi ki?Yerde bir not parçası buldu ve içinden okumaya başladı.

Eskiden heryer çok karanlık olurdu . Nereye baksam siyah.
Boynumu geçen bi bataklığın içinde çırpınmaya çalışırdım hep.
Hep bi' dibe çökme,hep bi' karanlık.
Dış dünyadan çok korkardım.Hep hayal dünyamda yaşardım. İçinde bulunduğum karanlık beni boğardı.

Aslında

Asıl ışık benmişim. Asıl kurtuluş benmişim..
Beni benden saklamışlar...

Kafasını kaldırdığında farketmişti olup biteni. Taşlar yavaş yavaş yerine oturuyordu artık.
Etrafına bakındı. Nerden geldiğini bilmediği bir ses konuşuyordu.

Salon kan gölü. Cesetlerin kokusu akademiyi sarmaya başlamış . Herkes salonda oturmuş, olacakları düşünüyordu.Hiçbirinde ne ses ne de seda vardı. Zihinlerindeki düşünceler oturdukları yerden onlara işkence çektirmeye başlamıştı bile.

Annelerinin salona gelmesi ile dikkatlerini ona yönelttiler.

Grace'in dediğine göre sanırım iyiymiş. Tansiyonu düşmüş.

Ee, şimdi ne olacak? Babamız kaçtı.
Gerçi baba demek bile çok onun için.

Linda uyanınca nasıl tepki vericek? Ne yapıcak?

Sanırım düşünceleri duyuyordu Linda. Klaus'un konuşması ile başını ona çevirdi.
K: Hepimiz aynı şeyleri düşünüyoruz değil mi?

YABANCI ~8 Numara'nın Dönüşü ~The Umbrella AcademyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin