•Okuyun lütfen •
Biliyorum. Bir bölüm atıp ortadan kayboluyorum .Açıkçası bir bölüm attıktan hemen sonra diğer bölüme geçemiyorum, yazmak içimden gelmiyor.Duygu karışımlarım oluyor ve saçmalıyorum. Öylece yazamıyorum. Yazarken hissederek yazmam daha bi keyifli oluyor. Bu bölümü yazalı 1 hafta oldu. Diğer bölümü de en yakın zamanda devam ettirmeyi umuyorum ve üzülerek söylüyorum birkaç bölüme final verebilirim. Ana konudan sapmak istemiyorum. Eğer konuyla bağlantılı olduğunu düşündüğünüz şeyler varsa ve devam ettirmemi isterseniz yorumlara veya özelden yazabilirsiniz. İyi okumalar🍀💗
_______________________
***Sabah erken uyanıp uyuyamayınca gölün yakınlarında dolanmak için ağaç evden çıkmıştım.
Gökyüzü yeni yeni aydınlanıyordu.
Bi kütüğün üstünde oturmuş suyun dalgalarını ve kendimi izliyordum. Zihnim bana acı çektirmek için ant içmiş gibi yaşadığım kötü olayları tekrar tekrar gösteriyordu.
Bi anlığına olsa bile kafamdan atmak pahasına başımı eğip gözlerimi sıktım.
Gözlerimi açtığımda gördüğüm şey yorgunluktan haykıran gözlerim olmuştu.
Bekliyordum.
Gelmesini.
Beni bulup öldürmesini, yıllardır kanayan, durmak bilmeyen yaramı durdurması için bekliyordum.Korkuyordum.
Onları tekrar kaybetmekten. Umudumu kaybetmekten. Herşeyimi kaybetmekten...
Yorgundum.
Yıllarımı verdiğim savaşta çok yorulmuştum.
Kendi içimde vericeğim kayıplar umrumda değildi.
Umrumda olan kardeşlerimin zarar görmesini kaldıramayacağımı bilmemdi.
Gözlerimi sıkıca kapadım
Derin bi nefes alıp yavaşca verdim.Gözlerimi açmadan birkaç dakika sessizliği dinledim.
Şaka gibi..
Varlığını hissetmek bile dudaklarımın kıvrılmasına neden oluyordu.
Tam arkamda duruyordu. Hafif esen rüzgar başımı döndürecek kadar eşsiz kokusunu bana yolluyordu.
Yanıma oturdu. Elimi tuttu ve sesli bir şekilde nefes aldı.
"Artık yalnız değilsin."
Gözlerimi yavaşca açıp sudaki yansımamıza baktım.
"Zarar görmenizi istemiyorum. "
"Asıl sen yoksan zarar görürüz"
Başımı omzuna yasladım.
"Bazen, düşünüyorum. Acaba biyolojik annem ve babam ölmeseydi, nasıl bir hayatım oldurdu?Bu kadar acı çeker miydim?"
"Acı hayatta her zaman var Linda. Ya fiziken ya da ruhen. Acımadan iyileşemezsin."
Başımı kaldırıp ona baktım.
"Çok kanadım ama "
Sesim küçük bir çocuğun haykırışları gibiydi.
"Neden hâlâ iyileşemiyorum?"
"Belki de hâlâ birşeyler bitmemiştir?"
Birkaç dakika ikimizde sessizliğe gömüldük.
Bitmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI ~8 Numara'nın Dönüşü ~The Umbrella Academy
FanfictionKız elindeki kelepçelere bakarak karşısındaki adamı dinledi. "Sen hep değersizdin , 8 numara" Kız karşısındaki adama dolu gözlerle bakarken gözlerindeki üzüntü değildi. Nefretti. "Bir gün karşına çıkıp kimin değersiz ve sıradan olduğunu göstericem...