3. Bölüm - Şaka

92 9 1
                                    

Öncelikle hepimize hayırlı ramazanlar :')

Arkadaşlar gerçekten üzülüyorum. Bu kadar az vote olmamalı, lütfen okuduktan sonra oylamayı ihmal etmeyin. Ben elimden geldiğince hızlı bölüm yazmaya çalışıyorum ama oylar ve okuyucu düşük olduğunda yayınlayamıyorum oysa ki bölümler hazır. Bu sefer düşük olmasına rağmen yayınlıyorum çünkü daha hikaye yeni.Ve ayrıca yorum yapmayı da unutmayın. Beğenmediğiniz tarafları da söylerseniz çok sevinirim. İyi okumalar!

Melis Danişmend - Her Şey Normal

"Kendini komik falan mı sanıyorsun? Ölebilirdi!" Deren'in bağırışları yankılanıyordu kafamda. Gözlerimin üzerinde sanki bir yük vardı. Ne kadar uğraşsamda açamıyordum gözlerimi. Sırtım çok yumuşak olmasada sert de olmayan bir zemin üzerindeydi. Nerede olduğumu inanın bilmiyordum. Tepemden bağırma ve kıkırdama sesleri geliyordu. Gözlerime son bir kez daha yüklenip yavaşça açılmalarını sağladım. İlk önce karartı şeklindeki görünteler yavaşça netleşti. Karşımda Deren ve adını bilmediğim bir çocuk vardı. Esmer, uzun boylu, saçları hafif havaya kalkıktı. Yüzü alnındaki yara izinden dolayı kusursuz değildi ama yine de hoştu. Deren ve çocuk kavga ederlerken başka bir çocuk "Kız uyandı!" diye bağırdı.
Deren tartışmayı kesip yanıma geldi.
"İyi misin? Ah aptal neden önüne bakmıyorsun? Gerçi suç tam olarak sende değil. Kendini komik sanan arkadaşlar var aramızda." dedi az önceki çocuğa kısa bi bakış atarak.
"Eeeh çok uzattın ama! Alt tarafı bir şaka yani. Kimsenin öldüğü de yok." çocuğun yanında sarışın bir kız belirdi. Fiziği gerçekten VS Melekleri'ni aratmayacak türdendi. Upuzun, ince ve kusursuz bacakları vardı. Yüzü de bir o kadar kusursuzdu. Bronz ten çok yakışmıştı. Buradan arkadaşın solaryumdan çıkmadığı anlaşılıyordu. Saçları beline geliyordu. Görebildiğim kadarıyla gözleri de bal rengindeydi.
"Bana bak pis sarışın.." Deren'i engellemezsem yemin ederim ki kızı buraya gömerdi. Bu yüzden cümlesini tamamlamasına izin vermedim.
"Deren, başım ağrıyor eve gidebilir miyiz lütfen? Sanırım birazdan da kusacağım."
"Öğğ hayır sakın. Gidiyoruz." Deren kolunu belime sarıp yattığım şenzlongtan beni kaldırdı. Evet havuz başında ki şenzlonglardan birinde yatıyormuşum bende kalkınca anladım. Sanırım sitenin havuzu vardı ki buna hiç şaşırmamıştım. Ama asıl merak ettiğim bana ne olduğu ve nasıl oraya gittiğimdi. Bir an önce eve gidip annemle babama bir şey çaktırmadan odamıza çıktık. Hafif belim ağrıyor olsa da kendim çıkmayı başarmıştım. Neler olduğunu öğrenmek için üzerimi değiştirdikten sonra Deren'in odasına girdim.
"Kapıyı çalman gerektiğini öğretmediler mi sana?" dedi kafasını bilgisayarından kaldırmadan. Kardeşliğimiz buraya kadardı işte. Benim için endişelendi, beni eve getirdi, durumu kurtardı ama bu kadardı. Eski Deren tekrar karşınızda!
"Deren neler olduğunu anlat." diye konuya girdim hemen. Yatağın üzerinde bağdaş kurup ona döndüm. Bir süre yüzüme anlamsızca baktıktan sonra sonunda pes etti.
"O çığlık sesinin arkasından gittim. Havuzun olduğu taraftan gelmişti ses. Oraya doğru yürürken arkamdan bir düşme sesi duydum. Dönüp baktığımda o kişinin sen olduğunu anladım. Bayılmıştın. Daha sonra ağaçların arkasından kahkahalar gelmeye başladı. 3 tane gerizekalı ve 1 tane de sürtük vardı. Bu beyinsizler ben geçtikten sonra yere bir şey döküp kaygan hale getirmişler ve sonra da sen kayıp düştün kafanı yere vurdun. Tabi senin kafanı yere vurup bayılacağını tahmin edemedikleri için gördüklerinde bembeyaz oldular. Çocuklardan biri seni kucağına alıp şezlonglardan birine yatırdı. Sonra nabzına baktı nefes aldığını anlayınca rahatladım ve çocukla kavga etmeye başladım o sırada sen uyandın. Ha onların kim olduğuna gelince yeni site arkadaşlarımız. Bize hoşgeldin şakası yapmak istemişler, ne şakaydı ama. İki gram beyinleri var onu da böyle boş şeylere harcıyorlar. Hele o sarışın. Onun beyni olduğunu bile sanmıyorum. Eee bu güzel tanışma hakkında ne düşünüyorsun?" Anlattıklarını bitirdiğinde tekrar bilgisayara dönmüştü. Bende olanları sindirmeye çalıştım. Deren'e ilk defa hak verdim. Bu nasıl bir mizah anlayışı allah aşkına?
"Bu yanlarına kalmamalı Deren. Bunu en iyi sen yaparsın kardeşim." dedim sırıtarak. Evet intikam Deren'in işiydi. Söylediklerim Deren'inde aklına yatmış olmalı ki benimle birlikte güldü. Fakat çok geçmeden beni odasından kovdu. E zaten olması gerekinden fazla birlikte zaman geçirmiştik hemde kavga etmeden. Bu bize yeterdi. Belimin ve kafamın ağrısı için bir ağrı kesici alıp uykuya daldım.
Sabah yeni evimizde ilk kahvaltımızı yaptık. Babam sabah gidip alışveriş yapıp buzdolabını doldurmuştu. Sofrada yok yoktu. Karnımın doyduğuna emin olduktan sonra salonda şekerleme yapmaya karar verdim. Ancak babam buna izin vermedi.
"Bahçe için masa sandalye ve hamak almaya gideceğiz. Sizin ortak kullanacağınız hobi odası içinde bir şeyler alırız. Hadi hazırlanın 15 dakika sonra kapıda olun." dedi ve dışarı çıktı. Deren'le üzerimize bir şeyler giyip evden çıktık. Annem evde birkaç işi olduğu için gelmedi. Babamla alışveriş yapması her zaman çok güzeldi. Ne istersek alıyor, fikir veriyordu. Ayrıca zevkide çok iyiydi.
Alışverişi bitirdikten sonra arabamıza binip eve doğru yola koyulduk. Aldıklarımızı yarın yollayacaklarmış. Babam bizi bırakıp ofise gitti. Eve girdiğimizde annem görünürde yoktu. Tam cebimden telefonu çıkarıp arayacaktım ki o sırada kapı çaldı. Deren kapıyı açtığında karşımızda bizim yaşlarımızda kumral, saçları kızılla turuncu arasında bir renkte, mavi gözlü hafif kilolu, yüzü çilli çok tatlı bir kız vardı. Bembeyaz dişleriyle gülümserken çok güzel görünüyordu. Yanakları hafif kızarıktı sanırım utanmıştı.
"Kime bakmıştınız?" dedi Deren her zamanki soğuk tavırlarıyla.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 18, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kapı KomşusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin