Belki de ölürüm

460 21 0
                                    

Eve döndüğümüzde çok yorgundum. Fakat değmişti. Prensesimizin ilk formasını almıştık :)

"Kazım, odaya çıkacağım yardım eder misin?" Dediğimde belimden ve bir elimden tutmuştu. "Yavaşça çık balım"

Dikkatli şekilde beni yatak odasına çıkartıp üstümü giyinmeme de yardımcı olduktan sonra yatağa yatırmıştı. "Var mı ağrın sancın?"

Başımı olumsuz anlamda salladım kocama hayranlıkla bakarken. "Yok. Yanıma yatar mısın?"

"Yatacağım zaten üstümü değiştirip hemen yatacağım" Diyip alnıma dudaklarını bastırdı ve üstünü değiştirip yanıma yattı.

Saçlarımı okşuyor, dudaklarıma kısa süreli öpücükler bırakıp çekiliyordu. Bu hoşuma gidiyordu benim. "İyi geceler güzel kadınım"

"İyi geceler aşkım" Diyerek ona iyice yaklaşıp gözlerimi kapattım. Onunla dip dibe, temas halinde uyumayı seviyordum.

...

Doğum zamanı gelip hastaneye yatırıldığımda içimde hem kızıma kavuşmanın heyecanı, hem de doğumda çekeceğim acının korkusu vardı.

Hastane odasına ben, annem ve Kazım vardık sadece. Kazım'ın gözleri benden anneme dönmüştü. "Çok canı yanacak mı anne?" Bir bana bir Kazım'a bakmıştı annem.

"Yanacak. Bunun kendisi de farkında. Ama ne olursa olsun sonucunda kızınızı alacaksınız kucağınıza her acıya değer" Annemin söylediklerinden sonra gülümseyerek birbirimize bakmıştık. Tuttu elimi sıkmıştı.

"Burda olacağım tamam mı? Kızımı da seni de bekliyor olacağım" Başımı onaylar anlamda salladım. "Biliyorum, biliyorum sevgilim"

...

Acı çektiğim doğumdan kızımın kokusuyla çıkmıştım. Mutluluk göz yaşlarım birer birer akmıştı yanaklarımdan.

Beni normal odaya aldıklarında herkes yanımdaydı. "Benim küçüğüm anne mi oldu şimdi? Küçüksün kızım sen" Dedi abim.

"Şaka gibi, benim kızım oldu"

Kazım abisine dönerek "Abi baba oldum" Diyerek sarılmıştı ona. Kazım'ın bu mutluluğu abisinin ve anne babasının yüzünü güldürürken abisi "Allah sağlıklı ömür versin paşam" demişti.

Kapı açıldığında anlamıştım Asel'in geldiğini. Hemşire gülen yüzüyle Asel'i getirdiğinde gözlerimdeki yaşları tutamamıştım. Asel ağlıyordu. "Allah analı babalı büyütsün miniği" Dedikten sonra kucağıma verdi.

Kucağıma geldiğinde susmuştu. "Anneyi mi istedin sen" Dedim. Çok tatlıydı, minicikti. Elleri, ayakları, yüzü...

"Biz çıkalım sen çocuğunla ilgilen kızım" Demişti Kazım'ın annesi. "Tamam anne"

Annemler çıktığında biz tek kalmıştık odada. Kazım'a baktığımda gülen gözlerle beni izlediğini görmüştüm. "Kazım, bak bizim kızımız" Dedim gözlerimdeki yaşlar yanaklarımdan akarken.

Elini uzatıp damla damla akan yaşlarımı silmişti. "Ağlama balım, gül"

"Kazım bu çok küçük, baksana minicik incitirim ben bunu. Sen alsana lütfen" Yüzü gülerek kucağımdaki Asel'i almıştı.

Feryat 2/Kazımcan Karataş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin